Veresiye Defteri
Tek başına olduğu bakkalda ilk müşterisi bir çocuktu bir kilo şeker ve 100 gram gofret istedi. Çocuk eline cebine atmadığından veresiye olduğunu da anladı. Babasının adını sordu defteri açarken heyecanlan. İlk defa ustası olmak gibi defter açıyordu müşterinin ismini buldu alınanları not etti.
ALINMIŞ OLAN BİRÇOK MALZEMENİN ÜZERİNE KIRMIZI KALEMLE ÇİZİLDİĞİNİ GÖRÜYORUM DİĞER SAYFALARDA DA DURUM AYNI YERİ BİRAZDAN KAFA YORUCU ALINMIŞ OLAN GOFRET KRAKER VE ŞEKERLEMELERİN ÜZERİNİN ÇİZİLİ OLDUĞUNU GÖRDÜ.
Bizim dükkanın veresiye defteri de aynı böyle doldu
Kıyamet kopacak deyi borca hesaba yanaşan yoh... Yaz deftere yaz deftere. Kuyruhlu çarpacahmış diye aç durulmaz ya... Herkesin yemesi içmesi yine yolunda.
bir soru yaşamla eksiksiz bir alışveriştir
önceleri bakkal defteri karmaşıklığında sürse de
gün gelir hesap kesinleşir
böyle anlaşılır veresiye mi peşin mi yaşadığın
yaşamın mı insandan insanın mı yaşamdan alacaklı kaldığı
Sayfa 56Kitabı okudu
Yine de hava gibi, su gibi, gökyüzü gibi tıpkı, hatırlamak da bedavadır Hatırlayalım, ama bilelim: Bizim gibi, artık sevgilerin, duyguların, şefkatin, merhametin, neş'enin ve kederin bile taksitli olanını arayanlar için, bedava kelimesi de pahalı gelir. Evet, bedavaya veriyorsunuz ama taksit de yapıyor musunuz? Bu bedava kaç taksitte olur bize? Taksitli kafalar Çingene ruhu anlar mı, anlayıp da yazabilir mi? Çingeneyi, o bizzat bahar olanı yazmak için bir "veresiye defteri" gerekir. Veresiye Defteri: Göçebe ruhun kutsal kitabı. Olunca öderiz, bulunca veririz, dönünce kapatırız. Dönmezsek bir merhamet defteri açın hatıralarımıza.
Sayfa 144Kitabı okudu
bir soru yaşamla eksiksiz bir alışveriştir önceleri bakkal defteri karmaşıklığında sürse de
gün gelir hesap kesinleşir
böyle anlaşılır veresiye mi peşin mi yaşadığın
yaşamın mı insandan insanın mı yaşamdan alacaklı kaldığı
Sayfa 56Kitabı okudu
"Yeni Türkü, bir şarkısında der ki: "Ya içindesindir çemberin, ya da dışında yer alacaksın." Japonya'da çemberin içi ve dışı gayet nettir: Japonlar çemberin içindedir, Japon olmayan herkes dışındadır (Uzakdoğu kökenli çekik gözlüler de dahil): Türkiye'de ise çemberin sınırları belirsizdir. Almanya'dan gelip Alanya'ya yerleşen Herr Hans, çok kısa süre içerisinde mahallenin Hans Emmisi olabilir. Bakkal, Hans'a veresiye defteri açar, komşu çocukları bayramda elini öpmeye gider, düğünlerde Hans Emmi halaybaşı olur, kasap etin en iyi yerini ona ayırır, adaylığını koysa muhtemelen muhtar seçilir."
bir soru yaşamla eksiksiz bir alışveriştir
önceleri bakkal defteri karmaşıklığında sürse de
gün gelir hesap kesinleşir
böyle anlaşılır veresiye mi peşin mi yaşadığın
yaşamın mı insandan insanın mı yaşamdan alacaklı kaldığı
Zimem Defteri
Bugün olduğu gibi, o zamanlar da bakkallar veresiye defterleri kullanıyordu. Hayırsever zenginler, özellikle Ramazanlarda mahalle bakkallarını dolaşıyorlar, zimem defterlerinde bulunan borçların, bazen bir miktarını bazen de tamamını sildiriyorlardı.
Sayfa 8 - Timaș Yayınları, 1. Baskı, Mayıs 2005Kitabı okudu
Vefâ Lisesi Muallimi Ahmet Rıfkı
Çanakkale'de kızılca kıyametin koptuğu günler.. İstanbul'da, düşmanın Çanakkale'yi geçtiği söylentileri, her meslek erbabından kişilerin akın akın Çanakkale'ye gitmesine sebep oluyor.. Herkes, vatan toprağını düşman çizmeleri altında çiğnetmemek için çaba sarfediyor.. Bunlardan biri de İstanbul'da Vefa Lisesi'nde
Sayfa 184 - Yeni Dünya Yayınları, Nisan 2007, İstanbulKitabı okudu
Mahallede üç bakkal,
Veresiye defteri borçlarla dolu.
Yahu ne müthiş bir şey bu.
Gene de mahallemizde aç, çıplak yoktu.
Çünkü herkes neyi var neyi yok, paylaşırdı.
Yiyecekler, giyecekler tertemiz bezlere sarılmış, bir gece vakti bırakılırdı yoksul komşu bahçelerine.
Sayfa 162Kitabı okudu
