Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Birkaç Söz
"Yaratılanı hoş gördük Yaratan'dan ötürü." deyip bir ışık yakmış karanlıklara, aydınlatmış yürekleri İlahi aşkın erdeminde olgunlaşıp silinmez iz, unutulmaz söz, yüzlerce yıldır kaybolmayan klavuz! biz Adem'in yogruldugu çamurdan biz sevgiyle yoğrulmuş hamurdan biz mertligin harman olduğu Anadolu'dan kah yaratılanı kah yaratanı severek toprağı vatan, bayrağı canımızdan aziz bilerek sevda dolu yüreğini döküp türkülere haykırmışız sevdamızı dağlara, taşlara.. ana olup yavrumuzu yavrusuyken anamızı sevmişiz sevdamızın diline dolamışız yaratılanı gurbete sılanın özlem dolu sevgisiyle katlanmış haksızlığa isyanımız, yoksulluğa direncimiz umut denen yüce ruhla kenetlenmiş ellerimiz ... "Sevelim ,sevilelim!"Eyvallah! dirsek çürüterek, diz kırarak¹, inanarak başladığımız her işin başı sonu "Bismillah " ******* ¹=Diz kırmak deyimi durulmayı, söz dinlemeyi, edebin ve terbiyenin sınırları içerisinde sûkunet bulmayı ifade eden bir deyim olsa da günümüzde daha çok baskı anlamıyla kullanılmaktadır. Burada kastedilen şey usta-çırak ilişkisi bir Anadolu geleneğidir.
Sayfa 12 - Eser Ofset MatbaacılıkKitabı okudu
Herhalde Sakarya Savaşı'ndan sonra idi. Bir gün Türk Ocağı'nın açılış töreni yapıldı. Nutuklar söylendi, milli marşlar çağırıldı. Genç öğretmenlerle Sultanî'nin yetişkin öğrencileri coşkun şiirler okudular. Bunlardan bir tanesinin, kıvırcık sarı saçlı mavi gözlü, uzun boylu bir delikanlının okuduğu şiirin adı ''Kırk Haramilerin Esiri'' idi: Haydutların reisi, türlü işkencelerden sonra, esirin bir kolunu kestiriyor. Ama yiğit adam cellatlarına meydan okuyor. O zaman Harami-başı bağırıyor adamlarından birine: ''Öteki kolu da kes. Öteki kolu da kes...'' Bir anda beklenmedik bir şey oluyor: Birden, balta esirin elinde parlıyor. Şimdi iyi hatırlamıyorum, ama sanırsam hikaye de böyle sona eriyordu. Şiir kadar, onu okuyanın okuyuşunda da başka bir güç vardı. Sarışın delikanlı şiiri okumamış, onda dile gelen, ayaklanmış esir Anadolu'nun dramını oynamıştı. Onun kollarının geniş hareketleri, sıçrayışları, dizlerini yere vuruşları hala gözümün önündedir...
Kurtuluş Yıllarının Bir Anısı İçinde Nazım HikmetKitabı okudu
Reklam
248 syf.
·
Puan vermedi
·
23 saatte okudu
Sen küçülmezsin kitapları sevdiğin sürece...
Merhabalaaaar! Rıfat Ilgaz'ın usta kaleminden çıkan Karartma Geceleri, II. Dünya Savaşı'nın gölgesinde Türkiye'de yaşanan siyasi ve toplumsal çalkantıları anlatan etkileyici bir romandır. Roman, Mustafa Ural adında idealist bir öğretmen ve şairin gözünden o dönemdeki baskıcı rejimi, savaşın yarattığı yoksulluğu ve umutsuzluğu,
Karartma Geceleri
Karartma GeceleriRıfat Ilgaz · Çınar Yayınları · 19904,463 okunma
Gözlerim
Mavi şimşekleriyle elektrikleşen mavi gözlerime iki lastik çizme geçirdim. Yolladım onları Anadolu'ya. Gittiler, geldiler. Geldiler fakat nasıl? Lastik çizmeler dizlerine kadar batmış çamura. Mavi gözlerim iki isli lamba gibi kapkara olmuş. Ben hemen batırdım diş fırçamı sıcak kanlı beynime gözlerimi fırçaladım. Onlar iki kırmızı fener gibi parladılar. Şimdi benim mavi gözlerim kanlı. Şimdi işte kızıl bir perde önünden nasıl kaçarsa bir boğa beni gören her burjuva öyle kaçıyor.
128 syf.
10/10 puan verdi
NİLAR GÖK // AZGIN VAR ...Anadolu' nün kültür mozaiğinde, her yörenin birbirinden farklı pek çok tadı var diyor yazar. Oysa birbirlerinden kilometrelerce uzak şehirlerde doğup büyümüş olsak bile, özünde hepimizin kederleri, sevinçleri, korkuları, bağlandığı değerler ne kadar da benzer diye de devam ediyor. ...Canım Anadolu, tarihe tanıklık etmiş kadim topraklar, acısını, sevincini ortak paydası yapmanın bilinciyle yoğrulmuş insanların yurdu, yazarımızla düştük Anadolu yollarına bir baktık Ege' deyiz, bir baktık İç Anadolu' da bozkırlarda, on dört öykünün yer aldığı kitapta her bir öykü #roman da olabilir nitelikte dedim okurken, her öykünün başında öyküyle ilintili olarak yazarlardan, şairlerden bir cümle okumak çok hoştu. "Mavi boyalı sandalye" ve "İstanbul yağmuru" kendimden çok seyler bulduğum iki öykü oldu. Okurken örf, âdet, gelenekler tanıdık gelecek, şiveleri de es geçmeyen öykülerde kimi üzülecek, bazen hüzünlenecek, bazen de yüreğiniz yanacak, kimi isyan ederken Anadolu insanının yüksek ferasetini de göreceksiniz. ...Edebiyat dergilerinde derece ve mansiyon almış öyküleri cok başarılı buldum, benim gibi #öyküsever dostların mutlaka bu muhteşem öykülerle tanışmasını isterim. Sevgili yazarımız #nilargök ün #Balkanharbi döneminde Rumeli' den göç etmiş ailesi, bir mübadil torunu olmam nedeniyle anlamlı bir bağ kurmama da neden oldu, ...mutsuz sonların mutlak olmadığ, mutluluk dolu başlangıçlar ve bitişler dileğiyle... @nilardinho
Azgın Var!
Azgın Var!Nilar Gök · Ayrıkotu Yayınları · 202322 okunma
Selçuklu devri çadır tasvirleri, eğlence sahneleri, gömülme adetleri, kıyafetle­ ri, mimari tasvirleri, tabiata verilen önem bu minyatürlerde ekspresyonist bir anlatımla sunulmaktadır. Kuwetli kırmızı, mavi ve siyah renkler kullanılmıştır. Stilize üslOpla işlenen Varka ve Gülşah minyatürlerinde Beyşehir Kubadabad Sarayı çinilerinden tanıdığımız, kökü Uygur resmine kadar uzanan yuvarlak yüzlü, uzun örgülü saçlı, çekik badem gözlü, keman kaşlı, ufak ağızlı tipler görülür. Renkli kaf­tanlar giymiş ve hareketli canlandırılmışlardır. Bu figürlerin çok benzerleri İran'da Rey merkezinde yapılan minai seramiklerde görülür.
Sayfa 188
Reklam
(...) Mısır'da Eski Kahire'de bulunan, Abbasilere ait olduğu kabul edilen 8.-9. yüzyıldan kalma kufi yazılı, geometrik desenli ve tek düğümlü halı parçaları büyük bir aradan sonra İslam sanatına ait ilk örnekler olarak dikkati çeker­ ler. C.J. Lamm tarafından bulunan ve İsveç'e götürülen 100 kadar halı par­çası arasında yer alan bu örnekler kahverengi, koyu mavi, zeytin yeşili renklerle dokunmuştur. Abbasilerin ana merkezleri lrak'ta da halı kullandık­ları ve yaptıkları kabul edilmektedir. Abbasilerin Türk askerleri için kurduk­ları Samarra şehri ve burada görülen yoğun Türk sanatı etkileri, büyük ola­sılıkla halı sanatının burada gelişmesine etken olmuştur. Fustat'ta bulunan Abbasi halılarıda Samarra halısı olarak kabul edilmektedir.
Sayfa 155
211 syf.
·
Puan vermedi
·
31 saatte okudu
"O yıllarda taşra böyledir. Küçük ve sıcak. Yoksul ve samimi. İçedönük ve derin." Geçmiş dönemlerin Anadolusunda, muhtemelen Erzurum taraflarında bir kasaba olan Şirinyurt kasabasını tarif etmekle başlar yazar kitaba. Kasabanın meydanı, meydanın etrafını doldurmuş olan kasap, tütüncü, yemci, manifaturacı, cami, kahve, berber, lokanta ve
Mavi Kuş
Mavi KuşMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 201112bin okunma
276 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Merhaba Bugün sizlere Yılmaz Arıbaş' in kaleminden #tutkuaşkvebiröğretmen kitabıyla geldim. İdealist genç Kemal öğretmen'in Bursa'nın Kemalpaşa ilçesindeki bir liseye tayini çıkar. Koyulur yola... Tayin edildiği ilçeye giderken otobüsüne yaklaşan mavi gözlü ,uzun boylu bir güzeller güzeline gönlünü kaptırır, ilk geceden rüyaları bu güzelle süslenir. Kemal öğretmenin yaşlı ev sahibi bile ilk görüşte onun sevdalı olduğunu anlamıştı. Okula ,kasabaya alışmaya çalışırken O güzeller güzelinin ,öğrencisinin ablası olduğunu öğrenir Aralarındaki aşk büyürken istenmeyen nişanlılık araya girdiğinde kaçış macerası başlar . Peki sizce kaçabildiler mi ? Sarı Selim peşlerine düştü mü ? Kitabın sonu beni ters köşe yapti diyebilirim. Beklemiyordum bunu açıkçası. Herkes mutlu son bekler değil mi ? Aralarda işlenen Kıbrıs Harekati çok hoş bir detay olmuş. Anadolu insanın samimiyeti ,çilekeşliği çok güzel aktarılmış O zamanki kasaba düzeni ,ağalar ,beyler derken araya sıkıştırılmış şiveli konuşmalar kitaba güzellik katmış . Tam bir Anadolu kitabı olmuş diyebilirim. Yazarımızın kalemine sağlık. ~ Ölümün yüzü soğuksa, ruhun yeniden dirilişi sancılıdır. ~ Onların aşkı sıradan bir aşk değildi. Bilakis tüm yüreklerini tüm bedenlerini bu sevgiye adamışlardı. Birlerinin yanından bir an olsun ayrılmadan ruhlarını birleştirmek istiyorlardı.
Tutku Aşk ve Bir Öğretmen
Tutku Aşk ve Bir ÖğretmenYılmaz Arıbaş · Sokak Kitapları Yayınları · 202130 okunma
318 syf.
·
Puan vermedi
Yaşar Kemal bir hafıza. Olaylar kronolojisinin hafızası değil; acının, var olan toplumsal ve kültürel alışverişinin hafızası. Varoluş çığlıkları atan insanların bilinçaltı. Olaylara bakarız. Tarihsel olaylara; Mübadele, Sarıkamış, Çanakkale savaşı, Ezidi soykırımı, Ermeni olayları, ... Bunları ne savaşı başlatanı anlatarak ne de
Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana
Fırat Suyu Kan Akıyor BaksanaYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20206,5bin okunma
Reklam
Kramplar halinde geliyordu acı. Yahu sen Sivaslısın kızım. Senin neyine çarkıfelek meyvesi ? Anadolu bağırsaklarım nerden bilsin bu tropikal minnoş meyveleri...
222 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü olan Orhan Kemal Bursa cezaevinde Nazım Hikmet ile koğuş arkadaşlığı yapmış ondan etkilenip şiirden düzyazıya geçmiş ve bu anlamda Türk edebiyatının toplumcu gerçekçi çizgisini belirlemiş yazarlarımızdandır. Defalarca kovuşturmaya uğramış yargılanmış siyasi düşünceleri sebebiyle hapis yatmış yasaklara maruz kalmıştır.
Baba Evi - Avare Yıllar
Baba Evi - Avare YıllarOrhan Kemal · Everest Yayınları · 2020827 okunma
Dünya da ve Ülkemizde Neler oldu? Neler oluyor? Neler olacak?
Bütün düşüncelerim bir gözlemden ibarettir. Pandemiye dönüşen virüs Çin kaynaklı olmayıp bir laboratuvar ürünü virüstü. Bu artık bir komplo teorisi değil. Amacı Çin ekonomisini zayıflatmak ve aynı zamanda aşı ile bütün dünyaya yayarak küresel ilaç şirketleri aracılığıyla vurgun vurmaktı. Her ikisi de gerçekleşti. Aşıların maliyeti dışında
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.