''Her yıl,bahar Ağrıdağının üstüne yürürken,dağın yamacındaki Küp gölünün kıyısına o yörenin tekmil çobanları gelirler,kepeneklerini gölün bakır rengi toprağının,kırmızı çakmak taşı kayalıklarının üstüne serip halka olup otururlar. Çobanların her yıl sayısı değişir. Tanyeri ışırken bellerindeki kavallarını çıkarıp Ağrıdağının öfkesini hep birden
SESLENİŞ... Dağ gibi kara yağız birer delikanlıydık. Babamız sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi. Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken bizler bir mumun ışığında bitirirdik kitaplarımızı. Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini, yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya. Ecelsiz öldürüldük.
Cumhuriyet 25 Ağustos 1975
Reklam
Haydut Karokep Jarvinen konuşmasında Haydut Karokep’in hayatını hatırlattı: -Efendiler! Bundan yirmi beş yıl önce bütün Finlandiya’yı heyecan ve dehşet içinde bırakan Johan Karokep ismini hatırlıyor musunuz? Karokep, bir hırsız ve hayduttu. Büyük şehirlerdeki bankaları, işyerlerini ve kiliseleri soyardı. Hırsızlık yaparken âdeta polise
cinsel kutuplaşma
Cinsel kutuplaşma, insanı özgün bir yola, karşı cinsle birleşmeyi aramaya iter, Erkek ve dişi kutuplaşması her erkeğin ve her kadının içinde vardır. Fizyolojik olarak kadın ve erkek, her ikisi de kargı cinsin hormonlarına sahiptirler, Ruhbilimsel olarak da kadın ve erkek iki cinsiyetlidir, İçlerinde alma ve nüfuz etme, nesne ve ruh unsurları
Hızla gelişecek kalbimiz Kalbimiz hızla. Sürgünlerin umutsuzluğunda Kırık kalpler, yaralılar, onulmazlar Farksız çarpanların umutsuzluğunda Ve köprü başlarının umudunda. Sular bitse bile, çiçekler atılırken oralara Temiz bir ilişkinin bulutsuzluğundaVe eski dağlarda, eski dağlarda kış Kovalarken ülkesini Hızla gelişecek kalbimiz. Kendi
İstanbul
İSTANBUL Salkım salkım tan yelleri estiğinde Mavi patiskaları yırtan gemilerinle Uzaktan seni düşünürüm İstanbul Binbir direkli Halicinde akşam Adalarında bahar
Sayfa 535 - Eylül 1944 AkşehirKitabı okuyacak
Reklam
687 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.