Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sessizlik gerekli olduğu yerlerdeki boşlukları bir merhem gibi örter.
"Yalnızlık diyarına tekrar sessizlik çöktü.
Reklam
Her ev, her kapalı kapı, kendi talihsiz sırrını işliyordu acının delik desik gergefine. Yanginda ilk kurtarılacakların, ilk onların katli vacip kılınıyordu kıyım meclislerinde. Önce kadınlar ve çocuklar nakşediliyordu mezar taşlarının beyaz mermerlerine. Kurbanların tarihi, sessizlik yeminleriyle defalarca yeniden yazılıyordu. Heyhat,ümit öyle elzem, yaşamak lezzeti öylesine keskindi ki, her bozgundan sonra henüz yazılmamış bir hikaye için acele kan aranıyordu..
“Koca kalabalıklar arasında kaybolan sessizlik, aralarındaki ortak lisanın adıydı.”
gözlerimi beyaz tavana dikmiş sırtüstü yatarken sessizlik büyüdü, büyüdü, bir an geldi ki kulak zarımın sessizlikten patlayacağını sandım.
Ancak tüm bunların altında insandı onlar; kasvet, küçümseme ve sessizlik ülkesinin içlerine sokularak uzayın dipsiz boşluğu kadar uzak, yabancı ve nabzı atmayan bu dünyaların gücüyle boy ölçüşmeye kalkışmak gibi dev bir maceraya atılmış küçük maceracılardı.
Reklam
Kalender’de Bir Gece - Μια νυξ στο Καλεντέρι[*]
Sıcak dalgasının evde durmayı olanaksızlaştırdığı kavurucu ağustos gecelerinden birinde, temiz hava almak ve açık bulursam Andoni'nin kahvesinde bir kahve içmek için Kalender'e gitmeye karar verdim. Kalender, Boğaziçi'nin en güzel iki köyü olan -nedendir bilmem, çok beğenilen Büyükdere ya da bizim bildiğimiz adıyla Vathyrriaks bana
O günler geçip gitti o sessizlik içindeki karlı günler sımsıcak odada, pencereden dışarıyı seyre dalardım, başım dönerek saf, beyaz kar tanelerim tüy gibi yumuşak usulca yağardı köhne ahşap merdivene aşınmış çamaşır ipine kocamış çamların saçlarına ve ben yarını düşünürdüm, ah! yarın... kaygan, beyaz boşluk
22 Şubat 1962: Türkçü Gençler Atsız İçin Telaşlanıyor: 27 Mayıs ihtilali ve 13 Kasım tasfiyesinden sonra ordu içindeki dalgalanmalar devam etmişti. Silahlı Kuvvetler Birliği adı altında bir cunta kurulmuş ve cunta Millî Birlik Komitesi üzerinde baskı uygulamaya başlamıştı. 15 Ekim 1961 seçimlerinin sonuçlarından memnun olmayan bazı general ve
Atsız Tekrar Süleymaniye Kütüphanesinde: Atsız aleyhindeki konuşma ve yayınlar nihayet 1952 Mayıs'ında semeresini (!) verecektir. Olaylar şöyle gelişir: "Türk Milliyetçiler Derneği, 3 Mayıs kutlamalarına katılması ve bir konferans vermesi için Atsız'ı Ankara'ya davet etti. Konferansın konusu 'Devletimizin Kuruluşu'
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.