Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Araplarla tanışıncaya dek Türkün devlet, hükümet, hukuk, adalet gibi uygar kavramlara; şeref, namus, insaf, vicdan gibi yüksek duygulara birer ad vermemiş olması düşünülebilir mi? Belli ki her ulusta görüldüğü üzere Türkün de tarihte gaflet anları olmuş, birçok varlıklarına ve bu arada diline de bakmaz olmuştur. Biz şimdi ulusal benliğimize kavuştuğumuz gibi öz dilimize de kavuşacağız."
Sayfa 16 - Türk Dil Kurumu YayınlarıKitabı okudu
"Adalet kisvesi altında insanlar kendi içlerindeki şeytanı besliyor, vahşetten zevk alıyorlardı."
Reklam
hırsızlık bağışlanamayacak tek suç. Bütün günahların anası? Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşam çalarsın. Karısını bir kocadan, çocuklarını bir babadan mahrum edersin. Yalan söylediğin zaman, bir insanın gerçeğe ulaşma hakkını çalmış olursun. Aldattığın zaman, bir insanın doğruluk, adalet hakkını elinden alırsın. Çalmaktan daha büyük bir kötülük yoktur.
Sayfa 109Kitabı okudu
İnsanların camiye gitmeleriyle, mevlid merasimleri düzenlemeleriyle veya peygamberlerin efendisine methiyeler dizip hutbeler okumalarıyla sosyal adalet gerçekleşmez, Yine meczupların dua etmeleri, gürültülü zikirler yapmaları, bağırıp çağırmaları, hoplayıp zıplamalarıyla da sosyal adalet gerçekleşmez.
Dinimiz temizliği emrederken, biz müslümanlar niye temizliğe riayet etmiyoruz, dinimiz düzenliliği tavsiye ederken biz niye kuralları çiğniyoruz; başka milletler sağlığına gözü gibi bakar, kollarken, biz niye sağlığımızı tahrip ediyor, bedenimizi hoyratça yıpratıyor, ciğerimizi zifirle dolduruyoruz; adalet mülkün temeli iken bizim toplum niye hep kanunsuz işler peşinde... Çünkü bizim toplumumuzda zihniyet bozulmuş, değer hükümleri tahrip edilmiş, hürriyetler kısıtlanmış, hakkı söyleyen tepelenmiş, zalim baş tacı edilmiş, dalkavukluk özendirilmiş, suçlu cezasız kalmış, din dışlanmış, din alimleri kötülenmiş, dinî kurumlar yıkılmış, bunların hepsi de inkılap icabı diye hoş görülmüş, toplumun örfü, âdeti, âdabı, zevki, şevki, mânevî müesseseleri, kontrol mekanizmaları, adalet teşkilatı harap edilmiş, iyi insanlar hapse veya darağacına götürülmüş de ondan işler böyle tersleşmiş. Bizim devrimcilerimiz ya dünyayı hiç tanımamış, laikliği anlamamış, medeniyeti hazmedememiş ya da düpedüz vatan haini... Buradan çok iyi görülüyor: Hayat öyle entegre, öyle muazzam bir sistem ki her şey o kadar birbiriyle ilgili ve bağlantılı ki mâna-madde, din-devlet öyle iç içe ki! Dini tahrip ederseniz, devlet de düzen de hak da adalet de elden gidiyor; her şey altüst ve herc ü merc oluyor. Allah celle celâlüh, bizim aydınlarımıza, devrimbazlarımıza, sorumsuz sorumlularımıza, devlet adamlarımıza, zinde güçlerimize akıl, fikir, ilim, irfan, iz'an versin ve merhamet ihsan eylesin, gerçeği göstersin, hakka ve hizaya getirsin!
Sayfa 178Kitabı okudu
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
1781 'de yayımlanan ilk oyunu Haydutlar Alman gençliğini sarsan coşkulu ve isyankar yapısıyla büyük bir başarı kazandı. Schiller Haydutlar'da muhteris bir kardeş, sadık bir sevgili ve dehşet saçan bir haydut çetesiyle reisinin etrafında gelişen olayları sergilerken adalet ve yargı, siyaset ve iktidar, ahlak ve din üzerine şiddetli eleştirilerde bulundu, kötülüğün doğası üzerine karmaşık bir çözümlemeye girişti.
Haydutlar
HaydutlarFriedrich Schiller · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023217 okunma
Reklam
"Hiçbir şey geçmeyecek baba. Kimse kurtulmayacak. Çünkü Tanrı'nın Tanrısı yok. Biz ona inanıyoruz, ama o hiçbir seye inanmıyor. Belki de tek gerçek tanrısız, Tanrı'nın kendisi. tanrısızlık Tanrı'ya mahsus! Bu yüzden, kurallarda asalet ve adalet arama! Çünkü Tanrı, ne asil ne de adil olmak zorunda! Benim gibi!"
4. Bölüm, Sevginin Uygulanması
Bir kişiye inanmanın diğer anlamı da, kişinin bir şey yapabileceğine inanmaktr. İnancın en temel varoluş türü annenin yeni doğmuş bebeğine duyduğu inançtır. O yaşayacak, büyüyecek ve konuşacaktır. Ancak çocuğun bu anlamdaki gelişimi o denli düzenlidir ki bu gelişmeyi beklemede inanca gerek yokmuş gibi görünür. Fakat bu, çocuğun sevme, mutlu olma,
Sayfa 142
Türk Fırtınası diyor ki;
TÜRK İNSANLIK ADALETİ VE MERHAMETİ Ey zalimler siz bize, insanlığın adı olan Türk ulusuna Atatürk'e olan hıncınız ve kuyruk acınız yüzünden hiç acımadınız. Biz size vicdansız zulmünüze rağmen sizin gibi davranmayacağız. Türk'ün farkı bir kez daha o zaman ortaya çıkacak. Bizden darbelerle, siyasi ve ekonomik krizler üreterek, kitle imha silahı medya ile toplumu kandırarak, finans terörü karakolu bankalarınız ile tefecilik yaparak, inanç sömürüsü ile toplumun cehaletini diri tutarak size hizmet etmesini sağlayan cemaat ve tarikat karakolları sayesinde bizden çaldıklarınızı bize yakışır bir adalet ve merhamet anlayışı ile dersinizi yeniden akıl dolu bir inanç ile vererek hakkımız olanı hukuk içinde geri alıp sizleri ininize (emperyalizmin açtığı çukura) geri göndereceğiz. Önder Karaçay
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.