Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Enver Paşa her zaman büyük fikirlerden ve geniş alanlara yayılan planlardan ilham almıştır. Büyük düşünceleri onu yutuyor ve hapsediyor, bu yüzden ayrıntılara, hakikatlere ya da rakamlara hiç aldırış etmiyordu"
Tem cephelerde çöküş
Enver, Talat ve Cemal'in Karadeniz yoluyla yurtdışına kaçtıkları, yeni bir hükümetin kurulduğu haberi ulaştı. Lawrence'den, Araplar vasıtasıyla Mustafa Kemal'e ayrı bir barış anlaşmasının ön görüşmelerinin başlatılması için Türk hükûmetine ağırlığını koyması yönünde bir öneri geldi. Mustafa Kemal bunu reddetti. Savaşacaktı. O tehdit altında kalır kalmaz, diğerleri gibi kaçacak bir korkak değildi.
Reklam
Atsız Uyarılarına Devam Ediyor: Soruşturmaya ve hakkında dava açılmasına rağmen Atsız uyarılarına devam eder. 19 Ağustos'ta yazdığı yazı Ötüken'in Eylül sayısında çıkar: "Bağımsız Kürt Devleti Propagandası". 8-29 Mart 1967 tarihlerinde Yeni Gazete'de tefrika edilen "Barzani'nin Karargâhında” başlıklı yazı
Enver Paşa'nın Hanımı Naciye Sultan'a ait otomobil, İtalyan Albay Vitelli tarafından müsadere edildi. Muhtelit Mütareke Komisyonu Başkanı Galip Kemali Bey'in, Naciye Hanım'ın Padişah'ın yeğeni olduğunu hatırlatması ile otomobil iade edildi.
Sayfa 18
Mahmut Esat Bozkurt: "Bir gün Çankaya'da bir milletvekili arkadaşla Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün huzurunda idik. O zât, Enver aleyhinde atıp tutmaya başladı. Gazi sözünü kesti ve şunları söyledi: 'Enver bir güneş gibi doğmuş, bir gûrub ihtişamıyla batmıştır. Bunun ortasını tarihe bırakalım.'..."
Sayfa 406Kitabı okudu
Enver Paşa ve Mustafa Kemal Paşanın Birbirleri Hakkındaki Düşünceleri
Bu iki büyük insanın, birbirleri hakkındaki düşüncelerini, Enver Paşa'nın ve Mustafa Kemal Paşa'nın çok yakınlarında bulunmuş iki insanın anlattıklarından dinleyelim: "Birgün İçişleri Bakanı Talat Beyle Bakanlık makamında oturuyorduk Enver Paşa da geldi; cepheleri teftişten geliyordu. Talat, Enver'den sordu: 'Enver sen atak bir adamsın. Bir gün bir cephede kalabilirsin. Biz de bu badireye girmiş bulunuyoruz. Öyle bir emrivaki karşısında orduyu kime emanet edelim. Bu hususta fikrini bilmek isterim.' dedi. Cevaben Enver, tereddüt etmeden, 'Mustafa Kemal'e' demişti. "Ölmesinden birkaç ay önce İzmir Milletvekili Mahmut Esat Bozkurt'a, Talat'ın sorusunu ve Enver'in de yukarıdaki cevabını nakletmiştim. Merhum, 'Ben de sizr Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Enver hakkınfa şahit olduğum sözlerini söyleyeyim.' dedi ve ekledi: 'Bir gün Çankaya'da bir milletvekili arkadaşla Gazi'nin huzurunda idik. O zât, Enver aleyhinde atıp tutmaya başladı. Gazi sözünü kesti ve şunları söyledu: 'Enver bir güneş gibi doğmuş, bir gurûb ihtişamıyla batmıştır. Bunun ortasını tarihe bırakalım.'..." Atatürk döneminin ünlü Adalet Bakanı, hep şöyle dermiş: "Mustafa Kemal, Talat, Enver; bu üçüne uzanan dilleri kudretim olsa kökünden keserdim."
Sayfa 406Kitabı okudu
Reklam
Enver, Talat ve Cemal'in Karadeniz yoluyla yurtdışına kaçtıkları, Rauf ile Fevzi Paşa 'nın da içinde yer aldığı yeni bir hükümet kurulduğu haberi ulaştı.
Sayfa 75
Mustafa Kemal görev yerine ulaştığında, Türk birliklerini tümüyle darmadağınık bir halde buldu. Bir önceki yıl Enver ünlü dev hayallerinden biri olarak Rus ordusunun kanatlarını çevirerek çekilme yollarına saldırmayı ve onları Kafkaslar'dan geriye sürmeyi planlamıştı. Bunun için Erzurum'da büyük bir ordu toplayarak kendisi de kumandayı bizzat almak için İstanbul'dan gelmişti. Teorik olarak planı mükemmeldi; ancak, mesafe ve mevsimin pratikteki ayrıntılarını görmezlikten gelmişti. Böylece Türk birlikleri yüksek dağ geçitlerinde Ocak ayının şiddetli kar fırtınalarına yakalanmıştı. Birlikte yola çıkan yüzbin kişiden ancak oniki bini geri dönebilmişti. Yalnızca bir bölgede Rus devriye kolları biraz ısınabilmek için gruplar halinde birbirlerine sarılmış halde donarak ölmüş otuz bin Türk'ün cesedini bulmuşlardı. Bunlar Anadolu alaylarının askerleri, Türk ordusunun gözdesiydiler.
Sayfa 57
Osmanlı imparatorluğu ufak parçalara bölünmüştü: Mısır, Suriye, Filistin, Arabistan kaybedilmiş; Türkiye ise muzaffer ve kibirli düşmanın demir pençeleri arasında çaresiz kalmıştı. Hükümetin işleyişi parçalanmıştı. İttihat ve Terakki yönetimden indirilmiş; Enver, Talat ve Cemal paşa başka ülkelere kaçmış, Cavit ve diğer üyeler ise saklanıyordu. İngilizlerle dostluğuyla tanınan Abdülhamit’in saltanat döneminden eski bir paşa olan Tevfik’in yönetimi altındaki korkak bir hükümet, düşman kuvvetlerinin emirlerine uysalca itaat ediyordu. Ancak düşmanın yaptığı güç gösterisi Mustafa Kemal’i korkutmamıştı. Direniş göstermeye istekli, bıkmadan usanmadan düşmanla her noktada mücadale etmeye ve her köşeyi savunmaya hazırdı, ne var ki hiç kimseden destek göremedi. Her kademedeki Türk insanı yıpranmış, içlerin de hiçbir mücadele ya da direniş isteği kalmaksızın resmen mağlup olmuşlardı. Manevi ve fiziksel olarak ezilmişlerdi
Sayfa 106Kitabı okudu
Enver paşa ile Mustafa Kemal Atatürk arasındaki en temel fark Atatürk’ün daha gerçekçi ve somut plan yapabilmesinden kaynaklanıyordu . Enver paşa hayallerinin peşine hesapsız bir şekilde gitmiş sonrasında ise hayal kırıklığına uğramıştı.
Kamer
154 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.