Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Acele etme. Her hareket için, gerekli en az zamandan yüzde yirmi fazlasını ayırırsan hata yapmazsın. Gömlek, pantalon, çorap, ayakkabı. Önce çorap. Hayır olmadı. Önce pijamalar çıkarılacaktı. Çünkü neden? Çünkü pijamalarını çıkarmadan çorabını giymeye başlayan bir insan, kendini giyinme eyleminin içinde bulduğu için, pijamalarını çıkarınca onları katlamadan yatağın üstüne fırlatır. Bunun zararı nedir? Bunun zararı şudur: Bakkaldan dönünce katlanmamış pijamalarla karşılaşan yalnız bir insan, istemeden bir geriye dönüş yapar ve bu arada hiç yaşamadığını düşünür. İşte mantık ve ruhbilim böyle birleştirilir albayım. Ah yalnızlık albayım!
Sayfa 321Kitabı okudu
"Bir noktadan sonra artık geriye dönüş yoktur. İşte varılması gereken yer o noktadır."
Reklam
Cepten yere düşüp de unutulan bir nesne gibi kaybolmazdı öğrenilenler. Kimse mutsuzlar arasındaki farkı anlasın diye devamlı mutluluğun sergilendiği bu ilksel etiği unutmazdı. Bir mektup Georg Rosenberg'in genel düzenini ve temizliğini bozmak için ideal bir araçtı. Dışarıdan selam veren biriymiş gibi, her mektup delinin hayatında geriye dönüş anlamına gelirdi. Mektupta gelecekten söz edilse bile, söz konusu olan zihinsel bir süreçti: bir zamanlar burada, dışarıda olduğunu hatırla ya da daha iyisi, onu unutma. İşte mektubun anlamı buydu: Unutma!
İsteksiz bir kımıldanışla yerinden kalktı, kitaplığın karşısına geçti. Selim'e özenerek alınan kitaplar, yüzlerce kitap, çoğu hiç okunmamış duruyordu öylece. "Hiç evden çıkmadan beş yıl sürekli okusan, belki biter bu kitaplar" demişti Selim. Ne demek?İçinde birden, hepsini okuyup bitirme ateşi yandı: kitapları her görüşünde yanan eski ateş. Kaç sayfa eder hepsi? Bin sayfa kaç dakikada okunur, yemek ve uyku saatleri çıkarılırsa geriye günde kaç saat kalır, cumartesi, pazar ve bayramlar için daha uzun süre konursa... İstersem yutarım hepsini. Okuldaki günleri aklına geldi; böyle hırsla eline aldığı kitapların beş on sayfasını okuduktan sonra içinin bir balon gibi söndüğünü hatırladı. Bir kitabı bırakır ötekine saldırırdı. Bu ümitsizce çırpınış, büyük bir utanç ve hayata dönüş buhranları gelirdi arkasından.
Sayfa 26
Biraz önce, Ekim Devrimi'nin güçlü bir slogan eşliğinde yürütüldüğünden bahsetmiştik: "Fabrika İşçinin, Toprak Köylünün". Emekçi halk, bu slogana kayıtsız şartsız, çok açık bir anlam yüklemişti; yani, devrim tüm endüstriyel ekonomiyi doğrudan işçilerin denetimine, toprak ve tarımı da köylülerin denetimine verecekti. Bu sloganlardaki
Sayfa 34
Bakkaldan dönünce katlanmamış pijamalarla karşılaşan yalnız bir insan, istemeden bir geriye dönüş yapar ve bu arada hiç yaşamadığını düşünür. İşte mantık ve ruhbilim böyle birleştirilir albayım. Ah yalnızlık albayım!
Sayfa 321Kitabı okudu
Reklam
"Aşk unutulacak bir şey değil. Aşk insanın kararlarıyla gelen ya da giden bir şey değil Zeynep. Aşk, gerçek anlamda bir zehir. Bir kez içtikten sonra, geriye dönüş yok."
Fantastik
Aslında geriye dönüş diye bir şey yok. Shire'a varsam bile hiçbir şey eskisi gibi olmayacak; çünkü ben aynı olmayacağım. Bir bıçak, zehirli bir iğne, bir diş ve uzun bir yükle yaralandım ben. Huzuru nerede bulacağım?
İnsan ne kadar isterse istesin,unutması olanaksızdır.Her şeyin,geçilmesi tehlikeli olan bir sınırı vardır.Bu sınır bir aşıldı mı artık geriye dönüş yoktur.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.