Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
TIMARHANE DELİSİ (02:02)
Ben de düştüm feleğin bir gün garip fendine, Polis jiple getirdi tımarhane bendine.. Burası başka âlem, ey kafa gel kendine, Şimdi senin de ismin tımarhane delisi... İstersen ol yüzbaşı, hâkim veya avukat, Ayol sana kim dedi büyüklere bir taş at., Karınla kavga yapıp tatlı aşa zehir kat, Elbet şimdi olursun tımarhane delisi. Çilesiz insan
Tımarhane Delisi...
Ben de düştüm feleğin bir gün garip fendine, Polis jiple getirdi tımarhane bendine.. Burası başka âlem, ey kafa gel kendine, Şimdi senin de ismin tımarhane delisi... İstersen ol yüzbaşı, hâkim veya avukat, Ayol sana kim dedi büyüklere bir taş at., Karınla kavga yapıp tatlı aşa zehir kat, Elbet şimdi olursun tımarhane delisi. Çilesiz insan olmaz,
Sayfa 97
Reklam
Giden geliyor, yalnızlık baki kalıyor, anlayacağın o kırılan bir daha hiç kaynamıyor.
Ben ne yaptım da beni böyle karşıladı Zeynep Hatun, Kesikkeli köyü? Ben ne iyilik ettim ki bu insanlara? Bir yaşlı Abdi Ağayı, ardından da Ali Sefa Beyi, şimdi de Çiçekli Mahmut Ağayı... Ben bunları öldürünce ellerine ne geçti ki, köylüler ne kazandı? Şu uyuyan, şu sabi çocuk, şu Müslüm canını dişine takmış geliyor, bir haftadır çekmediği kalmadı, anasından emdiği burnundan geldi. Acaba o İnce Memed dedikleri ben değil miyim, öyle peygamber emsali, öyle ermiş, öyle yiğit, Köroğlu, Genç Osman, Hızır Aleyhisselam, Hazreti Ali gibi bir İnce Memed daha var da, beni onunla mı karıştırıyorlar? Ben ben buradayım, şu Akdenizin kıyısında, bir karınca, bir kelebek, bir serçe kadar küçücük, yalnızım, kimsesizim. Ama İnce Memed adı dillere destan.
Bugünkü Türk Edebiyatının gene yaşama bağlı başka, ikinci bir kökeni de var. Bu edebiyat Pir Sultan Abdal, Köroğlu, Dadaloğlu ve Yunus Emreden geliyor bir yönüyle. Pir Sultan Abdal bir halk lideriydi. Bu, bağlı bulunduğu halk, kökeninden dolayı başkaldıran bir halktı. Pir Sultan Abdal bir başkaldırmanın içinde doğdu büyüdü ve geleneğe bağlı olarak da öldürüldü. Pir Sultandan önce de birçok büyük şair Osmanlılarca öldürülmüştü. Son büyük Anadolu isyanının liderlerinden olan Dadaloğlu 1848’den sonra aşiretiyle birlikte gönderildiği sürgünde öldü. Yunusun öldürüldüğü söylenir. Ve Türk şiirinde Kadı Burhanettinden bu yana öldürülmüş 37 büyük şair olduğu yazılıyor. Bizim edebiyatımızın inatla yaşama bağlı oluşu bugünün getirdiği bir düşünce değildir, gelenekseldir.
Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Ben ne yaptım ki de… Beni ne sanıyolar?
Ben ne iyilik ettim ki bu insanlara. Bir yaşlı Abdi Ağayı, ardından da Ali Sefa Beyi, şimdi de Çiçekli Mahmut Ağayı… Ben bunları öldürünce ellerine ne geçti ki, köylüler ne kazandı. Şu uyuyan, şu sabi çocuk, şu Müslüm canını dişine takmış geliyor, bir haftadır çekmediği kalmadı, anasından emdiği burnundan geldi. Acaba o İnce Memed dedikleri ben değil miyim, öyle peygamber emsali, öyle ermiş, öyle yiğit, Köroğlu, Genç Osman, Hızır Aleyhisselam, Hazreti Ali gibi bir İnce Memed daha var da, beni onunla mı karıştırıyorlar? Ben, ben buradayım, şu Akdenizin kıyısında, bir karınca, bir kelebek, bir serçe kadar küçücük, yalnızım, kimsesizim. Ama İnce Memed adı dillere destan. Herkes, herkes onu seviyor. Hem öldürmek için bütün Çukurova atıyla itiyle Akçasazdaki İnce Memedi yakalamaya, Yüzbaşıya yardıma gidiyor, hem de Kesikkeli köyünde görünce… Bu ne iştir şu insanlıktaki, ne acayip iştir Yarabbim… Yakalansaydım, yakaladık diye sevinecekler, o yakaladıkları beni kasabanın orta yerinde astıklarında da hepsi her yerden yas tutup ağıtlar yakacaklardı. Derin derin düşüncelere daldı. Ben ne yaptım ki de… Beni ne sanıyolar?
Sayfa 98 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Aşağıdan iskân evi geliyor Bezirgânlar koç yiğide gülüyor Kitabın dediği günler oluyor Yoksa devir döndü âhir zaman mı Dadaloğlu'm sevdası var başımda Gündüz hayalimde gece düşümde Alışkan tüfekle dağlar başımda Azrail'den başkasına aman mı
Ben ne yaptım da beni böyle karşıladı Zeynep Hatun, Kesikkeli köyü? Ben ne iyilik ettim ki bu insanlara? Bir yaşlı Abdi Ağayı, ardından da Ali Sefa Beyi, şimdi de Çiçekli Mahmut Ağayı... Ben bunları öldürünce ellerine ne geçti ki, köylüler ne kazandı? Şu uyuyan, şu sabi çocuk, şu Müslüm canını dişine takmış geliyor, bir haftadır çekmediği kalmadı, anasından emdiği burnundan geldi. Acaba o İnce Memed dedikleri ben değil miyim, öyle peygamber emsali, öyle ermiş, öyle yiğit, Köroğlu, Genç Osman, Hızır Aleyhisselam, Hazreti Ali gibi bir İnce Memed daha var da, beni onunla mı karıştırıyorlar? Ben ben buradayım, şu Akdenizin kıyısında, bir karınca, bir kelebek, bir serçe kadar küçücük, yalnızım, kimsesizim. Ama İnce Memed adı dillere destan. Herkes, herkes onu seviyor. Hem öldürmek için bütün Çukurova atıyla itiyle Akçasazdaki İnce Memedi yakalamaya, Yüzbaşıya yardıma gidiyor, hem de Kesikkeli köyünde görünce... Bu ne iştir şu insanlıktaki, ne acayip iştir Yarabbim... Yakalansaydım, yakaladık, diye sevinecekler, o yakaladıkları beni kasabanın orta verinde astıklarında da hepsi her yerden yas tutup ağıtlar yakacaklardı. Derin düşüncelere daldı.
58 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.