On Küçük Zenci belki de okuduğum ilk Agatha CHRİSTİE kitabıdır, tam olarak hatırlamıyorum. Çocukluğumun polisiyesidir. Nasıl da beynimden vurulmuştum ilk okuyuşta. Eğer bir kitabın sonunda ağzım açık kalmışsa gerçekten, o kitap bu kitaptır ! Bundan iki sene önce tekrar okudum. Hayal meyal bir şeyler hatırladım. Bu kez çoğu şeyi hatırlayarak okudum ama yine de %100 değildi. Çok beğendiğim kitaplara bazen destan yazmak istiyorum bazen de tam tersine hiç bir şey yazasım gelmiyor. Okunsun diyorum sadece okunsun. Kısacası bu kitabı ilk kez okuyacak biri çok çok şanslı. Bazen bazı kitaplar için, keşke hafızamdan silinse de tekrar okuyabilsem diyorum. Bu kitap o kitaplardan. Bir pişmanlığım da var bu kitapla ilgili. On Küçük Zenci oyunu Ankara'ya geldi, Ediz Hun oynuyordu ve ben izlemeye gidemedim. Çünkü o zaman Tiyatro'ya girmek için PCR istiyorlardı. Gitmedim. Pişmanım :(
10 Küçük Zenci şiirini tekrar tekrar okudum,
On küçük Zenci yemeğe gitti,
Birinin lokması boğazına tıkandı. Kaldı dokuz.
Dokuz küçük Zenci geç yattı,
Sabah biri uyanmadı. Kaldı sekiz.
Sekiz küçük Zenci Devon'u gezdi,
Biri geri dönmedi. Kaldı yedi.
Yedi küçük Zenci odun yardı,
Biri baltayı kendine vurdu. Kaldı altı.
Altı küçük Zenci bal aradı,
Birini arı soktu. Kaldı beş.
Beş küçük Zenci mahkemeye gitti,
Biri idama mahkûm oldu. Kaldı dört.
Dört küçük Zenci yüzmeye gitti,
Birini balık yuttu. Kaldı üç.
Üç küçük Zenci ormana gitti,
Birini ayı kaptı. Kaldı iki.
İki küçük Zenci güneşte oturdu,
Birini güneş çarptı. Kaldı bir Zenci.
Bir küçük Zenci yapayalnız kaldı.
Gidip kendini astı. Kimse kalmadı.
Bir dahaki sefer hatırlıyor olacağım :)