Kampanya: Atsız Affedilmelidir!
Atsız'ın hapse atılmasıyla ilgili ilk protesto bir Alman bilim adamından gelmiştir: Dr. Heinrich Georg Baum. 20 Kasım 1973'te Bon'daki Türkiye Büyükelçisi Vahit Halefoğlu'na yazdığı bir dilekçede olayı protesto ettiğini ifade ediyor, Cumhurbaşkanı'na da bir dilekçe yazdığını belirtiyor ve
Allah ŞAHADETLERİNİ kabul etsin.
MEKANLARI CENNET OLSUN
2015-2016-2017 YILI TEMMUZ AYINDAN
BERİ 1170 VATAN EVLADI ŞEHADETE ERDİ
1-ŞEHİT POLİS MEMURU BÜNYAMİN TORĞUT
2-ŞEHİT POLİS MEMURU OKAN ACAR
3-ŞEHİT POLİS MEMURU FEYYAZ YUMUŞAK
4-ŞEHİT UZMAN ONBAŞI MÜSELLİM ÜNAL
5-ŞEHİT ASTSUBAY MEHMET YALÇIN NANE
6-ŞEHİT POLİS MEMURU TANSU AYDIN
7-ŞEHİT ASTSUBAY İSMAİL YAVUZ
8-ŞEHİT UZMAN
İlk Kurulan Kentler
İlk kurulan kentlerin nerede çıktığı hakkında değişik görüşler bulunmaktadır. Birçok bilim adamı ilk kentleri Yunan ve Roma kentleri olarak saymaktadırlar. Yunan-Roma kentlerinin anıtsallığından gözleri kamaşan kent bilimciler, daha eski kentlere az ilgi göstermişlerdir. Ama hakim olan kanı ise ilk kentlerin “Mezopotamya, Meso-Amerika’da” ve “Nil, İndus ve Sarıırmak’da”ortaya çıktığıdır.
Kentleşme açısından bakıldığında ise “Filistin, Suriye, Anadolu, İran, Orta Asya ve İndus”kentleşmenin ilk göze çarpan yerleşim yerleridir. Sonuçta ilk kentlerin Doğuda kurulduğu görüşü ağırlık kazanmaktadır.
Bazı Yakındoğu (Musul,Halep,Şam,Beyrut,Kudüs)veya Mısır (Lusor,Asiyut,Heliopolis) kentlerinin kökeni milattan çok öncelere dayanmaktadır.
Paris henüz İki Bin yaşında değildir,
Oysa Kudüs Üçüncü Bin yılı geride bırakmaktadır.
Sayfa 22 - İşaret YayınlarıKitabı okudu
İnsan toplumsal bir varlıktır. İnsanların karşılaştıkları ve tek başlarına çözemedikleri güçlük, sorun ve imkansızlıkları toplum içinde gerçekleştirilen ilişkilerle çözümlemek ve ortadan kaldırma isteği bir arada yaşama ihtiyacını ortaya koymaktadır. İhtiyaçlarını karşılamak İçin girişilen bu faaliyette yeni gereksinimlerinin doğması ve insanoğlunun bunları karşılamada yetersiz kalması onu çeşitli sosyal ilişkileri oluşturmaya iter. İnsanların bir arada yaşama zorunluluğu yerleşim olgusunun temelidir. Bu toplumsal karakterin neticesi de ortak yerleşim yerlerini inşa etmeleridir. Bu yerleşim yerleri önce köy olarak tabir edilebilecek küçük ölçekli mekanlar iken, daha sonra çok sayıda insanın yaşadığı büyük yerleşim yerleri olmuştur ki, bunlara da kent/şehir denilmektedir. Dolayısıyla kentler, insanın doğasının bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır.
Sayfa 12 - İşaret YayınlarıKitabı okudu
Nâzım Hikmet'in dayısı Ali Fuat Cebesoy'un Atatürk'e ulaşma girişimlerini Şükrü Kaya engellediği gibi, Nâzım Hikmet'in yazdığı mektubu da Atatürk'e vermez.O mektupta, " Askeri isyana teşvik etmedim. Deli, serseri, mürteci, satılmış, inkılap ve yurt haini değilim ki, bunu bir an olsun düşünebileyim... Başvurabileceğim en inkilapçı baş sensin. Kemalizmden ve senden adalet istiyorum. Türk inkılabına ve senin başına ant içerim ki, suçsuzum," diye yazar ama mektup Şükrü Kaya'nın cebinde kalır, muhatabına ulaştırılmaz. Fevzi Çakmak emrindeki askeri yargıçlar da acımasızca suçsuz kişilere basar cezayı.
Sayfa 25 - AlfaKitabı okuyor
Eğer bir düşünce Allah'a çağırıyorsa, engeller çağrıdan önce gelir. Bunlar düşünce nehrinin karşısında duran kaya parçaları gibidir; taşın bir adı da engellerdir. Bize lazım olan düşünmekten çok o düşüncelerin nereden geldiğinin farkında olmaktır.
Dingonun ahırı
DİNGONUN AHIRI!
Değerli okurlarım;
Bugün size bir ülkenin liyakatsiz insanlar elinde nasıl yıkıma doğru sürüklendiğini anlatmaya çalışacağım.
İlk olarak liyakat: ‘’Bir kimsenin, kendisine iş verilmeye uygunluğu, verilen bir görevi başarıyla yapabilme yetisi’’ olarak, ‘’bir işin layık olan kişiye yaptırılması’’ veya ‘’ bir işi, en iyi yapacak
Birbirine zıt ve iki ezeli rakip olan; iyiliğin ve şefkatin temsilcisi aşk meleği Eros ile hırs ve öfkenin temsilcisi savaş meleği Ares' in yeryüzünde yaşadıkları olayları anlatan #AşkMeleğim fantastik komedi türünde #NeşeKaya nın kaleminden çıkmış eğlenceli bir kitap.
Birbiri ile sürekli tartışan ve sorun yaratan bu iki Serafim Meleği son görevlerini de batırınca baş melek Metatron ve Melekler Meclisinin kararı ile yeryüzüne gönderilir. Burada doğaüstü güçlerini kullanmadan insanlara uyum sağlayarak verilen görevi yerine getirmeleri gerekmektedir. Fakat tek sorun sadece birinin geri dönebilecek olmasıdır.
Sürekli didişmelerine rağmen görev yeri olarak ikisi de aynı yeri seçerler. Bunun Ares için özel bir anlamı vardır. Dünyaya Arem ve Erol olarak inen bu iki Serafim, düşmüş bir melek olan Rıfat' ın şirketinde çalışmaya başlarlar.
Asıl kızımız olan Alisya da bu şirkette çalışan başarılı bir tasarımcıdır. Yıllar önce sevdiği adamı bir uçak kazasında kaybedince ettiği dua meleklerin dikkatini çekmiştir. Artık kalbinde yeni birine yer açmasının zamanı gelmiştir ama bazı gerçekleri öğrenmesi gerekir.
Başarılı kurgusu ve akıcı sade anlatımı ile severek okuduğum kitabın kapak tasarımının daha güzel ve dikkat çekici olmasını isterdim. Fantastik ve eğlenceli bir kitap arıyorsanız kesinlikle tavsiye ederim.
@gecekitapligi
Neşe Kaya
#geceokuyorum
İnsan bir taştan ne ister? Taşın insan gibi bitimli değil ölümsüz sonsuz yaşını mı kıskanıyorlar?
Taşın bir iradesi mi var ahlakı olsun?
Bir insan Hitit Roma çağından kalma kabartma bir kaya parçasından ne ister? Bir kaya yontulunca o kaya Allah'a rakip mi olur?
Sayfa 110Kitabı okudu
