annen sesleniyor avludan
"sardunyalara su verin biraz
renklerini boğmaya başlamış toprağı
top kadifeler yaprak döküyor yalnızlıktan
gülhatmiler serçeleri taşıyamıyor dallarında
ne zaman öğreneceksiniz bilmiyorum ki
evlerin yalnız eşyalardan yapılmadığını."
sesimi gözyaşımla yıkayarak
gidip toprağına fısıldayacağım
söylediklerinden ötesini yaşadı kızın
su değil kalbinin iklimini verdi çiçeklere
isminden isimler ekledi öpe koklaya
kediler köpekler saka kuşları
ezilmiş bir salyangozun acısı
çınarları sabah duasına çeviren serçeler
bizden önce sahibiydi evimizin.
bir de çocuklar
baktığı yere gömülen anneler bir de
çocuğunu tanrı inkarıyla kefenlemiş bir baba
duası kalmamış yoksulluk
devletin onurundan vurduğu herkes...
hayatla büyüleyip son soluğunu
ölümü de ekledi kızın evimize.