224 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
19 saatte okudu
Çok maceracı bir kitaptı. Anlatımı ve olay örgüsü çok güzeldi. Sürükleyici, sıkmayan, bunaltmayan bir anlatıma sahipti. Küçük Hanımefendi'nin ve Fiyonk Hanım'ın bazı hareketleri çok hoşuma gitti. Ve sayfa 124'te belirsizliğin betimlemesi harikaydı. Komiser Arif, koruma görevi verildiği çocuklarla uçakla il dışına çıkacaktı ama oluşan terslikler yüzünden çıkamazlar. 'A' planını değiştirerek tiyatro turnesi ile birlikte otobüse binerek şehir dışına çıkacaklardı. Ancak başları beladan çıkmaz. Komiser Arif için bol maceralı bir yol. Herkese öneririm harika bir kitaptı. :)
Zencefilli Tiyatro
Zencefilli Tiyatro
Melek Çe
Melek Çe
Zencefilli Tiyatro
Zencefilli TiyatroMelek Çe · Genç Nar Yayınları · 20226 okunma
Hayali bile güzel olan bu şeyler anca peri masallarında olurlar zaten Golyadkin.
... Hanımefendi. İzninizle birşey soracağım, yoksa bu işten ceza almadan kurtulabileceğinizi mi sanıyorsunuz, böyle mi düşünüyorsunuz... Deniz kenarında küçük bir kulübede yaşayıp gideceğiz; çifte kumrular gibi olacağız, birbirimizi seveceğimizi söyleyeceğiz ve hayatımızın sonuna kadar mutlu, mesut yaşayacağız; sonra çocuğumuz olacak... Meclis üyesi babanız Olsufiy Ivanoviç'e gidip, size torununuzu getirdik, lütfen bizi bağışlayın diyeceğiz; sizce böyle mi olacak? Hayır hanımefendi, tekrar söyleyeyim, işler böyle yürümüyor ve ayrıca kumrular gibi cıvıldaşacağımı aklınıza bile getirmeyin.
Sayfa 169 - Gerçek GolyadkinKitabı okudu
Reklam
104 syf.
10/10 puan verdi
#ÜÇGÜZELLER & ÜMMÜ ÖZÇELİK ER Günümüzde yeterince bilinmeyen Kamerî takvimin ibadet hayatımızdaki öneminin anlatıldığı Üç Güzeller, eğlenceli atmosferi ve akıcı diliyle siz okurları kendisine bağlayacak. Kitabın sayfaları arasında gezinirken hem Üç Güzeller’i tanıyacak hem de yeni bilgiler edinmenin güzelliklerini keşfedeceksiniz. Bu keyif
Üç Güzeller
Üç GüzellerÜmmü Özçelik Er · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 20223 okunma
520 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
70 günde okudu
Hayatımın en mutlu ânıymış, bilmiyordum.
Masumiyet Müzesi
Masumiyet Müzesi
26 Mayıs 1975 Pazartesi günü, saat üçe çeyrek kala civarında bir an, sanki bizim suçtan, günahtan, cezadan ve pişmanlıktan kurtulduğumuz gibi, dünyada yerçekimi ve zamanın kurallarından kurtulmuş gibiydi. Kemal’in olaylı, hüzünlü, pişmanlık dolu, obsesif ve mutlu hayatının en mutlu anı. Ama herkes gibi Kemal’in de o an bunu anlaması mümkün
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,8bin okunma
Cumhuriyet'in ilk yıllarında resmî makamlara verilen "dilekçe", yani küçük dilek denilecek ve bunların hitab kısmında da "ihtiramkar" hiçbir sıfat kullanılmayarak, "Dileğimdir!" kelimesiyle başlanılacaktı. Bu mecbûrî tutulmuştu. Mektupların üzerine "muhterem..." yazmak yasaktı. Sadece "bay" veya "bayan" denilecekti. Bay, kadîm türkçede zengin demek olduğu halde böyle bir mana erozyonuna uğratılmış ki, Türkçe olan bey ve beyefendi, hanım ve hanımefendi kanunla yasaklanmıştı. Halbuki hanım "kraliçe" demekti. "Bayan"sa, "bay" kelimesine müterâdif olarak hiçbir mantık ve lisânî kaaideye tebaiyet endişesi duyulmadan uydurulmuş bir kelimeydi. Asaletsizliği esas alan, senli-benliliği samimiyet telakki eden o zihniyetin sokaktaki insanımızı ne hale getirdiğini anlatmaya hâcet yok!.. Eski türk evinin hürmet ve muhabbet dolu havası dağıtılmış, onun yerine zorla eşyadan tavırlara kadar asāletsizlik hâkim kılınmıştır.
Mavisakal'ın bütün "meraklı" eşlerini öldürmesi, yaratıcı dişinin, her türlü yeni ve ilginç hayatı geliştiren potansiyelin öldürülmesidir. Yok edici, kadının vahşi doğasını pusuya düşürürken özellikle saldırgandır. En iyi olasılıkla onu küçümsemeye ve en kötü ihtimalle de kadının ona ait içgörüleri, esinleri, azmi vb ile
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.