"Kordova'da oturuyorken özellikle ilgilendiğim bir kitabın (iyi bir nüshasını) satın almak üzere sık sık kitap çarşısına gidiyordum. Nihayet yazısı güzel ve cildi mükemmel bir nüshaya rastladım, neşe ve sevinç içinde mezatta satışa arz edilmiş bu kitabın fiyatını arttırmaya başladım. Ancak karşıdakilerin ısrarlı artırmaları sonucu kitabın fiyatı, normalin çok üstüne çıktı. Bunun üzerine mezat menuru tellala dönerek, "Kitabın fiyatının asıl değerinin üstüne çıkmasına sebep olan rakip arttırıcıyı bana göstersene!' dedim. O da beni gayet temiz ve mutena elbiseler giyinmiş bir adamın yanına götürdü. Kendine yaklaşarak şöyle dedim: 'Allah, efendimizi ince bilgili bir fakih kılsın! Şayet bu kitabı elde etmek için özel bir maksat ve gayen varsa ben vazgeçeyim, zira artırmada varılan fiyat daha şimdiden asıl değerinin üzerine çıktı. O şöyle cevap verdi: 'Ben ne bir fakihim (hukukçu) ne de kitabın içindeki bilgiler beni alakadar ediyor. Fakat son zamanlarda, daha çok kendimi oturduğum şehrin ileri gelenleri arasında sayılıp itibar edilen ve ilimden anlayan bir kimse olarak gösterebilmek için (evimde) bir kitaplık tesis ettim ve bunun çoğunu da doldurdum. Kitaplıkta azıcık bir aralık kaldı ki işte bu kitabın kalınlığı tam burasını dolduracak durumda! Ayrıca gayet mükemmel ve güzel cilt kapağının da olduğunu görerek onu beğendim ve fiyatının, nereye vardığını da doğrusu hiç hesaplamadım; Allah'a şükürler olsun, elinde geniş imkânlar bulunan bir kimseyim!"