yaraları sağaltan türkülerin bağrından bir infial uyanıyor
bu mısralar o infialin suç ortağı olmalı
diyorum ki ölüsü çirkinleşmiyor çocukların
hepsinin kanından bir pay âdem’in ilk oğluna
ikinci oğluna güzelliğinden.
benim sabah-ı şerifle boyanan duvarlarım vardır
annemin gece uyanıp dili damağında Allah deyişi
çift tesbihle saldırışı kâfir
Asla kaçırmamanız gereken Andrey Tarkovski filmleri
1-) SİLİNDİR VE KEMAN
Silindir ve Keman, Andrei Tarkovsky'nin 1960 yılında Sinema Enstitüsü'nü bitirmek için çektiği 45 dakikalık mezuniyet filmi. Film bir işçiyle kemana yeteneği olan bir çocuk arasındaki ilişkiyi anlatır. Tarkovsky'nin Ivan'ın Çocukluğu (film) Ivan'ın
Uzakdogu edebiyatından bir kaç eser okumuştum. Bu kitabin ilk dikkatimi çeken kapak resmi oldu. Yabancısı olduğum bir edebiyat türü , özellikle "haiku" şiir türünü ilk defa duydum. Kitabin ortalarına gelince tekrar başa döndüm. Yazar hakkında, dönemin şiir türü hakkinda , yaşanılan dönem hayati hakkında biraz daha araştırma yapıp tekrar
Horatius'un Armağanı'nı başucuma koyup, eski bir dost gibi kıvrılıp yatmışçasına, Şiir Sanatı'nın kuytularında dolaştım. Quintus Horatius Flaccus'un satırları, sanatın incelikli dansını işaret ederken, aynı zamanda bir şairin doğasını ve sanatını anlamaya dair benzersiz bir rehber sunuyor.
Bu eşsiz eser, şiirin sırlarını bir
Hintli şair, yazar, besteci, ressam ve mistik Tagore, Hindistan’ın önde gelen yaratıcı sanatçılarından biri olmuştur. Kalküta’da Ulu Bilge (Maharişi) Debendranath Tagore’un oğlu olarak dünyaya geldi...
Rabindranath Tagore
( 1861-1941).
Yapıtlarını Bengal dilinde yazmıştır. Hint kültürünün Batı’ya, Batı edebiyatının da ülkesine tanıtılmasında önemli rol oynamış..
1913’te Nobel Edebiyat Ödülü’ne değer görülmüştür. 1880’lerde bir dizi şiir kitabının ardından, 1890’larda en tanınmış şiirlerinden bazılarını içeren Manasi’yi yayımladı
Rabindranath Tagore bu eserini 1900lü yılların başında karısı ve iki çocuğunu kaybettikten sonra yazmış.
Yoğun siyasi hayatı boyunca beş kez başbakanlık yapmış olan
Bülent Ecevit , aynı zamanda şair, yazar ve çevirmendi. Hint ve Doğu felsefesiyle ilgilenen, Sanskrit ve Bengal dilleriyle ilgili çalışmalar yapan Ecevit’in yolu, yapıtlarında yoksulların dertlerini paylaşan ve evrensel insani değerleri savunan Tagore’la kesişecekti elbette. Gitanjali 1941’de, şairin bir diğer yapıtı Avare Kuşlar ise 1943’te onun çevirisiyle Türkçede yayımlandı.
Bülent Ecevit in bu eserin çevirisini 16 yaşında yapmış
Nilüfer çiçeğinin açtığı günde, heyhat, aklım avareleşmiş ve benim bundan haberim olmamıştı. Sepetim boştu ve ben bu açan çiçeğin farkına varmamıştım(.s:8)
Şiir tadında kalın şiirce
"Artık her şey için çok geç!"
Ne kadar sık kullanıyoruz değil mi?
Artık okuma yazma öğrenmem için çok geç!
Üniversite okumam için çok geç!
Evlenmem için çok geç!
Çocuk yapmam için çok geç!
Sporcu olmam için çok geç!
Kitap yazmam için çok geç!
Geç de geç!
Ve
Rabindranath Tagore cevap verir: Geç bunları geç!
"Altmış sekiz yaşında" resim
Berken Bereh ismini daha önce hiç duymamıştım. Açıkçası bu kitabı da nerden gördüm, nasıl keşfettim hiç bilmiyorum. Sanki bir anda önüme çıktı ve alıp onu kucakladım. Berken Bereh 1954 yılında Şırnak’ta doğan bir Kürt şairdir. Şiirlerini de Kürtçe yazmıştır ve bu kitap da zaten bir çeviri kitabıdır. Şiir çevirileri hakkında görüşleriniz tam olarak
Zeynep,
Bedenim senden gayrı bir merkep.
Uzun özlemek kadar ulaşılmaz bir cennet,
Kendi kendime sensizlik cinnet.
Zeynep,
Kısa değil her şey,
Lafımın ucunda,
Daha bin bir türlü bir sihir aslında.
Rilke’nin edebiyatına 7’den düşük yıldız veremedim. Şairin dehası tartışılmaz, şiirler yüceliğini hissettiriyor dahası ben Rilke’yi anlayabiliyorum. Ancak bunu kitap mı sağlıyor derseniz; hayır. Maalesef çevirisi yetersiz kalmış, yazının akışkan biçemini yok etmiş. Okunmalı mı? Evet. Orijinal dilinde tercih edebilmeyi dilerdim.
1 Kasım 1886'da Viyana'da doğdu. Babasının isteği üzerine aldığı mesleki eğitimi, 1907'de tekstil mühendisi olarak tamamladı. 1909'da Katolik olup evlendi ancak bir de çocuk sahibi olduğu bu evlilik 1923'te boşanmayla sona erdi. İlk edebi yayınının tarihi 1913'tür. 1927'ye kadar babasının fabrikasında yöneticilik
Bu dillerle bazı edebî eserler yazılmıştır. Güran dilinde, Mevlana Halid’in şiirleri vardır. Bu şiirler, sözü geçen şairin «Farsça Divan»ının sonunda yayınlanmıştır.
Güranilere «Uraman» adı da verilir. Bunlar «Gülgür» kazasında otururlardı. Mevlana Halid bu gruba mensuptur. İsminin tanıklığı ile Molla Gürani’yi de bu gruptan sayabiliriz.
Güran’lılar, Gevran ve Güran aşiretlerinden ayırdedilmelidir. Güran’ın (G)’si «Behram Gür» terimindeki «Gün» gibi söylenir. Gevran’ın (G)’si Farsça (e) ile okunur. Güran’ın (G)si ise Arapçanın (u,ü) sesi ile telaffuz edilir.
Lürre (Lebr) dilinde; Baba Tahir Ureban’ın «Kıtast»ı vardır ki, Bombayda basıları Ömer Hayyam Rubaileri’nin sonuna eklenmiştir.
Soran dilinde; Şeyh Rıza-ı Talabanî’nin şiirleri ünlüdür.
Zaza dilinde; Efendi’nin Tevellutnamesi basılmıştır.
Germanç (Gurmanç) dilinde de; Molla’yı Cezayir (Cezirî)’nin divaniyle, Ahmede Xani’nin Mem-ü Zin adlı manzum hikayesi ve Ahmet Batınî’nin Mevludi Şerifi meşhurdur.