Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
128 syf.
8/10 puan verdi
İlk ismi dikkatimi çekti. Sonra sık sık karşıma çıktı. İsmini Yıldız Tilbe'nin bir tweetinden almış. Gündelik yaşamdan alınmış, samimi bir dille yazılmış sekiz hikayenin yer aldığı kitabın yazarı Sait Faik Hikaye Ödülü sahibi. 'Benim Adım Feridun' ve 'Stoper' favori öykülerim. Yolculuk sırasında uzayıp giden yolda kah güldürdü, kah içimi burktu. Bir pazar gününün keyfine de yakışabilir elbette. Keyifli okumalar.
Olduğu Kadar Güzeldik
Olduğu Kadar GüzeldikMahir Ünsal Eriş · İletişim Yayınevi · 20132,980 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
Ada, Tepe ve Dutlar bölümünden oluşan zor bir kitap. Manastırdaki keşişlerin imparatorun geçmişten gelen tapınma şeklini değiştirmek için baskı yapması üzerine yaşadıkları olaylar ve iç dünyalarına doğru yaptıkları sorgulamalar... Ada ve Tepe birbirine bağlı gibi gözükürken, Dutlar sanki bağımsız bir hikayeymiş gibi dursa da aslında yazarın kitabın özünde yatan baskı rejimini ifade etmesi anlamında üç hikayede işin özü anlamında bütünlük sağlıyor. İlk iki hikaye ülkemizi düşündüğümüz zaman tamamen yabancı karakterler ve farklı bir din üzerine kurulması da düşündürücü. Sait Faik ödülü almış tüm kitapları okumadım ama herhalde anlaşılması en zor olanı budur... Yazarın farklı bir anlatım tarzı var ki, bir şiirimsi anlatı içinde kayboluyorsun. Lakin ben bütünüyle anlaşılmasının kolay olmasını tercih ederdim. Ödül verenler elbette bir sürü sebepler bulmuşlardır ki, ödülü vermişler... Bu tür kitaplardan sonra hep şunu düşünürüm... Yazar gerçekten ne düşünerek yazdı... Çünkü yazar kitabı yazıyor ve bu dünyadan göçüp gidiyor ve o kitap üzerine bir sürü tezler yazıyorlar, hatta kitaptan daha kalın tezler... Acaba bu tezlerde iddia edilen şeyleri yazar düşünerek, planlayarak gerçekten kitabını dokudu mu? Ya da içinden geldiği gibi yazdı da birileri de akademik inceleme yapacağım diye kitabın her yerini delik deşik ederek anlamlar mı çıkardı... Lakin birde benim gibi sıradan okuyucuları da düşünmek gerekmez mi...
Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı
Uzun Sürmüş Bir Günün AkşamıBilge Karasu · Metis Yayınları · 20191,611 okunma
Reklam
90 syf.
10/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Faruk Duman'ın 1999'da yazdığı ikinci öykü kitabı Av Dönüşleri yazarın kesinlikle kalburüstü bir yazar olduğunu-kimbilir kaçıncı kez- kanıtlayan bir eser olmuş. Sait Faik Hikâye Armağanı da alan kitap altı ana hikâye içerisine serpiştirilmiş, bağımsız sayılabilecek, iç içe geçmiş, birbirini de tamamlayan kısa anlatılardan, izlenimlerden,
Av Dönüşleri
Av DönüşleriFaruk Duman · Can Yayınları · 199976 okunma
Bazı vakit, birileri ile olsak dahi yalnız kalırız. Bu meseleyi anlatan nice söz, nice şiir vardır fakat hiçbiri Sait Faik gibi anlatamaz: "Sanki ben her akşam onunlaymışım gibi, bir yalnızlık duyuyorum." Tam anlamı ile yalnızlık, çok fena sevgili okur. Siz siz olun, kendinizi dahi yalnız bırakmayın. Var olun. Sait Faik Abasıyanık -
144 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
D&R ın zaman zaman yapmış olduğu 5 tl kampanyasından 'pek beklentisiz' almış olduğum bir kitaptı. Nedense o bölümdeki kitaplara anlamsız bir önyargım vardı. (Ama bu kitapla yenmiş kırmış oldum.) Ne yazarını duymuştum daha önce ne de kitabın ismini. Elime alıp inceledim ve almaya karar verdim. 'Ayrıkotu' bir öykü kitabı içerisinde iki başlık altına ayrılmış şekilde toplam 9 öykü var. Daha önce sadece Sait Faik Abasıyanık ve Sabahattin Ali'nin öykülerini okumuş biri olarak bu kitaptaki öyküler bana çok farklı geldi. Öyküler masalsı bir tarzdaydı günlük hayatta yaşanabilecek olayları anlatmamış Deniz Tarsus hayal gücünü kullanıp büyüleyici öyküler yazmış. Kitabı çok çok beğendim. Hikayeler o kadar içine alıyor ki insanı kitap nasıl bitti anlamadım. Genç bir yazar henüz sadece 2 kitabı var. Ayrıkotu ve ilk kitabı olan 'it gözü'. Yeni bir yerli yazar keşfetmek isterseniz muhakkak alın okuyun derim. Seveceksiniz..
Ayrıkotu
AyrıkotuDeniz Tarsus · Can Yayınları · 201397 okunma
144 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Eser on dokuz küçük öyküden oluşuyor ve içinde doğa sevgisi ağırlıklı olarak işlenmiş. Deniz, adalar, Rumlar ise hemen hemen tüm öykülerin içinde yer almış... Yazar bir çok öyküsün de günlük kullanılan kelimeler ile yazmış. Yerel yönetimlerin doğanın katledilişine seyirci kaldığınından duyduğu rahatsızlığı da dile getirmiş. Denize ve doğaya olan sevgisini bu küçücük öykülerle dile getirse de; asıl konunun bir gün doğanın yok olacağı endişesini ve buna sebep olanlardan duyduğu rahatsızlığını gözler önüne sermiş... Tüm öyküler güzel olsa da ben en çok kitabın adını taşıyan, "Son Kuşlar" adlı öyküyü beğendim... Kısa öyküleri seven kitap dostlarına okumalarını tavsiye ederim. Yazarın dile sade, öykülerinde belki bir kurgu, olay örgüsü yok ama doğa sevgisinin bu küçücük öykülerde can bulması, okuduğunuza değecektir...
Son Kuşlar
Son KuşlarSait Faik Abasıyanık · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201913,7bin okunma
Reklam
"Her şeyin fakir elbiseleri gibi lime lime, nem almış sıvalar gibi parça parça döküldüğü zaman, yalnız sen varsın insan. Yalnız sen varsın. Yalnızlığımın; ihtiyarlığımın; sevimliliğimin, egoizmimin ortasında daha dün şehvetle sarıldığım, kokusundan hazzettiğim; yıldızları, yandan çarklıyı, derin suları, heykelleri, gotik binaları, ağaçlık tenha yolları, pek sevdiğim yeşil yeşil, kırmızı kırmızı, turuncu turuncu yanan işaret fenerlerini geride bırakıp sana yalnız sana aşığım."
124 syf.
·
Puan vermedi
·
16 saatte okudu
Asıl adı ali ahmet sait eşber olan adonis günümüz arap şiirinin en büyük ustalarındandır. İstanbulda ilk nazım hikmet uluslararası şiir ödülünü almış bence güzel değil şiirleri ne okuduğumu anlamadım.
Rüzgarda Yapraklar
Rüzgarda YapraklarAdonis · İyi Şeyler · 1998416 okunma
Kraliçenin Evinde
Sahiden güzel gözleri var. İçinde bir tek renk yok gözlerinin; birçok renkler var. Yeşil var, eflatun var, bir ara mavi var, kahverengi var, ela var, bu arada birçok güneş ışığı var. Pırıltıdan ve renkten öyle nasibini almış gözler ki ela gözlüdür, diyorsunuz değil. Lacivert, yeşil; ne münasebet ! Kahverengi; hayır efendim ! Birbirinden renkleriyle ayrılan bir sürü maden ve taşı bir havanda dövünüz. İçinde bakır da olsun, altın da, demir de olsun, gümüş de, platin de; granit de olsun, zebercet de, zümrüt de, inci de olsun, kum da...Bunların üstüne güneş ışığı da vurun, sonra birdenbire bir ay ışığı geçin: İşte İnci Hanım'ın gözleri.
Sayfa 44
889 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.