Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
288 syf.
·
Puan vermedi
·
21 saatte okudu
1996 yılında Kolombiya'da düzenlenen bir gazetecilik semireninde “Ama o bir diktatör” “Demokratik olmanın yegâne biçimi seçimler değildir.” “Neden Castro’nun fahri danışmanı gibi hareket ediyorsunuz?” “Çünkü o benim dostum. İnsan dostları için her şeyi yapmalı…” Küba’da deniz kenarı. Uzayıp giden iskelede iki katlı tekne bağlı; pek net değil.
Gabo ve Fidel
Gabo ve FidelStephanie Panichelli · Doğan Kitap · 20116 okunma
328 syf.
·
Puan vermedi
Kitap incelemesi(oku)
[DİKKAT SPOİLER İÇERİR] [argo içerebilir] Bu kitabı ilk okumaya başladığımda ilerdeki sayfalarda karşıma çıkacak şeyleri hayal etmeye başlamış ve yazarın okuduğum diğer kitapları gibi ters köşe yapmasını ve kitabın değişik, şaşırtıcı bir sonuca ulaşmasını bekledim...Ama olmadı... Onurum kırıldı...Bütün yolculuğum bir yalanmış... Kitap gerçekten
Travma
TravmaWulf Dorn · Pegasus Yayınları · 20172,148 okunma
Reklam
272 syf.
·
Puan vermedi
 DAĞA ÇIKAN KURT     Dağa Çıkan Kurt öyküsü, Milli Mücadele yıllarının panoramasını gözler önüne sermektedir. Hikâyenin başlangıcında yazar, Fransız bir sanatçının şiirinin çıkmasını beklemektedir. Bunun etkisinde kalarak rüyaya dalmaktadır. Rüyasında, işlerin sarpa sardığı bir orman görür. Ormandaki hayvanlar arasında mücadeleler yaşandığını
Dağa Çıkan Kurt
Dağa Çıkan KurtHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 2021422 okunma
Geçenlerde, vahşi aslan sürüsü tarafından yakalanmış bir ceylanın tam boynundan dişlenirken çekilmiş bir fotoğrafını gördüm. Yapacak hiçbir şey olmadığının farkında olan zavallı ceylan, bu esnada hiç istifini bozmadan dimdik ileri bakıyor ve kaçınılmaz kaderine gururla teslim oluyor. Uzun zamandır ben de vahşi bir şeyler tarafından sürekli dişleniyormuş gibi hissediyorum. Buna rağmen o ceylan gibi soğukkanlılığımı kaybetmiyorum. Başımı öne eğmiyor, hiçbir şey bana değmiyormuş gibi bekliyorum Osman.
Sayfa 29 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Geçenlerde, vahşi aslan sürüsü tarafından yakalanmış bir ceylanın tam boynundan dişlenirken çekilmiş bir fotoğrafını gördüm. Yapacak hiçbir şey olmadığının farkında olan zavallı ceylan, bu esnada hiç istifini bozmadan dimdik ileri bakıyor ve kaçınılmaz kaderine gururla teslim oluyor. Uzun zamandır ben de vahşi bir şeyler tarafından sürekli dişleniyormuş gibi hissediyorum. Buna rağmen o ceylan gibi soğukkanlılığımı kaybetmiyorum. Başımı öne eğmiyor, hiçbir şey bana değmiyormuş gibi bekliyorum Osman.
Sayfa 38
Çağımızın vebası: Akran Zorbalığı! Bu günün başlığını bir anne attı. Mesajı kısaydı: "Artık bu mevzu okullarda eğitimin dahi önüne geçmiş durumda. İlk fiziksel durumları ile alay etme ve aşağılama olarak başlıyor. Peşinden dışlama, duygusal ve fiziksel şiddet geliyor. Çocuğunuzun sesi gürse şanslısınız. Bu çağın vebası da akran zorbalığı.
Reklam
"Gazi, Dikmen sırtlarında dinleniyor. 12 şubat 1921" Gözlerimin hizasına asılmış fotoğrafın altında böyle yazıyordu: Gazi dinleniyor... Ama dinlenmiyordu. Atatürk'ün yüzlerce fotoğrafını görmüştüm. Bu fotoğrafta, dinlenen bir adam yoktu. Böyle bir adam görmüyordum. Ben bu fotoğrafta, bizden bıktığı için gözlerini kapatan birini görüyordum. Hepimizden, her şeyden bıktığı için bize bakmaktan vazgeçmiş birini görüyordum. Kurtarmak istediği insanların gerçekte bir sahtekârlar sürüsü olduğunu, onca çabasının hiçbir şeye değmeyeceğini düşünen bir adam görüyordum. Her şeyi bırakmak, her şeyden vazgeçmek, her şeyi siktir etmek isteyen bir adam. Hatta belki de hayatında ilk kez ölmeyi düşünen bir adam. Ölüp yok olmayı, kara karışmayı. Ölerek donmayı ya da donarak ölmeyi bekleyen bir adam görüyordum. Fark etmez, diye düşünen bir adam. Hiç fark etmez. Tek bir insan sesi daha duymak istemeyen, tek bir insan yüzüne daha katlanacak gücü olmayan bir adam. Bu yüzden kapalıydı gözleri. Üşüdüğünden değil, duymamak için örtmüştü kulaklarını. Evet, kesinlikle böyle olmalıydı. Gözlerimi ve kulaklarımı kapadım, diyordu. Artık istediğiniz kadar ihanet edebilirsiniz. Sizi görmüyor ve duymuyorum. Umurumda değilsiniz!
Sayfa 13 - Doğan KitapKitabı okudu
Buluş
Önemli bir buluş gerçekleştirmişti. Fotoğraf makinesinin geliştirilmiş bir modeli, dijital sinyalle beyindeki hafıza loblarından birine bağlanabiliyordu anık. Birinin bu makineyle çektiğiniz fotoğraflarım yırttığınızda, o kişi hatıralarınızdan, hafızanızdan da anında siliniveriyordu.Bir gün yanlışlıkla kendi fotoğrafını yırtacak oldu. Bir ayna­nın karşısında kilitlenmiş buldular onu. Bîr daha kendisini hiç ha­tırlayamadı. Buluşu, boşluğu oldu.Daha sonraları onun okuyamadığı birçok kitaba, seyredeme- diği birçok filme konu oldu bu durum. Çoğaltmaları anısında ken­di kayboldu, şimdi kimseler hikâyenin aslını hatırlamaz. Doğrusu­nun şu anlattığım olduğundan da emin değilim.
_Benim ülkem Dünya’dır. Tüm insanlar benim kardeşimdir. İyiyi ve doğruyu yapmak benim dinimdir. _Her türlü yanlışa karşı en amansız silah Akıl’dır. Bugüne kadar başka bir silah kullanmadım, bundan sonra da kullanmayacağım. _Mantığı kullanmayı reddeden birisiyle tartışmak, ölüye ilaç vermeye çalışmak gibidir. _İktidar halktan korkarsa bu
102 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.