Silik bir devlet memuru ile devlette iyi bir yerlere gelmiş mühim(!) adamın hikayesi..Ah o mühim adamlar her yerde ve her zamanda karşımıza çıkarlar fakat"mühim adamların tam olarak ne işle meşgul olduğu,bugüne kadar hâlâ netlik kazanmayan bir konudur.Gelgelelim,bu gibi(aslında mühim olmayan)adamların çevresinde,onların mühim adam olarak görülmesini sağlayan insanlar her daim var olmuştur."
Bu silik memuru hem arkadaşları hem amirleri dalga geçerek sürekli ezerler."insan denilen varlığın ne kadar acımasız olabildiği; ince, kültürlü, terbiyeli kişilerde (Tanrım!), hatta toplum tarafından asil ve şerefli insanlar olarak kabul görmüş kişilerde bile ne kadar gaddarca bir yan olabildiği gerçeğini gördükçe, derinden sarsıldı."
Bir önceki okuduğum V.Wolf da"öfke her nasıl oluyorsa,güce eşlik eden o bildik hayalet miydi?Örneğin zenginler çoğunlukla öfkelidirler,çünkü yoksulların onların servetine göz diktiginden kuşkulanir"diyordu.demek ki güç ve öfke doğru orantılı.
Mühim adam ise"terfi eder etmez adama bir şeyler oldu;kafası karıştı,nasıl davranacağını hepten şaşırdı.Kendi seviyesindeki kimselerle birlikteyse son derece terbiyeli,kibar biri oluyor;alt seviyede memurların arasına girer girmez bambaşka biri oluyordu." Bu iki karakterin yolları fakir ve ezik olanın zar zor edindiği paltoyla ilgili derdini anlatmak için mühim adamın önünde egilmesiyle kesişir.Mühim adamın mühim olmayan adama davranışı onu içinden çıkılmaz bir vicdan azabına sürükler.