Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
terkedip gidiyor beni teker teker bütün güneşlerim bir daha hiç dönmeyecekler mi yaşamıma alnımdan fırlayan bir Kartal yarıp geçiyor göğü görünmez bir Çarkın çıldırtıcı gürültüsü duyuluyor bir yerlerden uzak anılar yengeçler gibi çıkıyorlar bir günbatımına son güneşler son güneşler de düşüyor bak tüm metal dairelerinle sen çıkıyorsun yaşamıma
… Alevli oklarınızı fırlatın haydi Yeni hükümetler kurun daha çılgın Daha saldırgan uşaklar bulun Ödüller dağıtın yüzünüzdeki kanı gölgeleyecek Usul usul uyusun evinde cinnet Çekinmeden çekin kılıcınızı Saplayın çeliğini göğsünün bulutuna Taşıdığı bal aşkına uykulu boynunu vurun Üst üste üç kere, adalet yerini bulsun Savrulsun yeleleri, şahlansın puşt kısrağı İnemezsiniz ya ölümden daha aşağı Yaşadıkça kışkırttı her şeyi İnsanı taşı kuşu ırmağı elementi... İçirin ona ağu tasını kendi elleriyle Doğrulansın yasalar uysun kitabına ölüm Yağsın üstünüze cumhuriyet altınları Irmaklardan söz eden bu adamı susturun Koruyun sevgili düzeninizi ondan Sırasız türkü söyleyen bu çocuğu öldürün İndirin şalteri bitsin işi …
Sayfa 43 - SIRASIZ TÜRKÜKitabı okudu
Reklam
ÖYLE BİR HİKÂYE Sinemadan çıktığım zaman yağmur yine başlamıştı. Ne yapacağım? Küfrettim. Ana avrat küfrettim. Canım bir yürümek istiyordu ki... Şoförün biri: – Atikali, Atikali! diye bağırdı. Gider miyim Atikali'ye gecenin bu saatinde, giderim. Atladım şoförün yanına. Dere tepe düz gittik. Otomobilin buğulu, damlalı camlarında kırmızı,
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
anne canavarı ;)) terlik geliyooo
Bilirsiniz o canavar; eli belinde, terlik fırlatan, gözünden alevler saçan, "ben sana demedim mi"lerle, "şimdi gelirsem oraya"larla, "3'e kadar sayıyorum bak"larla çocuğuna saldıran o meşhur canavar...
Sayfa 24 - Hayy KitapKitabı okudu
Geldikleri tünelden geri dönmeye başlamışlardı ki Tom, arkalarından gelen ve giderek artan bir gümbürtü duydu. Sesin nereden geldiğini anlamak için arkasına döndüğünde, hızla üzerlerine doğru gelen bir toz bulutuyla karşılaştı. Bulut, bir anda içeriye dolup gözlerini ve boğazını yaktı. Elinde oklarıyla ayağa fırlayan Elenna “Şuraya bak!” diye bağırdı. “Tünel çöküyor!”
Beyaz Balina YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dolores Prımero/ Cantalicio Galante Aşk'ı.
KAÇIŞ SANATININ HİKÂYESİ Bak, Primero. Söyle, Segunda. Kadın ona dürbünü uzattı. Gözetleme yerinin yukarısından Tu- cuman'ın efendisi, uçsuz bucaksız kızıl toprakta kaybolmuşa benzeyen kıvıl kıvıl bir böceği seçti. Böcek gittikçe büyüyordu, dürbün bunun ta- lihsizliğine talihsizlik katarak gelen bir adamcağız olduğunu ayırt etmek- te
Sayfa 193
Gül, sevin arkadaş. Şu ağzımızdan çıkan dumanlara bak! Nasıl uçuyorlar. Yaşıyorsun efendi. Pırıl pırıl, tane tane, ıslak ıslak. Cam cam, billur billur, fanus fanus, çeşmibülbüller gibi yaşıyorsun dostum. Dumanlarımıza, cigaralarımızın dumanlarına bak efendi! Bu mavi şey nedir? Bu insanın içini sevinçten, keyiften parlatan şey nedir? Ne kadınla yatmak, ne şarap içmek, ne arkadaşlarla prafa oynamak, ne tiyatro, sinema seyretmek... Hepsi bir yana dünyayı seyret. Al gözüm bak efendim. İşte sana kibrit alevi. İşte sana cigara dumanı! Hadi uyuyalım hemşerim.
Bir adamın Kafkasya'da gaddar biri olarak nam salması için Ba­tıda hayal edilemeyecek derecede vahşi olması gerekir. İşte Rus General Pullo bunu başardı. Şamil'in ortadan kaybolmasının ardından Avaristan ve Çeçenistan halkını cezalandırmak için düzenlenen bir dizi baskının başındaydı. Çeçenler, bu ahlaksız ve acımasız adamdan nefret
182 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.