Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Belirli bir noktadan sonra artık geriye dönüş yoktur. İşte bu noktaya erişmek gerekir.
Bir yerden sonra yaşam, bir geriye dönüş yolculuğudur.
Reklam
Belirli bir noktadan sonra artık geriye dönüş yoktur.
Öyle bazı aşağılamalar vardır ki, insan ne kadar isterse istesin, unutması olanaksızdır. Her şeyin, geçilmesi tehlikeli olan bir sınırı vardır. Bu sınır bir kez aşıldı mı artık geriye dönüş yoktur.
Bu ne biçim bir hastalık?'' ''Önceleri pek farkına varılmaz. Günün birinde insanın canı artık hiçbir şey yapmak istemez. Hiçbir şeyle ilgilenmez ve kurur ve gider. Üstelik bu isteksizlik geçici değildir, hatta giderek de artar. Günden güne, haftadan haftaya daha kötü olur. İnsan kendinden hoşlanmaz, sanki içi bomboştur ve dünyayla bağdaşamaz. Sonraları bu hisler de kalmaz ve hiçbir şey hissetmez olur. Bütün dünyayla yabancılaşmış ve hiç kimse onu artık ilgilendirmez olmuştur. Ne kızgınlık duyar ne de hayranlık. Ne sevinmesini bilir ne de üzülmesini. Gülmeyi de ağlamayı da unutmuştur. Böyle bir insanın içi kaskatı kesilmiştir. Artık hiçbir şeyi ve hiç kimseyi sevemez. Bu durumda, artık hastanın iyileşmesine olanak yoktur. Geriye dönüş kalmamıştır. Bomboş, kül rengi bir yüzle ve nefretle çevresine bakar, tıpkı duman adamlar gibi. Onlardan biri olup çıkmıştır. Hastalığın adına gelince, buna ölümcül can sıkıntısı denir.''
Belirli bir noktadan sonra artık geriye dönüş yoktur. İşte bu noktaya erişmek gerekir.
Reklam
Ruhun da bir gayesi var: O, Allah'a doğru yolculuktadır. Ruhdan Allah'a götüren yolculuk, ruhun zaferlerle dolu yürüyüşüdür, onun ebediyet ülkesinde fetihleridir. Bu yolculukta her ric'at, her geriye dönüş, hatta bazan yerinde uzun bir duraklayış da günahdır.
Ölüm denen sey neydi? Bunun yanıtını öyle gösterişli sözlerle veremezdi: O bu yanıtı içinde hissediyordu. O ona bütün benliğiyle sahipti. Ölüm bir mutluluktu öylesine büyük bir mutluluktu ki, ona ancak Tanrı'nın izniyle kavuşulabilirdi, o son derece acı veren yanlış yola sapmaktan bir geriye dönüş, ağur bir yanlışın düzeltilmesi, en korkunç zincirlerden ve engellerden kurtuluştu. Yaşamın sona ermesi ve bedenin parçalanması mı? Böyle boş kavramlardan korkanlara gerçekten acmak gerekirdi! Neydi sona erecek olan ve neydi parçalanacak, parça parça olacak şey? Senin su bedenin... şu kişiliğin ve karakterin, hantal, inatçı, kusurlu ve her türlü nefrete layık bu "engel, başka bir şey, daha iyi bir şey olma engeli"! Her insan bir hata, bir yanlış davranış değil miydi? Dünyaya gelir gelmez sıkıntı ve üzüntü içinde geçecek bir esaret zincirine bağlanmıyor muydu? Hapishane! Hapishane yaşamı! Her yerde zincirler ve engeller bekliyor insanı! insan, kişiliginin demir parmaklı penceresinden çaresizce bakar kendisini çepeçevre saran bu hapishane duvarlarına, ta ki ölüm gelip onu evine ve özgürlüğüne çağırıncaya kadar...
Sayfa 718Kitabı okudu
Belirli bir noktadan sonra artık geriye dönüş yoktur. İşte bu noktaya erişmek gerekir.
5.
Belirli bir noktadan sonra artık geriye dönüş yoktur. İşte bu noktaya erişmek gerekir.
Sayfa 5 - İş Bankası
Reklam
5.
Belirli bir noktadan sonra artık geriye dönüş yoktur. İşte bu noktaya erişmek gerekir.
Sayfa 5 - İş BankasıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.