Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gençlerle Başbaşa
- Çalışmak için müsait gün ve saat bekleme. Bil ki, her gün ve her saat çalışmanın en müsait zamanıdır. - Çalışmak için müsait yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir. - Çalışmaya oturduğun zaman tıpkı ateş hattında düşman gözetleyen bir asker gibi uyanık ol ve dikkat kesil. Bütün ruhî ve bedenî kuvvetinle
Amerika'dan gelip Sivas'ta kendisi ile görüşen General Harburd şöyle yazmıştır: "Mustafa Kemal otuz sekiz yaşlarında. Zayıfça, boyu posu yerinde. Asker tavırlı bir genç adam. Türklerin evde ve dışarıda başları kapalıdır. Bunun ise açık. Ateş hattında tehlikeye uğramaktan çekinmez olduğunu ve bu yüzden Alman subaylarının kendisinden şikâyetçi olduklarını işittiğimizden kendisi ile ilgili idik. Cevapları pek açık ve akarsu gibi idi. Sıkıntılı işler içinde bulunduğu, güzel tespihini hiç durmadan çektiğinden belli idi. Şahsiyeti ile arkadaşlarına kolayca hâkim olmuştu. Onun ve yakın arkadaşlarının gerçek vatansever olduklarını gördük." General Pershing'in kurmay başkanı olan General Harburd, Sivas'ta Mustafa Kemal'le görüşürken der ki: Türk tarihini okudum. Milletiniz büyük kumandanlar ye-tiştirmiş, büyük ordular hazırlamıştır. Bunları yapan bir millet elbette bir medeniyet sahibi olmalıdır. Takdir ederim. Ama bugünkü duruma bakalım. Başta Almanya, müttefiklerinizle dört yıl harp ettiniz, yenildiniz. Dördünüz bir arada yapamadığınız şeyi, bu durumda tek başınıza yapmayı nasıl düşünebiliyorsunuz? Fertlerin intihar ettikleri vakit vakit görülür. Bir milletin intihar ettiğini mi göreceğiz? Mustafa Kemal, General'e: "Teşekkür ederim, dedi. Tarihimizi okumuş, bizi öğrenmişsiniz. Fakat şunu bilmenizi isterdim ki biz emperyalist pençesine düşen bir kuş gibi yavaş yavaş aşağılık bir ölüme mahkûm olmaktansa babalarımızın oğulları olarak vuruşa vuruşa ölmeyi tercih ediyoruz.
Sayfa 230 - PozitifKitabı okudu
Reklam
bilincinin dibine çökmedi mi bir insanın o insanı parmağının ucuyla itele gitsin
Ruhlarının omurgaları çıkık insan yığınıyız,âdeta.
Sürekli kırılıyor kalbim ve bu sesi de duyuyorum âdeta : tabiî, sessizliksizliğin yüzüme çarpan hışmı müthiş de ağırıma gidiyor.
savaşta bile, bu kadar acı çekmemişti. O za­manlar ateş hattında idi ama bağımsızdı.
Reklam
Çalışma hayatının ve umumiyetle muvaffak olmanın kanunları 2
- Bir günün işini,dersini,vazifesini bitirdikten sonra ertesi günü ne iş yapacağına karar ver. Yahut hiç olmazsa çalışmaya başlamadan evvel hangi iş,ders,kitap üzerinde çalışacağını düşünüp kararlaştır ve çalışmaya bu kararla otur. - Bir işe başlamadan,bir dersi öğrenmeye,bir kitabı okumaya oturmadan evvel düşün ve çalışman için lazım olan şeyleri yanında ve elinin altında bulundur. Ta ki ikide bir kalem,kağıt aramaya kalkıp da dikkatin dağılmasın. - Çalışmaya oturduğun zaman tıpkı ateş hattında düşmanı gözetleyen bir asker gibi uyanık ol ve dikkat kesil. Ve bütün ruhi ve medeni kuvvetinle kendini işe ver. - Bir işe başlamadan evvel,o işi,dersi, vazifeyi,kitabı en kısa bir zamanda, en kolay ve en temiz bir surette nasıl yapmak,nasıl öğrenip etüt etmek mümkün olduğunu iyice düşünüp hesapla. - Çalıştığın bir iş,bir ders,bir kitap,bir yazı üzerinde herhangi bir güçlüğü yenmeden bir adım bile gerileme! Ve bil ki yılgınlık, maskeli bir tembelliktir. Gene bil ki çalışma sevgisi güçlükleri yenmekten doğar ve kuvvetlenir. Güçlüğü yenmekten hasıl olan manevi zevk, eşsiz bir zevktir. Emin ol ki harpte zafer ve işte muvaffakiyet yılmayanındır. Sebat önünde, güçlükler erir ve imkansız görünen mümkün olur.
Çalışmaya oturduğun zaman tıpkı ateş hattında düşmanı gözetleyen bir asker gibi uyanık ol ve dikkat kesil. Ve bütün ruhi ve bedeni kuvvetinle kendini işe ver.
Sayfa 54 - KubbealtıKitabı okudu
"Kemalyeri'nden Kocadereköy kuzeyine çıktım. Dört aydan beri ilk defa bir dereceye kadar saf hava teneffüs ediyordum. Hakikaten, Arıburnu mıntıkasının ateş hattında ve o hattaki karargâhlarda yaşayanların teneffüs ettiği hava, insan cesetlerinin kokuşmasıyla kimyasal özelliğini kaybetmiş bir hava idi…"
Sayfa 55 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Sen nasıl bir adamsın Ata'm
Çanakkale Savaşı başladı. Havada mermilerin çarpıştığı cayır cayır ateş hattında, elinde kamçısıyla dolaşıyordu, adeta parkta gezintiye çıkmışçasına rahat davranıyordu... Bulaşıcı ölüm korkusuna karşı cesaret aşılıyordu. Ölülerin toplanması için karşılıklı ateşkesler yapıldığında, çavuş üniforması giyerek toplayıcılar arasına karışıyordu. Böylece, düşman siperlerini olabildiğince yakından ve bizzat gözlemliyordu. Askerlerin moralini ayakta tutmak, düşmanın moralini bozmak için görülmemiş yöntem uyguluyordu. Öğle yemeklerini bando eşliğinde yediriyordu!
Sayfa 56
Reklam
Namazdaki teslimiyet, kulun kendini inkâr etmesi veya nefyeylemesi değil; belki bindiği gemi batarken, ya da ateş hattında kurşunlar tepesinden yağarken dahi onu, rahatlıkla Hakk'ın huzurunda tutabilen hudutsuz kudretti.
Sayfa 285Kitabı okudu
Yazarın Notu
Bu kitapta anlatılan hikâye kurmaca olsa da Sora’nın yolculuğunda yaşanmış olanların büyük bir kısmı tarihte gerçekleşti. Şehirler bombalandı, sığınmacılar yıkılmış köprülere tırmandı, tekneler battı, donmuş nehirler köprü olarak kullanıldı, Imjin Nehri’nde sığınmacılara ateş açıldı, karton kutulardan evler yapıldı, sığınmacılar terk edilmiş evlere sığındı. Gyeongbu Tren Hattı’nda Busan’a yapılan talihsiz tren yolculuğu, trenin çatısından düşen yolcuların ölümleri de gerçekten yaşanan olaylar arasındadır.
Sayfa 342Kitabı okudu
tarlalarımız ve köylerimiz benliğimiz ateş hattında, alevlerdeyiz, düşlerimiz, yaşam umudumuz alevde patlama sesleri geliyor
Sayfa 149 - Evrensel basım yayınKitabı okudu
Yaşamak, bir ateş hattında durmak oldu bizim için.
Sayfa 96 - Edebiyat Dergisi Yayınları, Altıncı Basım, Aralık İkibinondokuz
Amerika'dan gelip Sivas'ta kendisi ile görüşen General Harburd şöyle yazmıştır: ''Mustafa Kemal otuz sekiz yaşlarında. Zayıfça, boyu bosu yerinde. Asker tavırlı bir genç adam. Türklerin evde ve dışarda başları kapalıdır. Bunun ise açık. Ateş hattında tehlikeye uğramaktan çekinmez olduğunu ve bu yüzden Alman subaylarının kendisinden şikâyetçi olduklarını işittiğimizden kendisi ile ilgili idik. Cevapları pek açık ve akarsu gibi idi. Sıkıntılı işler içinde bulunduğu güzel tesbihini hiç durmadan çektiğinden belli idi. Şahsiyeti ile arkadaşlarına kolayca hâkim olmuştu. Onun ve yakın arkadaşlarının gerçek vatanseverler olduklarını gördük.''
601 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.