3 minik hikayeden oluşuyor bu kitap. Bir oturuşta okunabilecek bir kitap. İlk hikaye Fransız Devrimi sırasında insanların suçlu suçsuz demeden ölüme mahkum edilişini, ve suçlular arasında bulunan bir nişanlı çiftin onları bekleyen ölüme rağmen umut veren aşkını anlatıyor. İkinci hikaye ise yıllardır çevreleri tarafından dışlanan ve kusurlu görünen iki yalnız insanın birbirlerini bulup yalnızlıklarına son vermelerini konu ediniyor. Üçüncü hikaye ise yine çirkin diye dışlanan bir kadının tek başına yaşarken başına gelenlerden sonra bir çocuk sahip oluşunu ve oğlundan kopmamak, oğlunu kaybetmek için bir çok şeyle boğuştuğunu konu alıyor.
Çok kısa olduğu için hemen bitiyor kitap. Ama hep bir yarım kalmışlık hissi de var. Okunabilir mi evet okunabilir. İlk ve üçüncü hikayeyi sevdim.
Alıntılar:
Birkaç kendini bilmez aptal için üzülme.
Fakat hayat mucizeleri sevse de,gerçek mucizeler konusunda cimri davranır.
"Kısıtlı olan zamandan yararlanın," diye ekledi. "Tek nefeslik hayat bir daha verilmeyecek, böyle bir anda sevgiyi bulan kişi, onun tadını çıkarmalı."
Sinesinde milyonlarca yüreğin çarptığı bu koca kentte yapayalnızdı.
Puslu Kıtalar Atlası
Eflâtunî bir girdap içinde büyük daireler çize çize derinlere doğru efsunlanmış ve yarı-anestezik bir halde duhul ederken birden son sayfaya gelmemle birlikte geceyarısının bir kör