Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir şey vardır insana şimdi gelen ve sürekli Basılı değildir, buyurulmuş, tartışılmış değildir, tartışmadan da, basımdan da kaçar Bir kitaba sokulamaz, bu kitapta da yok O senindir kim olursan ol, duyman ya da görmen sana ne kadar uzak olabilirse, o da ancak o kadar uzaktır En yakın, en sıradan, en hazır şeylerde gizlidir, hep onlarla canlanır
("Çimen Yaprakları" / Walt Whitman Çev. Memet Fuat / Sel Yayıncılık)Kitabı okuyor
1692-) Ebû Said (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Kıyamet günü, insanların Allah'a en sevgili ve mekan olarak en yakın olanı, adil imamdır. Kıyamet günü, insanların Allah'a en menfuru O'ndan mekan olarak en uzak olanı da zalim sultandır."
Reklam
«Hissi biraz şuna benzer; içindeki yalnızlık duygusu senin en yakın dostun olacak ve sen villalar, parklar, güzel kaldırımlar, palmiyelerin arasında tek başına yürüyeceksin. Biraz buruk, özünden uzak bir hayatın olacak. Gittiğin yerde kendi ruhunu ve can ekibini bulamazsan, durum bu.»
Sayfa 221
Bi tık uzun oldu sanki
Düşünme özgürlüğünün gerekli olmasının tek ya da başlıca nedeni, büyük düşünürler yaratmak değildir elbette. Tam tersine, ortalama insanların ulaşabileceği zihinsel düzeye ulaşmalarını sağlamak en az o kadar, belki de daha çok gereklidir. Genel bir zihinsel kölelik ortamında büyük bireysel düşünürlerin çıktığı olmuştur ve bundan sonra da çıkabilir. Ama böyle bir ortamda bütün bir halkın zihinsel olarak etkin olduğu görülmemiştir, görülemez de. Tarihte bir halkın böyle bir karaktere yakınlaşması, heterodoks akıl yürütme korkusunun bir süreliğine askıya alınmış olmasındandır. İlkelerin tartışılmayacağına dair sessiz bir uzlaşmanın olduğu yerde; insanlığın zihnini meşgul edebilecek en büyük sorulara dair tartışmanın kapanmış olduğunun varsayıldığı bir yerde, tarihin bazı dönemlerini o denli çarpıcı kılan, zihinsel etkinlik alanındaki o genel yüksek düzeyi bulmayı umamayız. Tartışmalar, şevk yaratacak kadar büyük ve önemli konulardan uzak durduğunda, bir halkın zihni temellerinden sarsılmaz ve en sıradan akla sahip bireyleri bile düşünen canlılarınkine yakın bir onur düzeyine taşıyacak dürtü ortaya asla çıkmaz.
Sayfa 33 - Can YayınlarıKitabı okuyor
"Zaman olağan ritmiyle ilerliyordu. Saniyeler dakikalara, dakikalar saatlere ve saatler günlere dönüşüyordu."
Sayfa 104Kitabı okudu
"Uzun süre düştüm," dedi sonunda yavaş yavaş, sanki geçmişi güçlükle hatırlayabiliyormuş gibi. "Uzun süre düştüm, o da benimle düştü. Ateşi etraf ımdaydı. Yarımıştım. Sonra derin bir suya daldık, her yer karanlıktı. Ölümün gelgiti kadar soğuktu: Neredeyse yüreğimi dondurdu." "Durin'in Köprüsü yanında uzanan uçurum
Reklam
Caanım üste and içerim ki en büyük mutluluğumsun Beni sana kimler gönderdi biliyor musun O insana en yakın Uzakdoğu tanrılar Mağara ressamları dansçılar ve en eskil atam büyücüler Ya seni bana gönderenler O insana en uzak ve kendilerine daha da uzak Kendilerinden başka tanrı tanımaz "La ilâhe" göksel tanrılar
“Haydin namaza - Haydin kurtuluşa!” der ezan. Hayattaki asıl amacımız Allah’a daha da yaklaşmaksa, o zaman bu açıdan namaz gerçekten şarttır. Müslümanlar için namaz, bu hedefi izlemenin ve deneyimlemenin en önemli yollarından biridir. Bir Müslüman’ın manevi pusulasıdır; tekrar tekrar ona bakarak hayattaki ilerleyişini ve yönünü kontrol eder. Onu ahrette cennete çeken bir cankurtaran halatıdır. Namaz deneyimiyle Müslüman, inancındaki dalgalanmalara karşı tetikte olur. Müslüman kendine sorar: Son zamanlarda namazımda tembelleştim mi? Namaz deneyimim eskiye kıyasla daha mı güçlü, daha mı zayıf? Namazlarımı hiçbir manevi lezzet almadan aceleyle bitsin diye mi yapıyorum? Son zamanlarda namazımda Allah’a daha yakın mı, daha uzak mı hissediyorum? Her ne kadar beş şartın beşi de Müslümanların, inançlarındaki tekâmülü ölçmelerine yardımcı olsa da, namaz bir müminin Allah’a teslimiyetinin günlük temel ölçüsüdür.
Sayfa 238Kitabı okudu
Loş ışıkta okumak gözü bozar mı? Çocuklar battaniyenin altına girip el feneri ile kitap okumayı çok severler. Belki de bu şekilde gerçek dünyadan uzaklaşıp kitaptaki dünya ile bütünleştiklerini hissederler. Büyüyüp gözleri bozulduğunda da bunu eski çocukluk alışkanlığına bağlarlar. Annelerin çocuklarını en sık uyardıkları hususlardan biri de
Sayfa 85 - AykırıKitabı okuyor
-"Bana en sevgili ve kıyamet günü en yakın olanınız huyca en güzel olanınızdır. İçinizde en sevmediğim ve benden kıyamet günü en uzak olanınız da lüzumsuz ve çok konuşan, lügat parçalayan ve mütefeyhık olanınızdır..." -Mütefeyhık nedir, ya Rasulallah? Cevap verdi: -"Büyüklenen ve kibir sahibi olandır."
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.