Benimle aynı fikirde olmak zorunda değilsiniz diye belirterek, derdini, daha doğrusu dert edindiklerini olabilecek en açık ifadeyle serimlemiş bir yazarın kitabına yorum yapmak denli zor bir girişim olamaz sanırım. Sırf bu sebeptendir ki bu bir inceleme, eleştiri yazısı olmayacak.. Kitap Aziz Nesin’in kendisi tarafından seçilmiş, Aydınlık
Efendim, onun ne kadar tehlikeli olduğunu bilmiyorsunuz. Hiç konuşmuyor, hiç renk vermiyor fakat bana sorarsanız cinayet işleyebilecek yapıda birisi o!
Bahaeddin Özkişi, bu romanı 1975 yılında yazmıştır. Roman hem 100 Temel Eserden biridir, hem de Peyami Safa Roman Yarışması Ödülü almış bir kitaptır.Kitap, bir sokağın dilinden yaşanmış olan bir cinayetin anlatımıdır.Kitabın içerisinde Onlar adı altında adlandırılan Şeytan ve Cin ögeleri de mevcuttur.Kitap, değer ve inançların yok oluşunu anlatır.Kitabın başkahramı bir komiserdir.Bu komiser cinayetin yaşandığı ve 20 yerinden bıçaklanmış bir kadının cinayeti araştırmak için eskiden yaşandığı sokağa giderek cinayeti çözmeye çalışır.Baş şüpheli küçüklük arkadaşı olan psikolojik sorunları olduğuna inanılan biridir.Bu şüpheli aynı zamanda da ölen kadının oğludur.Bu süreç içerisinde sürekli geçmişe bir gel git yaşar komiser.Eski sokağı hatırlar, anıları tazeler ve sokaktaki eski tanıdığı kişilere cinayetle ilgili bildiklerini sorar.Kitapta sürekli cinayetin Onlar(Şeytan ve Cin) tarafından yapıldığı dile getirilir.Sokaktaki her gittiği kapıda bu muhabbet sık sık geçer.Kitabın ilerleyen yerlerinde yazar, arkadaşı olan cinayet şüphelisini bir şekilde temize çıkarır ve asıl katilin kim olduğunu araştırmak komisere kalır.Kitap, gizemli bir kitap.Enteresan bir konu.Kitapta yazarın anlatımı çok özel ve okuması keyifli.Sıkılma çok sık yaşanmıyor ve kitabın sonu belli belirsiz bitiyor.Cinayet romanları sevenler zevk alır gibi geliyor.Kitaba puanım 8.
‘’Çünkü insan denen mahlûkun en önemli özelliklerinden biri unutmaktı. İyiliği de kötülüğü de, acıyı da mutluluğu da, korkuyu da sevinci de unuturlardı. O yüzden aynı hataları tekrarlarlardı.’’
Elimde 502 sayfalık bir eser tutuyorum ancak içindeki bilgilerden bunun gibi 3 kitap daha çıkar. Ahmet Ümit’le 3 yıl önce ‘İstanbul Hatırası’ ile
Eveeet Arkadaşlar!!
#49686975 etkinliği kapsamında okuduğum sevgili @Gunayilgar ablamın hediyesi kitabı incelemeye çalışacağım. Umarım başarırım..
Zweig'in kitabı çok iyi bir ruh haliyle yazmadığı belli oluyor. Kitap 5 kısa öyküden oluşuyor ve her öyküde birileri ya öldürülmüş ya da intihar etmiş, çok değişik psikolojiler arasında bir yolculuk yapmayı sağlıyor. Bu kadar ölümü içermesi nedeniyle ki içim karardı diyebilirim. Ama okunmayacak bir kitap mı? Tabiki de değil. Kısa kısa öykülerden oluşması insanı da sıkmıyor. Bir sonraki öyküde kahraman nasıl ölmüş diye merak ediyor insan. Böyle cinayet kitaplarına filan ilgisi olanların keyifle okuyacağı bir kitaptır. Umarım keyif alırsınız.
Keyifli okumalar...
Ay Işığı SokağıStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202167,6bin okunma
Arthur Schopenhauer'dan sonra beni en çok etkilemiş insan Edgar Allan Poe...
Kimilerine göre edebiyatın en kara, kimilerine göre en belirsiz tarafının temsilcisi. Gotik edebiyatının öncülerinden tabi ki korku, gerilim ve polisiye türlerininde.
Morgue Sokağı Cinayetleri kısa bir kitaptır. Kitapta cinayet mahali ve cinayet mahalindeki insanların detaylı bir tasviri vardır, detaylı tasvirler de Edgar Allan Poe'nun uzmanlık alanına girer :)
Hacettepe de okuyan ve ya ziyaret etme şansı bulunanlar için söylüyorum dil öğrencileri duvara portresini çizdiler ve ünlü sözlerinden bir kaçını eklediler bizzat şahitlik ettim :)
Edgar'dan etkilenip birçok kısa ve uzun metrajlı film çekilmiştir, dizilerde mevcuttur. Benim favorim " The Following " dizisidir.
Bu arlar yeni bir dizi arayanlar hiç düşünmesin.
Dipnot: Diziye kendinizi kaptırıp, yazarın diğer kitaplarını okumayı ihmal etmeyin :)