Sabahattin Ali'nin açlardan, çıplaklardan, dertlilerden, çocuklardan, bir karış toprak için birbirlerini öldürenlerden, cezaevlerinde ruhları eriyip gidenlerden, doktor bulamayanlardan hakkını alamayanlardan ustalıkla bahsettiği öyküler kitabı ile yaşamdan yaşama gezmek isterseniz, hiç durmayın derim ben çok beğendim. İncelememi tek tek ve
“Kadınların söylediği şey saçmalık. Romantizme aç olduklarını ve kendilerine prenses gibi davranılmasını istediklerini söylüyorlar ama bütün somut kanıtlar aksini söylüyor. Her zaman kendilerine pislik gibi davranan adamı seçiyorlar”
Evet, hikaye böyle başlıyor. Arizona'da Apaçi akımından kaçan John Carter, bir anda çok halsiz hissederek bir mağarada uyuyakalır, ama nasıl bir uyuma; Marstadır.
Bu belirsizlik kitabı ilk başta fantastik yapıyor gibi ama kitabımız bilim kurgu. Marsta üç halk var. Helium, Zodanga ve Thark. Helium ve Zoganda insanları aynı bizim gibi insan
Akhilleus’un Şarkısı 'ni yazmak için tam on yılını. vermiş. Yani on yıllık bir emeğin ürünü bu kitap. İnsanın aklına şöyle bir soru geliyor haliyle. Bu emeğinin karşılığını alabilmiş mi? Sanırım biz okurları ona minnettarız. Çünkü , gerçekten elimizdeki bu roman
Bu kitaba korku ile başlamıştım. Nerede görüp listeme attığımı hatırlamıyorum bile. Sepetime ekleyip aldım ve öyle ilgisizce sıranın gelmesini bekliyordum. Aşk romanı olma ihtimali biraz korkutsa da istemeye istemeye başladım. İyi ki başlamışım. Sadece bir aşk romanı değil. Karşımda yarı fantastik, yarı eleştirisel, biraz da aşk içeren roman
Benim memleketimi sorarsanız, ünlü Sparta' dır, Babamsa Thündareos'tur, ama söylenti doğruysa,
Onun av için kovaladığı kartaldan kaçan
Bir kuğu kılığında Zeus, annem Leda'ya Sarılmış ve çiftleşmiş annemle.
Helena' dır adım,
Başıma gelenleriyse, hiç sormayın:
Üç Tanrıça, Afrodite, Hera ve bir de
Zeus'tan doğma bakire Atena,
hangimiz