Sana anlatmam gereken öyle çok şey var ki..
Sanırım biraz da bu yüzden onca zaman hiçbir şey söylememeyi seçtim. Oysa biriktirmeden vakitlice konuşmam lazımdı. Ama işte bazen nutku tutuluyor insanın. Ertelenmiş sözler kursakta büyüyor. Dilin ucuna geldiği an söylenmeyen, gittikçe hepten söylenemez oluyor. Ne demek istediğimi anlayacağından eminim. Çünkü sen de söyleyemedikleri tarafından incitilmiş, sustuklarıyla incitmiş birisin. Bizim gibiler birbirini ilk görüşte tanır..
"Sana büyük bir sır söyleyeceğim Zaman sensin
Zaman kadındır ister ki
Hep okşansın diz çökülsün hep
Dökülmesi gereken bir giysi gibi ayaklarına
Bir taranmış·
Bir upuzun saç gibi zaman
Soluğun buğulandırıp sildiği ayna gibi
Zaman sensin uyuyan sen şafakta ben uykusuz seni beklerken
Sana büyük bir sır söyleyeceğim
Korkuyorum senden
Korkuyorum yanın sıra gidenden pencerelere doğru
akşamüzeri
El kol oynatışından söylenmeyen sözlerden
Korkuyorum hızlı ve yavaş zamandan korkuyorum senden
Sana büyük bir sır söyleyeceğim
Kapat kapıları
Ölmek daha kolaydır sevmekten
Bundadır işte benim yaşamaya katlanmam
Sevgilim"
Argon