Saçlarından yakalayamıyorsun zamanı, mısraa, şarkıya kalbedemiyorsun. Ve sükût medâr ormanlarındaki bitkiler gibi büyüdükçe büyüyor.
Sayfa 261
Şimdi dünya herkesten yapılmış bir gönül yorgunluğu. Şimdi dünya soğuk. İnsan büyüdükçe bir bir ayrılıyormuş sevdiklerinden. İnsan güzellikten önce korkuyu görüyormuş. Şimdi dünya eşiklerde bir salkım gözyaşı. Kimse odalara sığmıyor. Yollar bir yalnızlık ıslığı. Herkes topuklarında bir tomurcuk arzuyla uyuyor. Şimdi dünya başsız sonsuz bir alın çizgisi.
Sayfa 44 - Kırmızıkedi yayıneviKitabı okudu
Reklam
Ne gül, ne yarın! Gül, küle karılmış günlerin tortusunda. Yarın, vurulmuş yatıyor bugünün avlusunda. Sakla yamalarını kalbim... İnsanlar büyüdükçe günler kısalırlar; günlerimiz gibi aşklarımız da yittikleri durakta kalırlar. Sakla yamalarını kalbim... Kendini bıçak gibi ışıyan yeni güne bağışla. Yürü, arkana bakma, ama umursa. Bazen anılara en çok yakışan elbise, birkaç damla gözyaşıdır unutma...
Çünkü büyüdükçe arzularım küçüldü, şaşkınlıklarım küçüldü, beklentilerim küçüldü. Büyüdükçe öyle bir küçüldüm ki içimde taşacak bir şey kalmadı. Büyümenin bir bedeli varsa işte bu, yarım metre uzadım, yirmi kilo aldım ve dünyadan vazgeçtim.
Taksimetreye bakıyorum. Doğum izlemek gibi heyecan verici. Küçük, kırmızı elektronik göstergedeki sayı büyüdükçe, kanımdaki adrenalin miktarı da artıyor.
“Biz insanlar büyüdükçe kuşların dilini unuturuz, ama peygamberler bizim gibi onları unutmaz. Peygamberin bir anlamı da budur.”
Sayfa 123 - Profil kitapKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.