Biz, önceki bütün kuşakların gözünden kaçan bir şeyi fark ettik bence: Dünyayı etkileyen önemli kararlar, aslında salt resmi binalarda ya da kamuyla basının sıkı gözetimi altındaki uluslararası toplantılara ayrılan birkaç gün içerisinde verilmez. Tartışmaların yürütülmesi ve ciddi kararların alınması, daha çok bu ülkenin önemli evlerinin gizliliği içinde sessiz sakin gerçekleşir. Bunca tantana ve törenle toplumun gözü önünde olup bitenler, bu evlerin duvarları arasında haftalar, hatta aylar boyunca olup bitenlerin bir sonucu ya da yalnızca onaylanmasıdır genelde. Bu yüzden bizim kuşağın gözünde dünya daha çok bir tekerlek gibiydi, bu tekerleğin göbeğinde bu önemli evler bulunuyordu, onların güçlü kararları da çevrelerinde dönen, zengin ya da yoksul herkesi etkilerdi.
Sayfa 101Kitabı okudu
Bence yarım kalmış hikâye yok bu hayatta. Biz sonunu beğenmediklerimizin yarım kaldığını düşünüyoruz...
Reklam
Bence biz kör olmadık, biz zaten kördük." "Gören körler mi?" "Gördüğü halde görmeyen körler."
Biz Türklerin başlıca kusuru doğuştan hüzünlü olmamızdır bence.
Sayfa 154 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Bence biz daha çok şey öğrendikçe, sadece Tanrı'nın bildiği daha az şey kalacak. Başka bir deyişle cehaletimiz ne kadar büyükse o kadar çok şeyi Tanrı'ya atfediyoruz.
Sayfa 96
Ey Müslüman Anadolu gençliği!
Yeni Türk gençliği! İnşaallah sen ve ben, birbirimize yeteriz! Şimdi sana soruyorum: Ne gün birleşeceksin, yekpâreleşeceksin, madde aleminde, fizik bağlantıların mânâda en çözülmeziyle, atom atom birbirine kenetleneceksin? Sana maya tutturmak, şekil vermek, seni, nâkilleri sökülmüş bir elektrik santrali halinde tarihinin ve cedlerinin ruh dinamosuna bağlamak için tam 28 yıldır, karanlık zindan köşelerinde, gaz sandığından farksız masalarda, döşemesi patlak idarehane koltuklarında kan kusarcasına çırpındık. Nihayet sen, oldun! Allah'ın fazliyle oldun! Oldun! Fakat kendi iç bünyende zümre zümre birbirine girmek gibi, şeytanî illetlerin en tehlikelisine düşmekten korunamadın! Bugün aynı vatanın çocukları ayrıca birbirine girer ve kökünü dışarıda arayanlarla içeride kurtarmaya çalışanlar arasında, tam, kesin, en katı çizgilerle belirli bir cephe kurulurken, sen kendi öz safındaki yıkıntıları derinleştiriyor, yahut derinleştirenleri mazur görüyor, yahut da onları cinayetle suçlamak celâdetine uzak kalıyorsun! Ne yapıyorsun!.. Bence en büyük haksız, haklıyken, karşı tarafın eteğine yapışıp, ona: "Gönüldaş! Ne yapıyorsun? Küfür topyekün üzerimize gelirken takındığın bu ayrılık ve aykırılık tavrı ne faciadır!" demeyendir! Biz 20. Asrın sonuna doğru şöyle haykırıyoruz: Müslüman Anadolu gençliği! Birleşiniz! Gerçek İslâmlığın bu sahada ruhu kurtarıcı ve muvazeneyi kurucu hakikatini bütün insanlığa arzederek, her haliyle yeni ve güzel örneği nefsinizde çizgileştiriniz, renklendiriniz, maddeleştiriniz! Ve dünyaya haykırınız: "Ben İslâmın gerçeğindeyim; ve gerçek İslâm bende!"
Sayfa 104Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.