Zehra oldum olası adına ısınamamış, bu geleneksel ismi kendine yakıştıramamıştı. Doğduğu zaman ona da şöyle Aslı, Ebru, Eda, Burcu, Ceyda, Pelin, Mina gibi çağdaş titreşimleri olan, daha tanımadan bile o kız hakkında hoş şeyler dü­şündüren isimlerden koymaları mümkündü elbette ama payına İslam tarihinden eski bir isim düşmüştü. Peygamberin sevgili kızının adı, Fatimatüz-Zehra’nın Zehra’sı. Yine de, İslamcı hükumetten sonra ortalığı saran Kübra, Aleyna, Sümeyye gibi isimlere bakarak fazla yakınmaması gerekirdi. Çünkü bu isimler, yanlış ya da doğru, insana hemen siyasi bir kimlik damgası vuruyordu. Gerçi Zehra, çok sevdiği babaannesinin ismiydi. Yine de şık kartvizitinde “Zehra Ertan - Bereket Holding İnsan Kaynakları Müdürü” yazacağına, mesela “Defne Ertan” yazsaydı daha memnun olacağını, karşı­sındaki insanları daha çok etkileyeceğini duyumsardı sık sık. Hem yabancılar için bastırdığı kartlarda bu ad “Daphne”ye de dönüşebilirdi.
Sayfa 23 - Bizans Sarayı’nın kalıntıları üstüne yapılan yedi yıldızlı Konstantiniyye Oteli’nin açılış gecesine dairKitabı okudu
Hintliler, insan öldükten sonra ruhunun, yaşayan başka bir canlının bedenine girdiğine inanırlarmış. Herhangi bir hayvanın, hatta bir karıncanın bedenine bile girebilirmiş ölen insanın ruhu. Her insanın ölmeden önce bir kuş, bir hayvan, bir böcek olduğuna da inanırlarmış. Bu inançlarından dolayı da hayvanları öldürmezlermiş. Yollarına bir yılan, mesâla bir kobra çıkabilecek olsa bile ona dokunmaz, eğilir, geçip gitmesini beklerlermiş.
Reklam
Adem asm ile Musa asm'ın Tartışması
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: «Musa asm Adem asm ile tartışarak öne şöyle dedi: "Sen o kimsesin ki, günahınla insanları cennetten çıkardın ve onları zorluğa maruz bıraktın.!" Bunun üzerine Adem şöyle dedi: "Ey Musa, Allah'ın risalet ve kelamı ile seçtiği sen değil misin ki, daha beni yaratmadan Allah'ın benim için yazdığı -veya- daha beni yaratmadan Allah'ın benim için takdir ettiği bir şeyden dolayı beni azarlıyorsun?" Rasulullah dedi ki: "Adem, Musa'yı delili ile yendi." (Buhari: 4738; Müslim: 2652; Nesai, "el-Kübra": 11329 el-Müsned: 2/312) (İbn Kesir diyor ki): Burada Musa, hem kendi nefsini ve hem de zürriyetini cennetten çıkardığı için Adem'i ayıplamıştır. Adem ise ona şu cevabı vermiştir: Sizi cennetten çıkaran ben değilim. Sizi cennetten çıkaran Zat, bu çıkarmayı benim ağaçtan yememe tertip eden/onun akabinde gerçekleştiren Zattır. Bunu bu şekilde tertip eden, takdir eden ve daha ben yaratılmadan benim hakkımda bunu yazan Allah azze ve celle'dir. Sen de kalkmış beni, benimle herhangi bir bağlantısı olmayan bir şeyde dolayı azarlıyorsun. Benim yaptığım tek şey şudur ki, ağaçtan yemek bana yasaklanmış olduğu halde ondan yedim. Bunun akabinde cennetten çıkarılmanın meydana gelmesi ise, benim yaptığım bir şey değildir. Dolayısıyla ben ne kendimi ve ne de sizi cennetten çıkarmış değilim. Bu ancak Allah'ın kaderi ve O'nun yaktığı bir şeydir. Bunda O'nun bir takım hikmetleri vardır. Işte Adem bundan dolayı Musa'yı yendi. "Adem'in cevabı, kader ile musibete delil getirmek içindi; yoksa ma'siyete delil getirmek için değildi."
Sayfa 145Kitabı okudu
"Söylemek hep kelimelerle olmaz ya sevgili dost, hal de söyler. Gönülde olanı yere düşürme. Sessizce sev. Usulca. Kainatı telaşa vermeden. Melekleri ürkütmeden." Kübra M.Büyükkıyıcı
Özal'ın Güneydoğu raporu
Raporun “Çözüm için öneriler” ara başlığını taşıyan bölümündeyse özetle şunlar var: “(1) Terörle mücadele edilirken, aynı zamanda ülke içi ve dışından bilim adamlarının da iştirakiyle bazı derinlemesine çalışmalar yapılması yararlı olacaktır. (2) Terörle mücadele ediyoruz derken, halkın ciddi şekilde rahatsız edildiği, hırpalandığı, hatta
Sayfa 189 - Doğan(epub)Kitabı okudu
Kadınlarınıza iyi davranın...
İmanı en olgun müminler, huyu en güzel olanı ile eşine karşı en tatlı davrananlarıdır. Nesai, Sünenü'l-Kübra, 9154
Sayfa 518 - ÇelikKitabı okudu
Reklam
313 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.