Guy "Bildiğim tek şey, ortada çok fazla rastlantı olduğu," dedi. "Kaderin çok sayıda küçük rolü. Sanki patikalar hepimiz için önceden hazırlanmış da biz sadece bunları takip ediyormuşuz gibi."
Andersen başını salladı "Hepimizin çizilmiş yolları vardır. Biz genelde en az dirençle karşılaşacağımız yolu seçeriz. Ne zaman o yoldan çıksak, her şey tehlikeli bir hal alır."
Sayfa 267
Sanat onunla karanlığa veya ışığa çıkan patikalar oluşturarak müzikle iç içe geçen bir lisanla konuşurdu.
Sayfa 58Kitabı okudu
... mutluluğu insanların geçtiği yollarda bulabilirsiniz, dağlardaki patikalar taşlı ve yosunludur, sizi kısa sürede hırpalayıp tüketir.
Tüm yaşamını bir ağacın karşısında geçirebilirmişsin gibine geliyor, onu tüketmeden, anlamadan, çünkü anlayacağın bir şey yok; sadece ona bakarak. Bu ağaç hakkında eninde sonunda söyleyebileceğin tek şey bir ağaç olduğudur; bu ağacın sana söyleyebileceği tek şey de bir ağaç olduğudur: kök, sonra gövde, sonra dallar, sonra da yapraklar. Ağaçtan daha başka bir hakikat bekleyemezsin. Ağacın sana önerecek bir ahlakı, sana verecek bir mesajı yoktur. Onun gücü, görkemi, ömrü -bu eski eğretilemelerden hala kimi anlamlar çıkarmayı, biraz cesaret toplamayı umuyorsan eğer- bunlar huzur veren tarlalar, uyuyan sinsi sular, tek başlarına, pek yükseklere olmasa da kahramanca tırmanan küçük patikalar, güneşte salkımların olgunlaştığı güler yüzlü yamaçlar kadar abes görüntülerden, hoşluklardan başka bir şey değildir.
Sayfa 31 - Metis YayınlarıKitabı okudu
"Yaşamı, göze batmayan anlar yapar,
önemsiz çıkmazlar, patikalar."
Evlere dair
Evlerinizi avucuma toplayıp, tohum eker gibi ormanlara ve Çayırlara serpebilmek isterdim.Vadiler caddeleriniz, yeşil patikalar dar sokaklarınız olsun isterdim, birbirinizi bağlar arasında arayıp giysileriniz mis gibi toprak koşarak gelin isterdim.
Sayfa 17 - Kültür YayınlarıKitabı okudu
Daha içten dönemlerde savaş bakanlığı olarak adlandırılan, son dönemde ise savunma bakanlığı olarak anılan ilgili bakanlıktan gerekli talimatlar verilerek sınır boylarına yerleştirilen ordu birliklerinin görev alanları yalnızca anayollarla, özellikle de komşu ülkelere giden otoyollarla sınırlandı, böylelikle tali yollar kuş uçmaz kervan geçmez bir hal alıyor, doğal olarak ara yollar, patikalar, keçiyolları da kontrol dışı kalmış oluyordu.
