Taut 1933 yılında Nazi Almanyası'ndan önce kısa süreliğine İsviçre'ye kaçmış, 1936'da Türkiye'ye gelene kadar Japonya' da kalmıştı. İstanbul'daki Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık bölümünün başkanıydı ve aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığı için sözleşmeli olarak okul binaları tasarlıyordu. Taut Almanya' da
Aynı zamanda kendini hiçbir zaman evinde hissetmeyen etrafına hiçbir zaman uyum sağlayamayan; geçmişe yatistirilamaz bir acıyla, bugüne ve geleceğe ise buruklukla bakan biri sürekli toplumdışı olan biri olmak anlamına da geliyordu sürgün
Bize ne? Onlar ermeni mi rum mu? Kürtler, Türkler ölseler nolacak...
Van'da olanlar, bütün bu söylediklerimizden daha korkunç ve vahşice idi. Burada ilk önemli hareket Şubat 1915'te Timar bucağı merkezinde vergi yüzünden çıkmış ve daha birinci gün isyancıların sayısı bin kişiyi geçmişti. İlk hamlede bir jandarma yüzbaşısı ile bir kısım jandarmanın ölümüne sebep olan bu isyan daha büyük merkezlere sıçramakta gecikmedi ve az sonra Van şehrinde de başladı. Telgraf tellerini kesmiş olan isyancılar, Ermeni mahallelerini sarmış olan jandarma ve polislere, aynı zamanda kışladaki askerlere saldırdılar; yardım gelmesini önlemek üzere şehrin dışında tertibat aldılar. Sayıları 5.000'den daha fazla tahmin edilen isyancılar, ayrıca birtakım binaları bombaladılar; Müslüman mahallelerini de ateşlediler. Bu suretle şehirde 23 gün çok kanlı olaylar cereyan etti; bu süre sonunda Van, Ermeniler tarafından tamamen işgal olundu. Buradan kaçabilen Türklerin, Ermenilerin davranışları hakkında verdikleri haberler tüyler ürpertici idi. Çünkü isyancılar, halkın çoğunu öldürmüş; kadınların ırzına geçmiş, Türk kadın ve kızlarını bazı evlerde topladıktan sonra buralarını genelev hâline getirmişlerdi. O zaman Van'da, 1500 kadar kadın ve çocuktan başka Türk kalmamış, bunları da oradaki Amerikalılar korumuştu. Şehir baştan başa harap olmuş, çarşı kâmilen yanmıştı.
Çünkü saatleri durdurmakla zaman durmaz Aliye hanım, zamanı kendi keyfine göre kısaltıp uzatamazsın. Hayatı başına gelmiş bir musibet olarak düşünmekten vazgeç. Şu anda ne yapıyorsak, şu anda ne isek oyuz. Zaman sadece bir saatin tık taklarıyla geçmez. Zaman Oğuz'un odasından salona yani evin bir ucundan diğerine benim adımlarımla otuz saniyede senin adımlarında iki, Oğuz'un adımlarıyla beş dakikada geçer örneğin. Yani beden de aslında bir zaman ölçüsü birimidir. Gençlikte daha yavaşlayıp yaşlanınca hızlanması da o nedenledir.
Kendini zamana bırak, ona boyun eğ ve teslim ol. Hayat beklemekten ibarettir.
Sevgimizi verecek birine ve lükse duyduğumuz arzu, kültüre, yararlı olmaya, heyecana veya uyuşturucuların verdiği heyecanın ikamesine duyduğumuz arzuları da içeren bütün bir arzular demetinin parçasıdır. İngilizlerin tüketim toplumunu icat ettikleri dönemde aynı zamanda her zamankinden çok içki tüketmeye başladıklarını, ABD ’nin de aynı yoldan ilerlediğini, buna karşılık son kuşakla birlikte alkole yönelik tutumun radikal bir değişim geçirdiğini, insanların mayalanmış her şeyi büyük miktarlarda tüketmekten, ılımlı miktarda kaliteli içki tüketmeye doğru bir yönelim içine girdiğini unutmamak gerekir. Televizyon seyretmek bağımlılık haline gelmiş olabilir, ama insanlar yavaş yavaş seçici olmayı öğrenmektedir.
Sayfa 290 - Ayrıntı Yayınları, Dördüncü Basım 2010Kitabı okudu