Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sekiz Kız Babası
Ankara, 10 Aralık 1963 Ahmet, 7 Aralık tarihli mektubunu dün aldım. Öğretmeninizin anlattığı olay gerçekten çok acıklı. Elsiz çocuğun, müdürün tokadıyla yere düşmesi gözümde canlandı. Çok üzüldüm. Hikmet adında bir arkadaşım var. Bana bir sır açıkladı. Sana yazayım mı diye çok düşündüm. Yazmakta bir sakınca görmüyorum. Hikmet, bana
Düşün Yayınevi 1967, Tekin Yayınevi 1971-1977, Karacan Yayınları 1982, Adam Yayınları 1983-1995, Nesin Yayınevi 2009Kitabı okudu
Gün yorgun bir dev gibi boylu boyunca uzanır içinin sokaklarına Ne pencereden bir ışık sızar ne çocuk sesleri duyulur Her şey biter bekleyişlerden başka ve sanki bir adım ötede evde kalmış kızlar için idam mangaları kurulur Çığlıklarsa bir çığ yuvarlanışıdır kulaklarının karanlık uçurumlarında uçurumdadır sevda uçurumdadır umut uçurumdadır yaşamak
Sayfa 63
Reklam
Zilan anlatıyor: İki nehrin suyu yıkamaya yetmez
Nesini söyleyeyim, nesini anlatayım, nereden başlayayım, nerede bitireyim bilmem; böyle dile söze gelmez şeyleri insan kulağıyla değil, yüreğiyle duyabilir ancak. Bizim acımızın üstüne acı yoktur, bizim fıganımızın üstüne figan yoktur. Şengal Dağı kadar büyüktür derdimiz, göğsümüzün üstüne oturmuştur. Öyle çok kanımız döküldü ki, iki nehrin suyu
Sayfa 91 - Doğan KitapKitabı okudu
Hüzün Dalgaları Çarpar Gönlümün Rıhtımına
ağustos mızıkacıları   bitmeyecek bu benim alıp başımı gittiğim senin için kaç İstanbul değişerek yeniden başlamak halinde sevdiğim gökyüzünü en güzel yüzünle düşünmek
Papazlar, rahibeler, evde kalmış kızlar ve müzmin bekârlarla homoseksüeller üretim açısından bir "sapıklar topluluğundan başka bir şey değildir. Toplum onları yükseklere çıkarmış, ama onlar asansörü aşağıya göndermeyi unutmuşlardır. Aslında aktif bir homoseksüel, üretim açısından, bir Katolik papazından daha sapık sayılamaz.
"Uygunluk konusunu neden bu denli önemsiyorsun? Havasız, köhne bir odada sidik gibi çay içmenin dışında başta evlilik olmak üzere her şeyin iğrenç olduğunu düşünen evde kalmış yaşlı kızlar gibisin? Neden yaşayan her şeyin canını alıyorsun? Neden bütün güzellikleri öldürüyorsun?"
Sayfa 61 - AYRINTI - ePubKitabı okudu
Reklam
Evrimin iki büyük düzenleyicisi, iki büyük mimarı, sağ kalma ve neslini sürdürme güdüleri. Bütün medeniyet çabaları, bütün iyi niyet uğraşlarına rağmen, toplumun bir parçası olamıyorlar hala. Evrime aykırı düşüyorlar. Evde kalmış kızlar, erkek kuruları, sakatlar, hastalar. Dünya barındırıyor onları, ama içine almıyor ,biraz olsun dışlıyor. Ulusculuk, ırkçılık, savaşlar, cinayetler, kavgalar, basit saldırganlıklar. Hep kendini ayakta tutabilmek için . Hayvandan farklı olduğunu kanıtlamaya çabalarken , ona ne kadar yakın olduğunu kavrıyor insan. En ürkütücü yüzleşme içimizde.
Arkadaşım Bursalı eskicinin de çok sevimli bir deliliği vardı. Evde kalmış kızlar onu çok içlendirir, evlenmek için aradığı kadını bulamayan erkekler de onu çok üzerdi. Memlekete bu yolla hizmet etmek istiyordu. Kafası bu işe iyiden iyiye yatmıştı. Dişinden tırnağından biriktirdiği bikaç kuruşu bu uğurda harcamaya gönüllüydü. Şunu da söyleyeyim: Eskici arkadaşımın karısı, uzun hastalıklar çektikten sonra yeni ölmüştü.
184 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.