İnsan kaybedince değerini anladığı onca şeyden sonra, belki de en son hatıra düşeniydi hayatı. Ah hayat, diyordu içinden, tahayyül ediyordu. Kaygısız uçan kuşlar, masmavi gökyüzü ve ümitsiz sabahlar belki. Sebebini arayan nice sorular ve masum çocuklar, hayatın tasviri. Bir ihtiyarın bel ağrısı veya bir kadının kuruyan gözyaşları. Sonra çıkmazlar, o girift rahnedâr. Ne çok manası vardı şu hayatın, kıymeti anlaşılmayan.
Sayfa 79 - Timaş