Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“ ‘Hepimiz bazen birileriyle o kadar yakınlaşırız ki dostluğumuzu ya da kardeşliğimizi hiçbir şey engellemiyormuş gibi görünür; bizi ayıran küçücük bir köprü vardır, hepsi o kadar. Ama tam sen bu köprüye adım atacakken sana şu soruyu sorsam: Bu köprüyü geçip bana gelir misin? İşte o anda artık bunu istemeyiverirsin; sorumu tekrarla sam öylece suskun kalırsın. O andan itibaren aramıza dağlar ve azgın nehirler girer; bizi ayıran ve birbirimize yabancılaşman duvarlar örülüverir önümüzde ve bir araya gelmek istesek de artık yapamayız. Ama o küçücük köprüyü düşündüğünde, sözcüklere sığmayacak kadar büyüyüverir gözünde; yutkunur ve şaşar kalırsın.’ “
Sayfa 30 - Ayrıntı Yayınları VII
Tam üç kez insanlarla aramda köprü kurmaya çalıştım ve üç kez aldatıldım.
Reklam
Ordular mı tutmuş iki yanını Bir köprü var orda, kızıl kıyamet Yüzüm bin parçaya bölünmüş ayna Kimi bekliyorum yol kenarında Her yerde karanlık darağaçları Ne ay var içimde, ne de yıldızlar Susuz koydu beni ırmak ve bulut Çeşme başındayım, içemiyorum Ah çürüyen ayaklarım, ellerim Orda bir köprü var geçemiyorum
İnsanın hitabeti, kelime dağarcığıyla eşdeğerdir. Hitabetin iyi olması, kitabetle alakalıdır. Okumak, çok mühimdir ancak kaliteli ve etkin okumak… Sonra, okuduğunu bir kuyumcu titizliğinde işleyerek, kürsüden insanlara aktarabilmek esastır. Samimi bir edayla, dinleyici; dikkat noktasından yakalanarak rikkatle hatibin fem’inden, dinleyicinin fehmine köprü kurulmalıdır.
*** Seni kendimden tanıdım çocuk Yüreği sürekli çiğnenen bir yol Gövdesi acılarlardan acılara köprü Biraz öfke, biraz umut, çokça onur Olan kendimden. ***
Sayfa 11 - Kırmızı Kedi Yayınevi 27. BasımKitabı okuyor
Merhaba kitapseverler #kilittaşı#semasoykan#roman#okudumbitti#ozlemli_kitaplar#engelsizokurlaokuyoruz#alıntı "Nasıl ki bir kemeri, köprüyü ,kubbeyi ayakta tutan kilit taşıdır, toplumların ailelerin kilit taşı da kadınlardır. Cesur, güçlü, azimli kadınlar . Kilit taşı olmazsa kemer,köprü çöker , kadın olmazsa toplum..." " İsteyen
Reklam
Köprü kuruyorum,senden bana uzanan,benden sana uzanan,bir nefeste kapansın aramızdaki mesafe diye.
"..derin bir nefes çekerek bir süre çevresine bakmış, sonra da kendi kendine, bir oturuş biçiminin içinde aynı anda kaç kişi oturur, diye sormuştu. O saatte aklını böyle bir soruya takmasını saçma bulmuştu gerçi, gene de aynı duruşun içinde duran binlerce insanı düşünmekten kendini alamıyordu. Ona göre binlerce kişi, ayrı ayrı yerlerde birbirinden habersiz binlerce duruşu tekrarlıyordu böyle, binlerce duruşu bedenlerini köprü kılarak geleceğe taşıyordu. Aynı yolda yürümekten başka çaresi olmayan tuhaf birer yaratıktı insanlar; tekrarın tekrarlananın örtüsü olduğunu anlayamadan, aynı el sallayışların, aynı gülüşlerin, aynı yürüyüşlerin ya da aynı oturuşların içinden geçe geçe damaklarına bulaşan uzak bir serüven tadıyla dönüp dolaşıp aynı noktada yaşıyorlardı."
Sayfa 174 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Fakat dört yıl sonra Kānûnî ordusunun mîmarları Boğdan seferinde gene müşküle düşmüşlerdir. Prut nehrinin kaygan ve bataklık sahillerinde, her kurulmak istenen köprü çökmektedir. İşe gene Lütfi Paşa karışarak pâdişâha Sinan Subaşı'yı tavsiye ediyor. Bu defaki başarı daha üstün bir muvaffakiyettir. On üç gün gibi kısa bir zamanda nehrin bir başından bir başına muhteşem bir köprü kuran Sinan Subaşı'ya hakkı olan ser-mîmar pâyesi verilmiştir.
Sayfa 143 - Kubbealtı Neşriyatı, IV. Baskı, 1999Kitabı okuyor
Biz şu kokuşmuş yaşayış bataklığının üstüne öyle bir köprü kuralım ki bizi geleceğin mutluluk sarayına iletsin.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.