Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Evet, insan her şeyi unutarak yaşayabilirdi ama her şeyi hatırlayarak yaşayamazdı.
Birine sevdalanmak, donmuş bir gölde, nerede ve ne zaman kırılacağını bilmene imkan olmayan ince buzlar üzerinde yürümek anlamına gelmiyor muydu?
Reklam
Hiç kimseyi bağışlamayan merhametsiz yerçekimi, insanların da ağaçların da gövdelerini aynı biçimde büker; eklemlerini aynı amansız şişkinliklerle yumuşatır, düğümler...
"Bu dünyadaki her trajedi, küçük ve masum bir adımla başlar."
Mademki insanlar birbirine acı veriyordu, o zaman en güzel şey hayata meydan okumak ve mutlak bir yalnızlığı seçmekti.
Sayfa 78 - İnkılâp Yayınları
Reklam
"İyi insanlar iktidara gelemez, gelse bile iktidar onu bozar, zalim yapar."
Aşkla ölüm birbirinin düşmanıdır.
Beceriksiz Bukelamun
Kurulu düzen, insanın kendi kendisiyle karşılaşmasını engelliyordu.
“Bir yer var İyiliğin ve kötülüğün ötesinde Seninle orada buluşacağız..”
Reklam
Bu kadar inatçı kızların söyledikleri sözden dönmeleri mümkün değildir ama merak içini kemirdiği için…
“Onu başkasıyla birlikte gördüğün zaman, hasret dindirilmiş olmazdı ki. Tam tersine, kendisine olduğu gibi derine giren bir bıçak daha kanırtılmış olurdu. Ne tuhaftı! Görmediğin zaman özlememek ama gördüğün zaman özlemek… Gökten aniden inen, kaçmaya imkan tanımayan bir asit yağmuruyla ıslanır gibi yakıcı bir özlemle tutuşmak…”
Sayfa 180 - İnkılap YayınlarıKitabı okuyor
“Sevda nasıl bir şey?” diye düşünüyordu Emre. “Belki de bir insanın başka bir insanın yüz ifadesine meftun olmasıdır. Herhangi bir ifade ama kişiliğinin her türlü halini özetleyen, usta ressamların elinden çıkan bir portre gibi onu yansıtan bir ifade. Bazen safiyet, bazen hasret, bazen ciddiyet, bazen şaka, bazen zeka, bazen şehvet… Her insanın bin bir türlü hali var, sevdalanmış birinin gözünde bu değişik haller, bütün kişiliği özetleyen tek bir ifadeye dönüşür. Uzaktayken, ayrıyken onu düşündüğünde gözünün önüne gelen tek ifade budur.”
Sayfa 180 - İnkılap YayınlarıKitabı okuyor
"Peygamberi dağa doğru koşarken görenler, "Ey İsa, aslandan mı kaçıyorsun?" diye sormuşlar. O, "Hayır!" demiş. "Kaplandan, ejderhadan mı kaçıyorsun?" diye sormuşlar. O yine, "Hayır," demiş ve eklemiş, "ben peygamberim, aslandan kaplandan korkmam." "Peki o zaman neden kaçıyorsun?" diye sormuşlar. "Ahmaklardan kaçıyorum," demiş İsa, "çünkü onlarla baş edemem."
Çünkü korku duygusu geçiciydi. İnsan bir gün korkar, ertesi gün unutur, hayatın ayrıntılarına dalar ve kahkahalara gülebilirdi.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.