Çocuklar kendilerini başından itibaren annelerinin gözünden görür ve yaşarlar; annenin gözleri, yolu açılmaya başlayan anne-çocuk ilişkisi ve çocuğun kendisini görüşü için taşıyıcı satıh gibidir.
Pompa mekanizmasına sahip bakteriler, ilaç hücre duvarından ve hücre zarından içeri girdiği anda antibiyotiği dışarı atabilirler. Bu bakteriler birden fazla ilaca direnç göstermek için ABC taşıyıcı, yani ATP bağlayan kaset taşıyıcı, adı verilen daha gelişmiş bir yöntem geliştirmişlerdir. (Kaset takım halinde çalışan genler setidir. ATP ise adenozin trifosfatın kısaltılmasıdır. Hücre içindeki biyokimyasal tepkimeler için gereken kimyasal enerjiyi taşımakla görevlidir.) Bakterilerde, arkelerde ve ökaryotlarda ABC taşıyıcılar proteinlerdir, zararlı molekülleri hücreden dışarı pompalarlar. (Kemoterapiye cevap vermeyen kanserler tümör hücrelerinden ilacı ABC taşıyıcılar ile dışarı atarak tedaviye direnç gösterirler.)
Kitabı çok beğendim.
Tıp fakültesinde öğrenciyim. Anatomi hocam bize bir kitap önerdi. Hemen edindim elbette ama okuyamadım . Okuması çok zordu. Bu kitaba hazır değilim biraz daha büyümem lazım derken ama hep zihnimde kırkımda büyümüş olacağım inancı ile olsa gerek yeniden kitabı elime bu yaşımda aldım.
Bu sefer psikiyatri bölümü okumuş,
Bazı kitapları okuyunca Batı’ya kıyasla ne kadar geride olduğumuzu çok daha iyi görebiliyorum.
Kitabın üç yazarı 'çocuğun iyiliği' diye tercüme edilebilecek olan 'Kinderwohl' meselesine eğiliyor. Çocuğun biyoljik anne ve babasının ayrılması durumunda çocuğun kimde kalması gerektiği, biyolojik ebeveyn/ler ve evlatlık alanlar
Travmaların ortaya çıkışı doğum öncesinden başlayıp doğum sofrasında gün yüzüne çıktığını çoğu kişi bilmez. Yaşadığımız travmaların anne ve babamızdan genlerle bize geçtiğini kimsenin aklının ucundan bile geçmez. Seninle Başlamadı bu yüzden kitabın ismi olmuş. Gerçekten de bizimle başlamadı zaten onlarla başlamış biz taşıyıcı olmuşuz. Seninle Başlamadı kalıtsal aile travmalarını derinlemesine inceleyen bir kitap yer yer şaşırdığım noktalar oldu. Tekrar tekrar okunup altı çizilecek bir kitap okumak isteyenlere tavsiye ederim.
- Sperm vermek ile yumurta hücresi vermek aynı şey mi sizce?
- Hayır, çünkü sperm vermenin hiçbir riski yok. Oysa yumurta hücresi vermek, önemli hormonal tedaviler gerektiren karmaşık bir süreç. Yumurta hücrelerini satan kadınlara yumurtalıkları uyarmak için tehlikeli uygulamalar yapılıyor. Bunlar, işsizlikle, yoksullukla baş etmeye çalışan kadınlar. Beyaz kadın ticareti ve Doğu Avrupa'daki gibi taşıyıcı anne piyasasını da besleyen kadınlar. Bence bu "çocuk üretimi" faaliyetindeki en önemli yenilik, iki cinsin de gebelikte rol alması ama bunu insan olarak değil de, yalnızca malzeme olarak gerçekleştirmeleri. Bu doğum piyasası daha çok kadınları etkiliyor.
Rabbimin nasip edip verdiği evlatlarına sevgi dolu bir anne olarak Anne-Evlat kavramı gerçekten çok hassas bir konu. Taşıyıcı annelik kavramını hiç bir zaman anlayamadığım gibi kabul etmem de imkansız. Kitapta Sara ve Danny 15 yaşında aşık liseliler. Daha çocuklar. Sara hamile kalınca Sara'nın anne babası bu çocuğu asla kabul etmeyeceklerini mutlaka evlatlık verilmesi gerektiğini çocuklarının aklına kazıyarak işledikleri için sara ne olup bittiğini anlamadan bebeğine yeni anne-baba bulmak zorunda kaldı. Ama bilmiyorlar ki annelik içgüdüsü o evladı öyle kolay ter etmez.
Danyy ise olandan bitenden habersiz çünkü annesi öyle olmasını istedi. Sizin hakkınızda kendi iradeniz dışında karar veren kişiler olunca böyle kim bilir kaç çocuk ne olduğunu, kime benzediğini bilmeden büyümek zorunda kalıyor.
Olan olmuş Sara hamile kalmış, kürtaj zamanı geçmiş ama bence en büyük suçlu Sara'nın annesi ve babası. O bebeği kabul etmeyerek herkesin hayatını mahvettiler.
Duygu yüklü, güzel, okunası bir kitap.
Keyifli okumalar.
SİYONİZM VE LGBT
Dünya genelinde istikrar ve düzenin bozulmasına öncülük eden Siyonizmin LGBT ajandası
23 Kasım 2023
MESELE meselelgbt.com/haber-mesele-si...
Siyon kelimesi, Yahudilerin kutsal kitabında Kudüs şehrini ifade etmekte olup bugünkü anlamı Filistin topraklarının tamamını kapsayacak şekilde
Video: youtu.be/X6eEMBO84hw
Kuşa Benzeme Oyunu.
Ayşe Adem'den okuduğum ilk kitap.
Kuşa Benzeme Oyunu, 63 sayfalık güzel bir şiir kitabı.
Kuşa Benzeme Oyunu'nda; anne, ayrılık, sevgi, sevgili ve yalnızlık gibi temalarda şiirler yer alıyor. Şiir ve mısra boyutunda yormayan okura iletmek istediklerini ileten bazen kısa ancak
Bu romanda Schmitt, sınırları aşan ve ruha dokunan bir duygu dokusu örüyor. Hikayenin merkezinde, Paris'te yaşayan Çinli bir göçmen olan Madam Ming var. Başlık, biyolojik çocuklarına değil, yoluna çıkan çeşitli bireylerle kurduğu derin bağlantılara atıfta bulunuyor. Schmitt, Madam Ming'in bilgeliğinin merceğinden ailenin, kimliğin ve