Sultan Osman’ı yakalayan kullar, onu bir beygire bindirip türlü küfürlerle teşhir ederek götürdüler, “canım Osman Çelebi, meyhanelere basıp sipah ve yeniçeri taş gemisine koymak olur mu?” derlermiş; altuncu-oğlu denen “bir deni ve mübtezel ve mülevvisi bi-i’tibar padişahın mübarek ayaklarına sıkıp bazı sütüm (Küfürler) eyledikçe, merhumu mazlum ağlayıp “behey edepsiz, padişah değil miyim, tazelik başınızdan geçmedi mi” der idi. (Osman yaptığı aşırı işleri gençlik deneyimsizliği olarak mazur göstermek ister, kuşkusuz pişmandır.)