O esnada gözüm Abdi'ye ilişti. Başındaki biçimsiz fesi, bunun içindeki boş ve küflü zihni, özellikle fesat kalbi, manasız, değersiz varlığıyla Behiç'ten ne kadar, ne kadar farklıydı. Biri insanların yetişmeleri mümkün ve takdir edilmiş olan mükemmeliyet zirvesinde kanat çırpan, diğeriyse, insanlığın en ilkel ruh hainde bulunan iki yaratılış örneğinin karşısındayım.