Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Türkçedeki Yabancı Kelimelere Atamızın Cevabı
“Peki dilimizde, kökeni ne olursa olsun, onlarca kelime varken, yabancı bir kelimeyi doğrudan Türkçenin yapısına ve telaffuzuna uyarlamadan kullanmak, hangi aklın ürünüdür? Derdimiz Türkçede yer alan ve artık bizim olan yabancı kökenli kelimeler değil. Derdimiz, zaten herhangi bir kavramla ilgili onlarca kelimeye sahipken bir topluma özenip o kavramla ilgili bir sözcüğü doğrudan dilimize katmaya çalışmalarıdır. Aslında bununla ilgili sayfalarca, ciltlerce yazılacak mevzuyu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK müthiş bir şekilde özetlemiştir: ‘Kitap, kâtip, mektup’ benimdir. ‘Ketebe, mektep, yektübü ve geri kalanı Arap’ındır!’ Bu şekilde baktığımızda Türkçeleşmiş kelime nedir, ne değildir, daha net anlamaktayız. ‘Birader’ bizimdir, ‘brother’ İngiliz’in, gibi.”
Sayfa 185Kitabı okudu
"Soğuk savaş espirisinden kurtulamamış olanlar 'milliyetçiliği' komünizme karşı olmak sanıyorlardı, iyi-kötü solcu geçinen bazı zevat ise 'milliyetçiliğe' karşı çıkmayı ilericilik." s.88] Atilla İlhan, Hangi Atatürk
Sayfa 88 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Atatürkçülük dendi mi, herkes aslan kesiliyor ama, Mustafa Kemal’in ekonomik bağımsızlık, sanayileşme, bağımsızlık ve özgürlük konularında söylemiş oldukları kimsenin kafasını kurcalamıyor.
Sayfa 72
Ağzına sağlık Attila İlhan.
Türkiye’de sağın da, solun da Mustafa Kemal’e ba­kış açısı, nesnel gerçeklere, tarihsel verilere dayanmıyor, ‘kuyruk acılarına’ dayanıyor.
Sayfa 120 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
İşte o kadar...!!
Atatürk, Türk bağımsızlık savaşının komutanı, yeni Cumhuriyet’in kurucusu ve altı yüz yıllık bir impa­ratorluğun üzerine, on beş yıl gibi bir zaman süresi için­de damgasını vurabilmiş bir devrimcidir.
Atatürk devrimi... halkın devrimi
Asıl Atatürk devrimi, ne şapka giymiş olmamızdadır; ne Latin harfleriyle yazmamızda; hani o Büyük Millet Meclisi’nin duvarında koskocaman yazılı olan söz var­dır ya, ondadır işte: “EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ ULUSUNDUR.”
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
Tek Parti döneminde bırakın Kur’an’ın öğrenilmesinin, öğretilmesinin ve okunmasının yasaklanmasını, o tek Parti’nin kurucusu Atatürk, bizzat Kur’an’ın Türkçe anlamının halka okunarak Kur’an’ın en iyi şekilde halka öğretilmesi için 1932 yılında büyük bir “Kur’an’ı anlama seferberliği” başlatmıştır. Tam 9 gün İstanbul’un en önde gelen hafızlarını Dolmabahçe Sarayı’na kabul ederek onlarla Türkçe Kur’an, Türkçe hutbe, Türkçe ezan konusunda çalışmalar yapmıştır. Hafızlara camilerde Türkçe Kur’an’ı nasıl okuyacaklarından tutun da hangi sureleri, hangi ayetleri okuyacaklarına kadar her şeyi tek tek anlatmıştır. Bazen eline Kur’an-ı Kerim’i alıp tane tane Kur’an okumuş, bazen bir hafıza Kur’an okutup dinlemiş, bazen de güzel Kur’an okuma yarışması yapmıştır. Kur’an okunacak camilerin haberlerini önceden gazetelerde manşetten duyurtmuş, halk da bu Kur’an ziyafetlerini takip etmek için İstanbul’un tarihi camilerini hıncahınç doldurmuştur. Atatürk, 1932 yılı Ramazan ayında İstanbul, camilerinde gerçekleştirilen Kur’an ziyafetinin sadece İstanbul’la sınırlı kalmaması, bütün ülkenin bundan yararlanması için, Ayasofya Camii’nde okuttuğu Kur’anı radyo ile bütün ülkeye duyurmuş, kendisi de radyosu başında Kur’an dinlemiştir.
Sayfa 343Kitabı okudu
Atatürk Sen gideli Neler oldu bu vatanda bilsen Kara çarşaflılar çember sakallılar Bereliler doldurdu köyleri, şehirleri En güvendiğin kişiler Senin ülküne ihanet ettiler Ve sonra utanmadan
Sayfa 74 - ATATÜRK'E MEKTUP
"Uyuyacak mıyız? Yoksa daha Cumhuriyet'in ilk yıllarında işaret edilmiş bu zorunlu hedeflere ulaşıp bağımsızlığı ve özgürlüğü bize bırakabilmek için canlarını vermiş olanlara nihayet layık olacak mıyız?"
Sayfa 68 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Ocak 2021, 22. BaskıKitabı okudu
“Hakikati ko­nuşmaktan korkmayınız.”
Sayfa 249Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.