Depresyon, net olarak sağlığın bozulması, sevilen birinin kaybı, ya
da bir iş başarısızlığı gibi belirgin bir stresin ardından ortaya çıkmışsa,
buna "reaktif depresyon" diyoruz. Bazen, bu dönemi tetikleyen stresli
olayı belirlemek daha zor olabilir. Bu tip depresyonlara genelde "endojen" denir; çünkü, belirtiler havadan gelmiş gibidir. Her iki durumda
da depresyonun nedeni benzerdir - çarpıtılmış ve olumsuz düşünceleriniz. Hiçbir uyumlu ve olumlu fonksiyonu olmadığı gibi, acı çekmenin
en kötü türlerinden biridir. Bundan sıyrıldığınızda elinize tek kalan, bu
deneyim ile biraz daha yıpranmış olmanızdır.
Depresyondaki bireylerin büyük bir çoğunluğu aslında çok sevilen insanlardır, fakat bu hiç işe yaramaz; çünkü, kendilerini sevmezler ve kendilerine güvenleri eksiktir. Aslolan, ancak kendinize verdiğiniz değerin nasıl hissettiğinizi belirlediğidir.
Gerçek aşkın kökleri, sevilen kişinin ahlâksal ve zihinsel niteliklerinin fark edilmesinde bulunur ve hazları ve hüzünleri eşit derecede paylaşmaya hattâ fedakârlık yapmaya hazırdır...
Sevilen bir şeye karşı olan hasetle birleştiğinde bu kine kıskançlık denir ve böylece kıskançlık, kendisine haset beslenen bir başkasının fikri ile birlikte bulunan sevgi ve kinden doğmuş ruhun bir dalgalanışından (kararsızlığından) başka bir şey değildir.