264 syf.
8/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Öncelikle kitabı seçmemdeki sebep, okulda iki dersimin içeriği ile ilgili olması. Kitap baştan sona bilimsel bir eser ve üzerinde çok araştırma yapılmış ve incelenmiş konuların özetlerinin toplanması diyebiliriz. Eser yazının icadından önceki mezopotamya kentlerinin kuruluşundan alarak yazının günlük hayata girmesine kadar geçen süredeki mezopotamya kent devletlerinin durumunu anlatıyor. Şehirler kurulum sureci, din olgusunun ortaya çıkması ve ona bağlı yeni bir sınıfın ki bu egemen sınıf daha sonra tanrı-kralı yaratacaktır. Bürokrasinin doğuşu, işbirliği ve uzmanlaşma, ekonomisi, üretim kaynakları ve ticaret, mimari gelişim, ekonomik ve sosyal hayat, aile ve kabilenin oluşumu, şehirlerin kimlik kavramı, savaş sebep ve sonuçları, yazının günümüze kadar nasıl evrildiği, ticaret ağının oluşumu ve askeri yapının meydana gelişi, toprağın işlenmesi, arazı ve corafi yapı, iklim ve ona bağlı gelişen ve yeni doğan ihtiyaçların karşılanması, seramiğin evrimi, politik yapı ve din ile bağlantısı gibi onlarca konu incelenmiş ve derlenmiş. Dili ve çeviri çok başarılı. Neolotik çağda mezopotamya hakkında her şey mevcut. Protohistorya ve Önasya Arkeolojisine meraklı olan herkes mutlaka okumalı. 2 dönemdir aldığım derslerin açıklamalı ve ayrıntılı anlatımı. Eğitimim için çok yaralı oldu.
Antik Mezopotamya - Var Olmamış Cennet
Antik Mezopotamya - Var Olmamış CennetSusan Pollock · Sümer Yayıncılık · 20179 okunma
Gündemin aciliyetlerinin ve iniş çıkışlarının ötesinde , bu asrın curcunası ve kulakları sağır eden gevezeliklerin ötesinde , temel bir kaygı düşünce ve eylemlerimize sürekli yol göstermeli : Çağdaşlarımızı, kimlik , ulus veya din konusundaki kabileci anlayışlara tutsak kalarak ve kutsal egoizmi yüceltmeye devam ederek , çocuklarına kıyamet misali bir gelecek hazırladıklarına nasıl ikna edebiliriz?
Reklam
Birey ile cemaati, din ile bilimi, özgürlük ile ahlakı, millet ile devleti, akıl ile tarihi, kimlik ile aidiyeti karşı karşıya getiren modernleşme tecrübemiz ortaya yarım kişilikler, karışık zihinler daralmış vicdanlar ve neticede parçalanmış bir toplumsal ve tarih tasavvuru çıkartır.
Bir Küresel Ticaret Müstemlekesinde yaşamak
İsrail ve İsrail’e destek olan marka ürünlerine ve firmalara karşı yürütülen protestolar etkili oluyor. İlk sonuçlar alınmaya başlandı. Burada önemli olan bu protestoların sürekliliğini sağlamak... İlgili küresel şirketler bütün ümitlerini bu protestoların ‘geçici bir heves’ olarak yürütüldüğüne, kısa zamanda bu tutumların gevşeyeceğine bağlamış
432 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Efenim bu bir epik hikaye. Aslında bir tarihe dayalı, yani kurgulastirilmis bir kısmı hayal gücü bir kismi gerçeğe dayalı. Ve evet, #netflix dizisi. Elbette o yakışıklı vikinglerin olduğu sahnelere denk gelmişsinizdir. Ben bir ya da iki bölüm izlemiş ama pek ısınmamiştim. Lakin kitap farkli, okurken yönetmen benim. İstediğim gibi canlandırıyorum hikayeyi. Hikaye İngiltere'nin bir nevi tarihini içeriyor. Hatırlarsanız, Hıristiyanlık yayılmaya başladığında Avrupa'da büyük katliamlar olmuş, pagan inanışlarına sahip olan milletler katledilmis ya da dini değişim için zorlanmisti. Bu kısım o evrelere geçiş dönemine yakın gibi. Henüz din savaşları baslaamamis ama hikayeyi okurken toplum psikolojisi nasıl ufak ufak evriliyor anlıyorsunuz. Dizide olay örgüsü taş varlik -şekşi viking- Ragnar'in etrafında dönüyor. Ama kitapta bir zamanlar Northumbria'da aristokrasisinde doğmuş, 10 yaşında yetim kalmış bir İngiliz olan Uhtred'in gözünden anlatıyor. Uhtred, esir alınıp ayni Dan tarafindan evlat ediniliyor. 10 yaşında bir çocuktan sağduyu beklenilemez değil mi? Bu çocuk vikinglerin arasına karışınca kimlik karmaşası yaşıyor. Belki de Stockholm burdan doğdu Eh bu çocuk büyüyecek elbet ve bu güç oyunlarında büyük bir etkisi olacak. Bakalım İngilizler barbar Vikinglere ne kadar dayanacak? #sonkrallık #vikings #artemisaşkına #epik #blogger #bookstagrammer #artbook
Son Krallık
Son KrallıkBernard Cornwell · Koridor Yayıncılık · 201778 okunma
Çok yönlü istekler ve idealist eğilimler arasında bocalayan gençlerin en temel sorunu ‘kimlik’ sorunudur. Benliğini dengeleyecek, kalıcı, tutarlı ve sürekli bir aidiyet bağı genç insanın peşinden en çok sürüklendiği bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmaktadır.
Sayfa 157Kitabı okudu
Reklam
Durkheim'a göre din; mabetlerin, din adamlarının, ritüellerin, duaların ve tanrıların çok ötesinde bir şeydir. Toplum tarafından yaratılmıştır ve toplum üyelerine amaç ve kimlik vermekle kalmaz, bu üyeler arasında dayanışma yaratır. Bu işlevi nedeniyle de hep bir şekilde var olacaktır.
Bütün dönemlerde, meşru olarak "kimlik" denebilecek kadar her koşulda ötekilerden son derece üstün, tek bir ana aidiyet olduğunu düşünen insanlar olmuştur. Kimileri için ulus, kimileri içinse din ya da sınıf. Ama hiçbir aidiyetin mutlak surette baskın çıkmadığını anlamak için dünyada olup biten farklı çatışmalara bir göz gezdirmek yeter. İnançlarının tehdit altında olduğunu hisseden insanlar arasında, bütün kimliklerini özetler gibi görünen şey dinsel aidiyet oluyor. ( Ama tehdit altında olan anadilleri ve etnik gruplarıysa, o zaman dindaşlarıyla kıyasıya savaşıyorlar. ) Türkler de Kürtler de Müslüman, ama dilleri farklı; çatışmaları bu yüzden daha mı az kanlı? Hutular da Tutsiler gibi Katolik ve aynı dili konuşuyorlar, bu onların birbirlerini katletmelerini önleyebildi mi? Çekler ve Slovaklar da Katolik, bu, bir arada yaşamalarını kolaylaştırmış mıydı?
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.