Halide Edip, anılarını dönemsel olarak anlattığı Mor Salkımlı Ev de ki anılarının ilk bölümüdür.
Çoçukluğunu üçünçü şahsın ağzından anlatırken;Hayat ağacının dallarındaki bir serce gibi bir o dala bir o dala atlamakta... tabi ki bu okurda zaman zaman çoçukluk yıllarındaki zaman şaşırmasına neden olmakta.Taki...! kendini, daha doğrusu içinde
Kitabı açtığımda Yakup Kadriye açık bir mektup buluyorsunuz Halide Edip den. Kitabın Ödünç alınan adından ötürü.
Zarafet ve incelikle döşenmiş satırlar, kelimeler kaplamakta mektubu. Bu kitabı ve bu mektubu için yazarımızı hem kutlamak hem teşekkür etmek geldi yüreğimden. Umarım duygularım ruhlarına ulaşmıştır...
Ben Halil, Kendince
Kısa bir zaman sonra Dua tepe ele geçirilmişti. Dua tepe üzerinde bir tek Türk askerinin, güneşin altında, elinde bayrakla ayakta durduğunu gördüm, İşte o an, Türk’ün makus talihinin artık değiştiğini hissettim.” Türk istiklal ve hürriyetinin, Türk ordusunun namus ve şeref sembolü 38’inci Alayın ay yıldızlı sancağı Dua Tepe’de dalgalanıyordu ve artık vatanda tek Türk yaşadıkça; Türk Bayrağı Dua Tepe’de ve nicelerinde dalgalanacaktı. Söylendiği gibi, Sakarya bir dönemeçti, Hem de büyük bir dönemeç.Dua Tepe’den itibaren düşmanın Ege Denizi’ne dökülünceye kadar kovalandığı, sonu aydınlık bir sürecin başlangıç noktası idi.
Sizlerle, bu kitap hakkındaki düşüncelerimi paylaşmadan önce " HEYULA" dan bahsetmek istiyorum. Yani bu vesile ile iki kitabın dedikodusunu yapacağız.
Ne den? sorusuna maruz kalmış gibiyim.
Cevaplayayım efendim.
Öncelikle, okuduğum "Heyula", sitemizde kaydı bulunmadığı için onu da bu araya sıkıştırma ihtiyacımdan.
Saniyen ise,
Mart ay'ı okuma listem
1 İsanın son sırrı
2 Kurtlar sofrasın da
3 İkinci mesih
4 leylanın evi
5 sahilde kafka
6 toz
7 gölge
8 kırmızı saçlı kadın
9 türkün ateşle imtihanı
10 Vejetaryen
Kurtlar sofrasın da 1222 sayfa olduğunu düşünürsek mart ay'ın da hastaneden neredeyse çıkmadığım bir ay da yine iyi okumuşum :)
Selçukluların bu başarısı, Türklerin Anadolu'da egemen olma iddialarına, tarihin mahkemesi önünde yaklaşık altı yüz yıl boyunca meşruluk kazandırdı. Bu durum, ülkenin yeniden ihmal edilmesi, geri bırakılması üzerine, tarihin verdiği kararı değiştirme sürecine girmesine kadar sürdü. Bu karar aşamasında ise, bugünkü Türk ulusu sahneye çıktı ve aynı üstün başarıyı, aynı kahramanlığı göstererek Anadolu'daki Türk egemenliğini tarihe yeniden tescil ettirdi.
Çok uzun süredir internetten kitap siparişi vermiyordum. Bu duruma son verdim ve beş adet kitap ile bir adet led okuma gözlüğü gün içinde kargo ile geldi :)
Ve ben uzun süredir unuttuğum o duyguyu tekrar hatırladım, kargodan çıkan kitapların verdiği mutluluk.
Bir sanatçının ya da bırakın bir sanatçıyı herhangi bir insanın yaşadığı muhitten etkilenmesi pek tabii bir süreçtir. Bireylerden ayrı sosyal bir realite vardır ve insan, bundan ayrı düşünülemez. Bu etkilenme onların evrene karşı olan alakalarını, gönül bağlarını tayin eder.
Akli zihniyetin olgunlaşma evresine girdiği Cumhuriyet döneminde ve
“Anadoluların elleri umumiyetle kocaman, geniş ve zalimleri gırtlağından yakalamaya kadir görünür; Mustafa Kemal’in gergin derili, uzun parmaklı, beyaz eli Türk’ün bütün hususiyetleriyle birlikte aynı zamanda hakim bir vasfa da sahipti.”