Kardeş Katli Meselesi
Buraya kadar anlatılanlardan anlaşılmış olmalıdır ki, Osmanlı târihinde "siyâseten katil” devletin velî bânisi Osman Gâzi'nin amcası Dündar Bey'i oklayıp öldürmesiyle başlamış olan fiilî bir durumdu. Lâkin bu süretle henüz kundakta bir çocuğun bu an'aneye riâyetle öldürülmesi mûcib-i tenkid olabilir. Ancak unutmamak lâzımdır
Başbakanımızla -yıllardan beri makama gelip, makamı terk etmiş diğer Başbakanlar ve bir tanesi müstesna bütün bakanlar gibi- müşerref olmamışımdır. Zira hiçbirine işim düşmemiştir. Zaten Devlet dairelerine kat'i bir zaruret hâsıl olmadıkça uğramaktan hâzetmem. İstanbul Valisi de şayed Belediye Başkanı sıfatiyle gazetecileri toplantılara çağırmasa onunla da tanışmamış olacaktım. Şu var ki Parti gayreti gütmeden hepsinin de muvaffakiyetini ihlâsla dilediğimden şüphe edilmemelidir. Yaşım icabı memuriyet bekliyemem. Bu zamanın merdudlarından sayıldığıma göre de Banka İdare Meclisleri azalığı nev’înden bir arpalık istemeğe kendimde hak göremem; hamdolsun şimdilik ihtiyaç da duymuyorum. Parti namzedi olarak mebusluk listelerinde yer almama da hem parti bakımından, hem kendi noktai nazarimdan imkân yoktur. Hulâsa tek ümit ve tek geçim yolu esas mesleğime inhisar ediyor. Bunları açıkladıktan sonra ikinci kabinesini beğendiğim ve beğendiğimi yazmaktan çekinmediğim Başbakan'dan küçük bir şikâyetimi arzedeceğim.
Reklam
Boratav ise savunmasında Atsız için şunları söylemektedir: Nihal Atsız'ın Cumhuriyet prensiplerine aykırı düşüncelerinin sadece fanteziden ibaret olmadığı, üniversite yıllarından sonra yavaş yavaş anlaşılıyordu. Nihal, etrafındakilerden ya tam bir alakasızlık ya da tam bir inkıyat görmeye alışmıştı. Ben, herhalde, onun karşısında münakaşa etmeye
ABİDİN NESİMİ 1911’de Bingöl'ün Kiğı ilçesinde doğdu. İlkokulu Mercan Sultanisinde, Orta ve Liseyi İstanbul Erkek Lisesinde okudu, Yüksek Öğrenimini İTÜ’nün (o zamanki adıyla Yüksek Mühendis Mektebi) Su Şubesinde yaptı. 1937-1949 yıllarında serbest çalıştı, 1949‘da Bayındırlık Bakanlığı hizmetine giren Abidin Nesimi evli ve 3 çocuk
ÖTÜKEN 15 Ocak 1964 ile Kasım 1975 tarihleri arasında 143 sayı yayınlanan Ötüken, bu özelliğiyle Atsız’ın dergileri arasında en uzun ömürlüsüdür. İlk 11 sayısında, yayıncıları tarafından, “Her Ayın Onbeşinde Çıkar, Fikir ve Ülkü Dergisi” olarak nitelenen Ötüken’in bu düsturu 11 sayıdan sadece 6’sında tutturulabilmiştir (Bu sayılar şunlardır: 1,
İKİNCİ BASIMA ÖNSÖZ Türk Ülküsü'nün bu ikinci basımı, birincisine göre oldukça değisiktir. İlk basımdaki tarihe ve kalem mücadelesine ait yazılar bırakılmış, doğrudan doğruya ülkünün türlü konularını ilgilendiren yazılar alınmış ve bunlara yine ülkü ile ilgili yeni yazılar eklenmiştir. İlk basımda bulunup da ikinci basımda
Reklam
28 öğeden 31 ile 28 arasındakiler gösteriliyor.