Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sultan Alparslan'ın Velihat Vasiyeti
Karahanlı Berzem Kalesi'nın Kumandanı Yusuf Harezmi, sultanı kalleşçe hançerlediğinde tarihler 21 Kasım 1071'i gösteriyordu. Vefat edeceği 25 Kasım tarihine kadar geçen dört gün boyunca çekmiş olduğu büyük acılar içinde bile bütüngayreti, arkasında parçalanmamış bir devlet bırakma arzusuydu. Öncelikle Nizamülmülk'ü çağırıp oğlu Melikşah'a biat etmesini istedi. Ardından diğer komutan ve askerlere biat emri verdi. En büyük endişesi kardeşi Kavurd Beydi. Onun Kirmanda vazifesinde kalmasını ve oğluna biat etmesini emretti. Ayrıca diğer Türk topluluklarında olduğu gibi Selçuklularda da bulunan levirat adlı geleneğe göre büyük ağabeyi öldüğünde dul eşini küçük erkek kardeşi nikâhlamaktaydı. Alparslan dul kalacak eşiyle Kavurd'un izdivacını da vurgulayarak Kavurd'un yönetime ihanet etme ihtimalinin önüne gelmeye çalıştı.
Ayrıca diğer Türk topluluklarında olduğu gibi Selçuklularda da bulunan levirat adlı geleneğe göre büyük ağabeyi öldüğünde dul eşini küçük erkek kardeşi nikahlamaktaydı. Alparslan dul kalacak eşiyle Kavurd'un izdivacını da vurgulayarak Kavurd'un yönetime ihanet etme ihtimalinin önüne geçmeye çalıştı.
Sayfa 189 - TİMAŞ TARİHKitabı okudu
Reklam
Gelenek” kelimesi “gelene-ek”, yani eklene eklene büyüyen şeydir. Bir şey ekliyorsanız geleneğin hakkını verir, ona karşı sorumluluğunuzu yerine getirirsiniz. Bir şey eklemiyor da sadece mevcudu tekrar ediyorsanız ya da ona yabancılaşıp ondan kopuyorsanız, geleneğe ihanet etmişsiniz demektir. İhanet ile ihya ve beka bir arada olmaz. Gelenek ancak böyle bir dinamizm ile yaşar, devam eder. Geleneğe sahip çıkmak, onu romantize ederek dondurmak ve mumyalamak demek değildir.
Zaten "gelenek" kelimesi "gelene-ek, yani eklene eklene büyüyen şeydir. Bir şey ekliyorsanız geleneğin hakkını verir, ona karşı sorumluluğunuzu yerine getirirsiniz. Bir şey eklemiyor da sadece mevcudu tekrar ediyorsanız ya da ona yabancılaşıp ondan kopuyorsanız, geleneğe ihanet etmişsiniz demektir. İhanet ile ihya ve beka bir arada olmaz. Gelenek ancak böyle bir dinamizm ile yaşar, devam eder.
Zaten "gelenek" kelimesi "gelene-ek", yani eklene eklene büyüyen şeydir. Bir şey ekliyorsanız geleneğin hakkını verir, ona karşı sorumluluğunuzu yerine getirirsiniz. Bir şey eklemiyor da sadece mevcudu tekrar ediyorsanız ya da ona yabancılaşıp ondan kopuyorsanız, geleneğe ihanet etmişsiniz demektir. İhanet ile ihya ve beka bir arada olmaz. Gelenek ancak böyle bir dinamizm ile yaşar, devam eder.
_Maske takarak yaşıyoruz ve maskenin içindeki gerçek beni unutup, ideal benliği gerçek sanıyoruz. Gerçek benliğimizle çatışma sonucu hastalanıyoruz. _Ortaçağda felsefesinde Tanrı, insanı kurgulayarak yaratır ve insan, tanrıya ulaşmak için uğraşır. Bu kurgu dünyası bir sınavdır. Ortaçağ ilkel insanı bu yüzden bir maske takar. Rönesans özgür
Reklam
Bir seye eklenmiyor da sadece mevcudu tekrar ediyorsanız ya da ona yabancılaşıp ondan kopuyorsaniz, geleneğe ihanet etmissiniz demektir
Sayfa 26 - Mecra yayınları
“Gelene - ek “
… Zaten gelenek kelimesi “gelene-ek”, yani eklene eklene büyüyen şeydir.Bir şey ekliyorsanız geleneğin hakkını verir, ona karşı sorumluluğunuzu yerine getirirsiniz. Bir şey eklemiyor da sadece mevcudu tekrar ediyorsanız ya da ona yabancılaşıp ondan kopuyorsanız geleneğe ihanet etmişsiniz demektir .
Sayfa 26
1755'te tamamlanmış Nuruosmaniye Camii... İtalyan barok çizgilerinin açıkça benim­sendiği ilk büyük selatİn camidir. Uzmanlarca her zaman iki kutupta ele alınmıştır: Bazılarınca, caminin yapı öğelerindeki dış etkiler, çoğu kez Av­rupa kültürünün hiçbir eleştiriye tabi tutulmadan taklidi, bazen de yerel yapı geleneğine neredeyse bir ihanet olarak değerlendirilmiştir. Bazıları ise, caminin kimliği bilinmeyen mimarının ve banisi padişahların (1. Mah­mud [hd. 1 730- 1754] ve III. Osman [hd. 1754- 1757]) yeni çözümlere cesurca yaklaştıklarını ve ne kadar yaygın olursa olsun bir geleneğe sıkışıp kalmak istemediklerini belirtmişlerdir.
Sayfa 261 - Tarih Vakfı Yurt Yayınları.
Zaten "gelenek" kelimesi "gelene-ek, yani eklene eklene büyüyen şeydir. Bir şey ekliyorsanız geleneğin hakkını verir, ona karşı sorumluluğunuzu yerine getirirsiniz. Bir şey eklemiyor da sadece mevcudu tekrar ediyorsanız ya da ona yabancılaşıp ondan kopuyorsanız, geleneğe ihanet etmişsiniz demektir. İhanet ile ihya ve beka bir arada olmaz. Gelenek ancak böyle bir dinamizm ile yaşar, devam eder. Geleneğe sahip çıkmak, onu romantize ederek dondurmak ve mumyalamak demek değildir. Bu geleneğin dinamik ruhuna aykırı bir tutumdur. Amaç geleneğe uzaktan hayran hayran bakmak değil, onu her an diri tutmak ve onunla her gün yeniden dirilmektir. Sezai Karakoç'un dediği gibi diriliş ruhunu kuşanmadan, geleneği yaşatmak ve onunla hayatiyet bulmak mümkün değildir. Koruyup kollamak adına geleneği bir odaya hapsetmek, onu nefessiz ve ışıksız bırakmak demektir. Oysa gelenek ancak nefes aldığında üreten, yaşayan, çoğalan ve doğuran bir kaynak haline gelir.
Reklam
"gelenek" kelimesi "gelene-ek", yani eklene eklene büyüyen şeydir. Bir şey ekliyorsanız geleneğin hakkını verir, ona karşı sorumluluğunuzu yerine getirirsiniz. Bir şey eklemiyor da sadece mevcudu tekrar ediyorsanız ya da ona yabancılaşıp ondan kopuyorsanız, geleneğe ihanet etmişsiniz demektir. İhanet ile ihya ve beka bir arada olmaz. Gelenek ancak böyle bir dinamizm ile yaşar, devam eder.
Evrensel Sürgün - Özdemir İnce -1
Arap Poetikası, Şamlı Mihyar 'ın Şarkıları ve New York'a Mezar'ı o yıl Paris'te okudum. 1986 yılında Paris'te bulunuşumun nedeni Arthur Rimbaud çevirimi bitirmekti. Fransızlar zaten bunun için burs vermişlerdi. Bu nedenle New York'a Mezar'ı ancak 1987 yılında dilimize çevirebildim. Adonis'ten yaptığım tek çeviri bu kitaptır. Zaten 1990'dan sonra şiir çevirisi yapmadım. Çeviri programım gerçekleşmişti. Arap Poetikası ve New York'a Mezar'ı okuduktan sonra Adonis'i de bu programa eklemiştim. Adonis'i, Türk şiirinin hizmetine sunacaktım. Türk şiir ortamını, gelenek ve şiirde devrim düzleminde düşünmeye yönlendirebilecektim. Çünkü bir süredir dönemin genç şairleri, geleneğe ve divan şiirine ihanet etme kompleksi yaşamaktaydılar. Siyasette de köşe dönme ideolojisiyle birlikte Osmanlı'ya geri dönüş kıpırtıları başlamıştı. Kitaplardan birincisi bu alanın kuramı, ikincisi ise uygulama örneğiydi. New York'a Mezar'ı 1989 yılında Varlık Yayınları'nda yayınladım. Adonis o yıl TÜYAP Kitap Fuarı için İstanbul'a geldi. İlk gelişiydi. Daha sonraki dönemde sık sık geldi. İdealindeki, "Müslüman halkın yaşadığı laik cumhuriyet" örneğini bulmuştu. Her şeye karşın!
Adonis
Adonis
Özdemir İnce
Özdemir İnce
Sayfa 12 - CAN, Çeviri: Özdemir İnceKitabı okudu
"Gelenek" kelimesi "gelene-ek", yani eklene eklene büyüyen şeydir. Bir şey ekliyorsanız geleneğin hakkını verir, ona karşı sorumluluğunuzu yerine getirirsiniz. Bir şey eklemiyor da sadece mevcudu tekrar ediyorsanız ya da ona yabancılaşıp ondan kopuyorsanız, geleneğe ihanet etmişsiniz demektir. İhanet ile ihya ve beka bir arada olmaz. Gelenek ancak böyle bir dinamizm ile yaşar ve devam eder.
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.