Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İlaçlar sis gibiydi. Yuttuktan sonra zihninizin çevresine yerleşiveren bir sis tabakası. İlaçlar, üzerine oturup çevrenizde dönen dünyayı seyretmekten başka bir şey yapamayacağınız bir sergendi.
"Kötülüğü başka yerlerde aramayalım, bizim içimizdedir o; ciğerlerimizi sarmıştır. Hasta olduğunun farkında olmamak da iyileşmemizi güç duruma sokar. Kendimizi vaktinde tanımaya yeltenmezsek, nasıl başa çıkarız bu kadar sorunla, kötülükle?"
Reklam
“İnsan niçin yaşadığını bilmezse günü gününe yaşamakla kalıyor; günün geçmesi, gecenin gelmesini beklemekten başka zevki olmuyor. Bugün basıl yaşadım, sorusuna cevap vermeden uykuya dalıyor, ertesi gün gene aynı hayat.”
Sayfa 286
Tevekkül teslimiyetin evladıdır, kulun asıl iradeye boyun eğmesini ifade eder. Kendi başına sahipsiz insan, kimsesiz çünkü! Düşünürsen kapı karşında apaçık dururken başka kapılar aramak ne gereksiz. İradeyi ait olduğu makama yani Rabbe teslim etmek, onu refik kabul etmektir ayrıca. Bu uzun ve meşakkatli yolda yalnız yürüyemez kimse. İnsana muhakkak bir refik lazımdır, yoldan evvel yoldaş lazımdır. Çünkü kendi başına kimsesiz insan, sahipsiz.
Anlamak dediğimiz, halihazırdaki yanlış anlamalarımızın bütününden başka bir şey değildir.
Sayfa 147 - Doğan kitap
Beni başka yağmurlar yıkamıştı, seni başka.
Reklam
Kişi, geçmiş zamanlara nazaran hekim­lik sanatı, diyet ve ilaçlar sayesinde ölümü ertelemeyi daha çok ümit edebiliyor. insanlık tarihinde iyi-kötü bilimsel me­ totlarla yaşam süresinin uzatılmasının toplumun geniş ke­simleri tarafından böyle durmaksızın tartışıldığı başka bir ev­re yoktur. Hayat iksiri ve gençlik çeşmesi ile ilgili hayaller şüphesiz çok eskilere dayanır. Fakat bunların bilimsel veya sözde bilimsel bir biçime kavuşması, günümüzde gerçekleş­ti. Ölümün kaçınılmaz olduğu bilgisinin üstü, onu tıbbi teda­vi ve sigortalar yardımıyla daha fazla ertelemeye çalışarak ve bunun başarılı olacağı ümidiyle örtülüyor.
Sayfa 56 - PdfKitabı okuyacak
Oyuncakları olmuş çocukların kurşunlar Zalimler her gece bir fidanı kurşunlar. #savaşlar insanlık suçudur# İnsan Hakları Evrensel bildirgesi,Birleşmiş Milletler konseyinde 10 Aralık 1948 yılında 48 ülkenin oyuyla kabul edildi.Görünen o ki suçları daha resmi bir şekilde işlemek için onaylandılar İnsan Hakları Bildirgesini!!! Bildirgenin yayınlanmasından bu yana tam 78 yıl geçti değişen bir şey yok , Filistin#Doğu Turkistan Soykırımları# 2001de kendini çok özgürlükçü,eşitlikçi diye nitelendiren sözde adaletli ABD11 Eylül saldırıları bahanesiyle afganistsna savaş açtı, ülkeyi alt üst etti. Aynı şekilde 2003 de ABD Birleşik Krallık önderliğinde Irak'a savaş acti,ülke acımasız şekilde katledildi ve yıkımın etkileri hâlâ devam ediyor. İnsan Hakları Bildirgesi tam bir safsata bir saçmalık.Hiçbir Zaman uygulanmadı, sadece insanları oyaladilar ve şimdi oyalama gereği bile duymuyorlar. Savaş her an bizim kapımızda gelebilir gözleri hep bizim topraklarda zaten. Ne yapılır bilinmez şuan olmamasını ummaktan başka bir şey yok.
Ülkemizde tarım ürünleri yetişir. Kuru üzüm ve incir yetişir. Önce ıslak yemişler yetişir. Onları, güneş olan yerlerde kurutarak kuruyemiş yetiştiririz. İngiltere'ye göndeririz, onlar da bize gerçek gönderirler. Gerçek tohumları gönderirler. Biz, o gerçeklerden, kendimize göre gerçekler yetiştirmeye çalışırız. Son yıllarda, kuru üzüm ve incirin yanısıra, köylü de göndermeye başlamışızdır. Bu köylüleri, önce şehirlerde biraz yetiştiririz; tam olgunlaşmadan (yolda bozulmasınlar diye) başka ülkelere göndeririz. Onlar da bize de döviz gönderirler. Halk müziği göndeririz; şoför plağı gönderirler, aranjman gönderirler. Azgelişmişülke göndeririz; yardım gönderirler. Zelzele, toprak kayması, sen felaketi haberleri göndeririz; çadır ve heyet gönderirler. Asker göndeririz; teşekkür gönderirler. Binzorluklayetiştirdiğimizdeğerler göndeririz; dışülkelerdeçalışanyabancılaristatistiği gönderirler. Gerçekinsanlarımızıgöndeririz; bizeoradanmektup gönderirler.
Sayfa 112 - İletişimKitabı okuyor
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.