Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
481 syf.
·
Puan vermedi
·
65 günde okudu
Neredeyse her okurun haberdar olduğu oldukça popüler bir kitap Serenad. Hem bu denli popüler olması hem de kendimi kitap incelemesi yazacak seviyede görmemem sebebiyle bu incelemeyi yazmayacaktım ama dönüp kitaptan aldığım notlara bakınca benim için ne kadar yoğun, tatmin edici bir okuma olduğunu gördüm ve incelemeden çok öğrendiklerimi başka
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,7bin okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Herkese merhaba! Yazar bizi bu eserinde dört farklı kuramsal ve soyut kavram eşliğinde bir gezintiye çıkarıyor ve de anlatıların pencereleri aralanıyor. Kimi zaman bu pencere bir göz, kimi zaman bir gözleme eylemi ve edimi kimi zaman da bir arayüz olarak pencereye dönüşüveriyor. Eşiklerde geziniyoruz kimi zaman da. Ama bu eşik bir ayrımı ifade ediyor, bir farklılığı. Kimi zaman da kıyılarda gezinip dinleniyor ve bir soluk alıyoruz. Seyredalıyoruz belki ânı. Ve ân dile geliyor. "Ya anlatılardaki pencereler nereye açılır? Geleneksel olarak kurmacanın dışında bırakılan insanlar romana ve öyküye nasıl dahil edildiler?" (Tanıtım Metninden Alıntı) Peki bu kitapta kimler mi var? Kimler yok ki: Honoré de Balzac, Edgar A. Poe, Rainer Maria Rilke, Marcel Proust, Joseph Conrad, William Faulkner ve W. G. Sebald, Georg Lukács ve Erich Auerbach. Felsefe ve edebiyatın omuz omuza verdiği birbirinin kıyılarında gezindiği bu eseri farklı bakış açıları edinmeyi seven herkese tavsiye ederim. Yunus Çetin'in akıcı çevirisiyle. Keyifli okumalar! Kitaplarla kalın!
Kurmacanın Kıyıları
Kurmacanın KıyılarıJacques Ranciere · Metis Yayıncılık · 201951 okunma
Reklam
327 syf.
·
Puan vermedi
İlahi Komedya - Cennet
Cennet, İlahi Komedya'nın son kitabı ve bu kitabı bitiriyor olmaktan çok memnunum, özellikle de bitirmesi en kolay kitap olmadığı için. Benim okuduğum versiyon kesinlikle işi kolaylaştırıyor çünkü orijinal şiir formuna yakın, çok aydınlatıcı notlar ve inanılmaz çizimler içeriyor. Cennet benzersiz sorunlarla karşı karşıya. İlk iki bölüme kıyasla daha az aksiyonun yerini, çoğunlukla teolojik ve neredeyse aynı derecede politik olan daha fazla söylem alır. Dante küreler arasında geçiş yapmak için elinden geleni yapar, ancak Cennet'in mantığı bu süreci neredeyse pürüzsüz hale getirir. Çatışma cennette yeryüzünde olduğu denli yaygın değildir ve cennetin çevresi ve insanları uhrevidir. Erich Auerbach, hikaye anlatma teknikleri (Mimesis) çalışması için Dante örneğini Cennet'ten değil, Cehennem'den (Canto X) seçmiştir. Araf'ı Cehennem'den daha az kişi okumuştur, hatta Cennet'in okuyanların sayısı daha da azdır. Dante İlahi Komedya'da sürekli olarak papanın davranışlarını sorgular ve Latince (elitler tarafından kullanılır) yerine İtalyanca yazarak bu eseri kitlelere ulaştırır ki bunu çok takdir ediyorum. Yaşadığı dönemin toplumuyla yaşadığı mücadeleleri dile getirerek bize o dönemin toplumu hakkında fikir veriyor. Okuduklarımdan çoğu insan gibi ben de en az Cennet'ten keyif aldım. Bunun nedeni, diğer iki kitapta söylenenleri şimdiki hayatımızla daha çok ilişkilendirebilmemdi. Bu kitapta da ağırlıklı olarak söylemler vardı, birçok karakter kendi geçmişlerinden bahsediyordu vs. Kıbrıs referanslarıda beni ayrıca mutlu etmiştir :))
İlahi Komedya - Cennet
İlahi Komedya - CennetDante Alighieri · Oğlak Yayınları · 20171,170 okunma
632 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Doğa ve insan davranışlarının sanat dallarında temsile dayalı taklidi anlamına gelen Mimesis, Homeros ve "Kutsal Kitap"tan başlayarak Batı dünyasını etkilemiş, Batı edebiyatı için başat konumdaki eserlerini incelemesini yapıyor. Eserlerin birbirlerinden farklarını yazı dünyasına getirdiği yenilikleri anlatılıyor. Örneğin Homeros'ta bir yara izinin nasıl oluştuğu anlatılırken (bunun için asıl anlatıya bir ara veriliyor) Eski Ahit'te sadece aktarılması hedeflenen noktalara odaklanıldığı ve geri kalan her şeyin karanlıkta bırakıldığı aydınlığa kavuşturuluyor. Mimes, eserlere biçim açısından ziyade söylem analizi aracılığıyla yaklaşıyor.
Mimesis
MimesisErich Auerbach · İthaki Yayınları · 201940 okunma
481 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Kitap 2000'li yılların başında geçen olaylarla başlıyor. İstanbul Üniversitesi'nde rektörlük halkla ilişkiler sorumlusu memur Maya'nın Amerika'dan gelen misafir yaşlı profesör Maximillian Wagner'e rehberlik etmesiyle başlıyor. Profesörün 1939-1941 yılları arasında İstanbul'da yaşamış ve İstanbul
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,7bin okunma
184 syf.
·
Puan vermedi
Kurmacanın Kıyılarında Dolaşmak kitaphaber.com.tr/kurmacanin-kiyi... 01.11.2021 - Ülker GÜNDOĞDU Kurmacanın Kıyılarında Dolaşmak Dünyaya ve oradaki yaşama tarzlarına yönelen bakış ve düşünceleri okurla buluşturarak ufkunu genişletmeye katkıda bulunmaya; akla gelmez soruları aklettirerek başlamaktadır. Sosyal
Kurmacanın Kıyıları
Kurmacanın KıyılarıJacques Ranciere · Metis Yayıncılık · 201951 okunma
Reklam
230 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
ilahikomedya ve Dante’ye özel bir zaafımın olduğunu takip edenleriniz bilirler. Hal böyleyken bu güzide araştırma metnini okumak benim için kaçınılmazdı. #laflayalım Seküler: Soy,kuşak, nesep anlamına gelen Latince kökenli bir sözcük... Bu kelime Orta Çağ'dan itibaren ''dünyevi'' anlamında kullanılmış. Aynı zamanda somut manasına gelen
Dante
DanteErich Auerbach · Alfa Yayınları · 20219 okunma
320 syf.
8/10 puan verdi
MİMESİS'ten önce okunmalı: Edebiyat tarihi sevenler için
1935'lerde Nazi baskısından kaçarak ülkemize sığınmış ve yeni cumhuriyetimizin modernleşme olgusuna katkıda bulunmuş 100 civarında yahudi kökenli bilim adamından biri o. Edebiyat sosyoloğu olarak nitelenen ve ülkemizde yazdığı, yeni bir yöntemi barındıran Mimesis adlı Batı edebiyat eleştirisi 20yy'ın en iyilerinden kabul edilen bu önemli Fransız
Yabanın Tuzlu Ekmeği
Yabanın Tuzlu EkmeğiErich Auerbach · Metis Yayınları · 201011 okunma
353 syf.
10/10 puan verdi
"Asıl amaç, diplomalı deği, bilgili ve kültürlü olmaktır." demiş Mina Urgan kitabında. Türkiye'nin dört bir köşesinde üniversitelerin açıldığı, ülkenin en köklü üniversitelerinden mezun olan öğrencilerin bile işsiz kaldığı bir Türkiye'ye denk geldik maalesef. Diploma hırsıyla sınavdan sınava, okuldan kursa koşarken bilgi ve kültür yoksunu bir toplum yaratıldı. Cumhuriyetin ilk yıllarının anlatıldığı satırlarda ve İstanbul nüfusunun daha sadece yarım milyon olduğu yılları okurken içten içe bu yıllarda doğmamış olmanın hırsı ve haseti kapladı içimi. Halet Çambel'le okul arkadaşı olmak, Yahya Kemal ve Necip Fazıl'ı yakından gözlemlemek, Yaşar Kemal, Behice Boran ve Mehmet Aybars'la mitinglere katılmak, Sait Faikle aynı sofrada oturmak ve tabi ki de Gazi Mustafa Kemal Paşa ile tanışma şerefine erebilmek. İşte ütopya dedikleri bu olsa gerek. Ama en önemlisi İstanbul Üniversitesi'nin altın çağını yaşadığı yıllarda eğitim görmek. Hem de Leo Spitzer ve Erich Auerbach gibi Almanya'dan Türkiye'ye sığınan hocalarla aynı havayı solumak. Düşüncesi bile mest ediyor insanı. Ancak Özal'ın zenginleri açıkça sevdiğini belirtmesinden sonra Türkiye'nin çehresi hızla değişmiş. Bu sözlerin etkisine kapılıp para hırsına teslim olan; kültürü, tiyatroyu, sergileri, konserleri, edebiyatı önemsemeyen yeni bir kitle doğmuş. Yazarın da dediği gibi "Paranın yaşamlarını zenginleştirmediğinin, kişisel sorunlarına da bir çözüm getiremeyeceğinin iş işten geçtikten sonra farkına varacaklardır."
Bir Dinozorun Anıları
Bir Dinozorun AnılarıMina Urgan · Yapı Kredi Yayınları · 202211,3bin okunma
481 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Serenad Kitap İncelemesi
Herkese merhaba! Yeni bir Livaneli kitabıyla karşınızdayım. Serenad yorumuma Talat Halman'ın kitap hakkında söyledikleriyle başlamak istiyorum. "Serenad, yaşam musikisinin gür eseri. Bir sevgi çağrısıyla başlıyor, bir dokunaklı sonat gibi gelişiyor, bir çağın güçlü senfonisi olarak okurlarını büyülüyor. Bir Livaneli klasiği.." Nadia ile
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,7bin okunma
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.