Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Salâh Birsel, yazınımızda kendine özgü bir denizdir
Ben bir denizim. Bunu ben söylemiyorum M. Güner Demiray söylüyor. Karşı dergisinin aralık sayısında. Demiray yazısına "Salâh Birsel'in kıyılarındayım. tümcesiyle başlamış. Sonrasını şöyle sürdürüyor - Salâh Birsel, yazınımızda kendine özgü bir denizdir. Yunus Emre, Fuzuli, Nedim, Ahmet Haşim, Yahya Kemal, Ahmet Hamdi Tanpınar, Nâzım
Sayfa 58 - ADAM yayınları, 1995Kitabı okuyor
Romanın Macerası: Bozkurtların Ölümü Atsız'ın, tarihin tozlu sayfalarından çıkardığı Kür Şad'ın hikâyesidir. 639 yılında Çin sarayını basan 41 yiğidin hikâyesini Atsız Fransız kaynaklarından, muhtemelen Hüseyin Cahit'in De Guignes tercümesinden, daha üniversite yıllarında okumuş olmalıdır. Çin kaynaklarında Cie-şı-şuay olarak geçen
Reklam
Atsız'a Milletvekilliği Teklif Ediliyor: Halkın belki de yarısının gönül verdiği Menderes ve arkadaşları idam edilmişti ama memlekette yaprak kımıldamamıştı. Türkiye seçim sath-ı mâiline girmişti. O günlerde Atsız'a da milletvekilliği teklif edildi. Erk Yurtsever anlatıyor: "2 Eylül 1961, Cumartesi günü saat 11 suları... Telefondaki
Millî Mücadelemizin bir numaralı lideri, kahramanı Mustafa Kemal Paşa'dır. Bu, kesinlikle doğru. Yalnız, Kâzım Karabekir Paşa'mızın da diğer Millî Mücadele kahramanlarımızın da haklarını inkar etmemek lazım. Bana göre, Karabekir Paşa olmasaydı veya 1919 yılında, İstanbul Hükümetinin tarafını tutsaydı, Mustafa Kemal Paşa da Atatürk olamazdı. Peki! Kâzım Karabekir Paşa'yı, Rauf Orbay'ı, Ali Fuat Cebesoy Paşa'yı idam etmek talebiyle, neden İstiklâl Mahkemesine verdiler? Ben de bu soruyu, eski İstanbul Milletvekili Tahsin Demiray'a, Ankara'daki evinde sordum. Bana dedi ki: "Millî Mücadele kahramanlarımızı mümkün olduğu kadar bire indirmek istediler. O şanlı mücadeleyi anlatan NUTUK'tan başka bir kitap olsun istemediler. Nitekim Karabekir Paşa'nın 1.171 sayfalık İSTİKLAL HARBİMİZ isimli meşhur kitabını bu düşüncelerle toplatıp yaktılar. Paşanın evindeki bütün tarihi belgeleri bunun için çuvallara doldurup götürdüler. Ama gerçekleri gizleyemediler. Yanlış yaptılar!"
Yazar fakir Baykurt'un Türkçe öğretmeni Kemal Demiray bir gün baykurt'un kendi çocukluğunu anlattığı bir kompozisyonla ilgili olarak tüm sınıfın huzurunda şu değerlendirmeyi yapmış: "Gorki de yazsa ancak bu kadar yazabilirdi..." Fakir Baykurt'un bu müthiş tanıklıktan nasıl etkilendiğini sanırım konuşmaya gerek yok
Sayfa 171 - İrfan ErdoğanKitabı okudu
Turgut Özakman'ın Mezkûr Eserine Cevap
Hem yazdıklarımdan ve hem de yazamadıklarımdan dolayı beni kınayanlar. Bu keyfiyetin en tipik misâli Turgut Özakman isimli tiyatrocu bir şahsın yazmış bulunduğu "
Vahidettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele
Vahidettin, Mustafa Kemal ve Milli Mücadele
" isimli hacimli bir eserdir. (Ankara, 1997). Köpeksiz köy bulup, deyneksiz gezen bu kemalist rejim hâhişkârı kalemden sâdır olan bin sâhifeye yakın kitap benim
Sayfa 372 - Sebil YayıneviKitabı okudu
Reklam
Öğretmenin tanıklığı önemlidir. Öğretmen neye tanıklık ederse o gelişir ve gerçekleşir. Dolayısıyla öğretmen, yaptığı tanıklıkla bir öğrencinin hayatını olumlu veya olumsuz yönde değiştirebilir. Değerli eğitimci Zeki Sarıhan’ın “Unutulmayan Öğretmenler” isimli kitabında okumuştum: Yazar Fakir Baykurt’un Türkçe öğretmeni Kemal Demiray, bir gün Baykurt’un kendi çocukluğunu anlattığı bir kompozisyonla ilgili olarak tüm sınıfın huzurunda şu değerlendirmeyi yapmış: “Gorki de yazsa ancak bu kadar yazabilirdi…” Fakir Baykurt’un bu müthiş tanıklıktan nasıl etkilendiğini sanırım konuşmaya gerek yok…
Sayfa 171 - Final Kültür Sanat YayınlarıKitabı okudu
“İki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemikten, geçici Mustafa Kemal... İkinci Mustafa Kemal, onu “ben” kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, “hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal, odur!”
RIZA NUR'UN GÖNÜLLÜ SÜRGÜNDEN TÜRKİYE'YE DÖNMESİ Mustafa Kemal'in ölümünden sonra 30.11. 1938'de deniz yolu ile Türkiye'ye döndüğünde rıhtımda Atsız ve eşi Bedriye Hanım karşılamış, yakın dostu ve meslektaşı Prof. Dr. Mazhar Osman Uzman’ın tahsis ettiği, Taksim'de Şehid Muhtar Caddesi'ndeki apartmanlardan
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.