Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
..... bir iki damla gözyaşı düştü Cihan 'ın eline. Hayretle baktı. O ana kadar ağladığının bilincinde değildi. İnsan bilmeden, hani adeta kendinden saklanarak, hüzün duyabilir miydi? Kalp ağlarken, akıl farkında bile olmayabilir miydi?
Sayfa 147 - Doğan Egmont Yayıncılık ve Yapımcılık Tic. A.Ş.Kitabı okuyor
Ebe bilir ki sancı çekilmeden doğum olmaz, ana rahminden bebeğe yol açılmaz. Senden yepyeni ve taptaze bir "sen" zuhur edebilmesi için zorluklara, sancılara hazır olman gerekir.
Sayfa 117
Reklam
"... ;esas 'ahlaksızlık' insanın insana zulmüdür, kötülüğüdür,gaddarlığıdır. Esas 'anormallik' ise süregiden eşitsizliktir, haksızlıktır, sömürüdür. Konuşmamız gereken ana konu da budur. "
Sayfa 183Kitabı okudu
Ondan uzak durabilmek için çırpındıkça, şimdiye değin onsuz geçirdiği her ana lanetler yağdırmıştı.
Sayfa 158Kitabı okudu
Ebe bilir ki sancı çekilmeden doğum olmaz, ana rahminden bebeğe yol açılmaz. Senden yepyeni ve taptaze bir sen zuhur edebilmesi için zorluklara, sancılara hazır olman gerekir.
Birinci kural yaradana hangi kelimelerle tanımladığımız kendimizi nasıl gördüğümüze aynı tutar şayet tanrı dendi mi öncelikle korkulacak utanılacak utanılacak bir varlık geliyorsa aklına demekki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla yok eğer tanrı dendi mi evvela aşk merhamet ve şevkat anlıyorsan sen de bu vasıflardan bolca mevcut
Reklam
Ana babası arasındaki sevgisizliğe tanıklık eden ne ilk çocuktu ne de son.
"Bu cami yordu bizi" dedi Sinan birden "ana rahminde bir bebek düşün aylar boyu anasından beslenir, onu yorar. Biz de inşaat yaparken gebe bir kadın gibiyiz, hele bebek de olsun o vakit bizden Mesut olmayacak. - Başka binalarda bu olmadı köprüler, camiler, medreseler, su kemerleri yaptık. O vakit neden böyle hissetmedik? "Hissettin, ama hatırlamazsın. Nesnelerin tabiatında var, geçen sefer ne çektiğimizi unuturuz, gene analar gibi. Fakat bazı doğumlar daha zordur tabii"
Sayfa 323Kitabı okudu
“Şeriat kandil gibidir” dedi Şems-i Tebrizî. “Nuruyla aydınlatır. Ama unutmamalı ki kandil karanlıkta yürürken önünü görmeye yarar. Şeriattan sonra tarikat gelir. Tarikattan sonra marifet. Marifetten sonra hakikat! Şayet ana istikamet unutulur ve insan şeriatı araç değil amaç sayarsa, o kandilin ne faydası kalır?”
“Bu cami yordu bizi” dedi Sinan birden. “Ana rahminde bir bebek düşün. Aylar boyu anasından beslenir, onu yorar. Biz de inşaat yaparken gebe bir kadın gibiyiz. Hele bebek doğsun, o vakit bizden mesudu olmayacak.
Reklam
Yağmurla yıkanan suretini, meleklerin damla damla penceremin camlarına serpiştirdiği, kalbimin ana rahminde atmaya başladığı, ilk günkü gibi kıpır kıpır olduğu ve sensiz değil bir ömür, bir saniye bile nefes alamayacağımı anladığım anlarda, sarıldım yine kaleme kağıda.
D’Ali derdi ki; “doğal”, “normal”, “ahlaklı” gibi sözcükleri gereğinden fazla kullanan ve bol keseden atıp tutan insanlara dikkat edeceksin. Bunlar ya bir şeyi örtmeye çalışıyorlardır ya da Tabiat Ana’nın huyundan suyundan bihaber cahillerdir. … D’Ali derdi ki; esas “ahlaksızlık” insanın insana zulmüdür, kötülüğüdür, gaddarlığıdır. Esas “anormallik” ise süregiden eşitsizliktir, haksızlıktır, sömürüdür. Konuşmamız gereken ana konu da budur.
°°Mutasavvıflara göre bu koskoca dünya da, bir ana rahmiymiş aslında.°°
"...Bizler de ana karnında bebekleriz. Vakti gelince bu rahmi terk etmemiz lazım. İlelebet burada kalamayız. Ama biz buradan çıkmak istemiyoruz. Zannediyoruz ki dünyayı terk edersek öleceğiz. Ölünce de yok olacağız. Oysa ölüm dediğin başlı başına bir doğumdur aslında. Ölünce bu rahimden çıkacağız. Doğacağız sonsuzlukta.."
Sayfa 225 - Doğan KitapKitabı okudu
İnsanın ana yurdu camdan yapılmış bir kaledir. Onu terk etmek için bir şeyleri kırmak gerekir: bir duvarı, bir geleneği, bir kültürel normu, bir psikolojik engeli, bir kalbi. O kırdığın şey sana musallat olur.
606 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.