Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her olayda bir kenara çekilenler gerçekten de bir kenarda kalacaklardır.Yaptıkları işlerin gizli kalmasını isteyenler,bunda başarıya ulaşacaklardır.Kimse onların varlığıyla tedirgin olmayacaktır.Bir gün öldükleri zaman, arkalarında küçük bir iz,bir anı,bir gözyaşı,bir eser bırakmadan yok olacaklardır.
Sayfa 201
Ebû Hüreyre (r) diyor ki: "Ölen kişi kabrine defnolunduğu zaman, sâlih amelleri gelip çevresini kuşatırlar. Baş tarafından kendisine âzâp gelecek olursa, hemen okuduğu Kur'ân devreye girer ve kendisini engeller. Eğer ayak tarafından gelirse, namazda ayakta durması, kıyâmı bu azabı engeller. Şayet elleri tarafından gelirse, iki eli şöyle der, 'Allah'a yemin ederim ki, benimle elini uzatıp sadaka verirdi. Dolayısıyla benim tarafımdan size geçit yok. Eğer ağız kısmından azâb gelirse, hemen Allah'ı zikretmesi ve orucu devreye girer. Nitekim namaz ve sabrı da şöyle bir kenarda durup beklerler ve derler ki: 'Eğer ben herhangi bir yerde azâbın gireceği bir boşluk sezersem, derhal orayı kapatmak için bekliyorum."
Reklam
"Kadınlar cesur adamları sever. Akışına bırakıp kenarda bekleyenleri değil. Gidişatı değiştiren, yön veren, bahaneler altında ezilmek yerine çözüm üreten adamları." 🫥🫥
"Bazı günler okyanusum. Bazı günler bir gemi. Bu gece bir deniz feneri; kenarda,yalnız ve yanan." H.D.Carlton
Olmayacaktır...
Hayattan çıkarı olmayanların, ölümden de çıkarı olmayacaktır. Ölüm bile onların adlarını duyurmaya yetmeyecektir. Herkesin mezarında güller ve menekşeler büyürken, onların mezarlarını otlar bürüyecektir. Mezarları bir kenarda kalmasa bile, büyük ve muhteşem anıtların arasına sıkışıp kaybolacaktır..
"Fakat insanlar çok acayip, mösyö. Yıllarca bir işi bırakmak, bir kenarda huzur içinde yaşamak için çırpınıyorlar. Bu gayelerine erişince de o sevmedikleri eski işlerini arıyorlar."
Reklam
216 syf.
4/10 puan verdi
Uyan artık uykudan uyan, uyan esirler dünyası…
Baştan söyleyeyim. Kurgu edebiyatta okuyucunun korkularına oynamak bana ucuz bir numara gibi geliyor. Daha önce ‘Radikal Şıkların Sayımı’ için de söylemiştim –orada da cahil halk kitlelerinin entelektüellere karşı nefreti ‘kitap okuyanlar’a yönelmiş bir öfke haline geliyor, ortaya çıkan şiddetin o kitabı okuyanlarda bir dehşet uyanması
Uyuyamayanlar
UyuyamayanlarAdrian Barnes · April Yayıncılık · 2017465 okunma
...insan bazen bir adım geri çekilmeli. Ve kenarda durup olan biteni izlemeli. Tıpkı benim şu an yaptığım gibi.
“Ben hep dışarıdaydım, hep kıyıda kenarda kalacaktım; tek başıma, güvensiz, sezgilerle dolu ve bir kesinlikten yoksun yaşayıp gidecektim.” Hermann Hesse
“Yazmak istiyordu.” Doğruldu. Yazmak mı? Nasıl? “Nasıl?” “Yazmak işte. Evde olmuyormuş. Kahveye gidip, bir kenarda birşeyler karalıyormuş. Herkesin rahatça yaptığı işlerde, karşısına anlamsız güçlükler çıkıyordu. Bir arkadaşıyla birlikte ev tutmak istemiş. Kıyamet kopmuş evde. Bunları anlatırken, göz ucuyla beni süzüyordu. Korkuyordu.” Kucaktan kucağa. Yalnız kalmaktan da kalmamaktan da korkuyordu. “Bir hafta Burhan’da kaldı. Beni hiç aramadı. Durmadan içmişler. Sabahlara kadar. İnat yüzünden bıyığını kesmiş: özeniyorsun demişler de. Sonunda hastalandı. Gururla: ‘İçkiyi bıraktım; gene de bir hafta sarhoş dolaştım,’ diyordu. Kimse bu kadar uzun süre sarhoş gezmemiştir.’”
Reklam
Hastaneye düşeceğine ecelinle kenarda öl
Yine on yıl önce, modern tıbbi ku­ramların işe yararlılığı çevresindeki mitler hala tartışma götür­ mez şeylerdi. Pek çok iktisat bilimi ders kitabı, ortalama insan ömrünün gittikçe uzadığı, kanser tedavisinin ölümü geciktirdiği, doktorlara itibarın daha yüksek bebek yaşama oranlarını getirdi­ ği inancını taşıyordu. O günlerden bu yana, halk, doğum-ölüm istatistiklerinin gösteregeldiği şeyi “keşfetti”: Ortalama insan ömrü, son birkaç nesil boyunca toplumsal bakımdan önem arzedecek tarzda hiçbir değişiklik göstermemişti; üstelik, bugün çoğu zengin ülkede, büyükanne ve babalarımızın zamanına göre, hat­ ta pek çok fakir ülkede olduğundan da kısaydı.
Ne Arzu Film'in Beyoğlu'ndaki ofisini, ne Ertem Eğilmez'in o muhteşem filmlerinin senaryolarının yazıldığı Gümüşsuyu'ndaki evini, ne Can Film ofisini, ne bir film seti gördüm… Fatma Girik, ortak oldukları zaman, "Ne medeniyetsiz kadınsın, insan bir çiçek alıp gelir" diye sitem ettiği halde gitmedim şirkete… Çocuklar da hiçbir zaman gitmediler babalarının setine… O'nun özgürlük alanına giriyormuşum gibi geliyordu… Gitsem bir kenarda sessiz oturacağım ki bana pek uygun değil ya da oradakileri meşgul edeceğim… Onları görmek istediğimde ya bizim evde veya bir başka yerde bol bol sohbet edebilirdim.
Sayfa 163 - Doğan KitapKitabı okudu
sensiz kalan bu şehri yakmayı çok istedim
mavi bir aleve dönüştürdüm kalbimi bir anda tutuşturmak istedim beni böyle umarsız bırakıp gittiğin bu zalim şehri yakamadım gözlerin dikildi karşıma bir caddenin tam ortasında inanılmaz güzel bakıyordu gözlerime hafif ıslak en özel en bilinmeyen türleri açmıştı papatyaların hatıralarınla titriyordu içim kuşlar kanatıyordu gönlümü gri bulutlar
hem cevap verip hem ilişkim var diyen kız için erkek düşüncesi şöyle imiş ,, ilişkim var ama bak sana yanıt veriyorum,sen bir kenarda bekle , ilerde bir şansın olabilir ve erkek beni ciddiye almasa idi yanıt vermezdi,yanıt verdi ise mutlaka bir sansm var dermis
332 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Mutluk Ustasının Çırağı Hakan Bey ile tanışma eserim oldu. Kendisini bu eseri sayesinde tanıdım ve diğer eserlerine de şans vereceğim.  Biraz realist biraz ise kurgusal bir roman olan Mutluluk Ustasının Çırağı; herkesin her zaman göründüğü gibi olmadığını, yardım edenin amacının iyilik olup olmadığının bilinmezliğini okuyucuya gösteriyor. Özellikle ‘’ Güven ‘’ ve ‘’ Ahlaki Doğruluk ‘’ kavramlarını sorgulatan yazar, kitap sonuna dek yaşanan her olayda birer mesaj veriyor. İlker Komiser, devlet içerisinde var olan yapılanmayı keşfettiği zaman, kendine sıkı bir ekip kurmuş her şeyi çözmeyi amaçlamıştı. Fuat Bey ise, doktorluk kariyerine yüksek prestijli bir hastanede özel bir bilim insanı olan Kayra Bey’in yanında başladığı için kendini çok şanslı hissediyordu. Bir sorun için bir araya gelen bu iki insan, zamanla olmak istedikleri yerden çok fazla uzaklaşmış olduklarını fark etmişti. Ama artık yol alınmış, iyi - kötü bazı olaylar yaşanmıştı… Betimlemeleri ile, sanki romanın içerisinde bir kenarda izliyor hissi yaratan yazar, kullandığı üslup ile okuru sıkmıyor ve sürekli okuma hissiyatı yaratıyor. Yalın bir dille kaleme alınmış roman, hem polisiye olayları hem de içerdiği kısmi tıbbi bilgiler ile harika bir okuma sağlıyor. Yazarın kalemi daim, okuyucusu bol olsun.
Mutluluk Ustasının Çırağı
Mutluluk Ustasının ÇırağıHakan Kantarçeken · Klaros Yayınları · 20247 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.