arada uğrayıp bu repliği okurum, iyi gelir.
ama nasıl hissediyorum biliyor musun? şimdi böyle insanın hayatta güvendiği bazı şeyler vardır ya hani. başı sıkışınca falan... ne bileyim. mesela 155. bir şey olursa polis gelir. nedir, işte itfaiye. yangın çıkınca ararsın. bilirsin ki gelecek. asansörde kaldın diyafon var. basarsın birisiyle konuşursun. ne bileyim. o seni rahatlatır. panik butonları vardır. bir yerde kaldığın zaman basarsın. polis gelir yada birisi seninle konuşur. ne bileyim. rahatlatır en azından seni. şimdi nevra, bunların hiç birinin çalışmadığını düşünsene. bir şey geliyor başına 155'i arıyorsun bakan yok. yangın çıkmış itfaiyeyi arıyorsun gelen yok. asansörde diyafona bakıyorsun birisi seni duysun diye. panik butonu mesela orada duruyor öyle. basıyorsun. "kimse yok mu kimse yok mu? duyuyor musunuz beni?" diye bağırıyorsun ama hiç çıt yok. ya diyorsun ki arkadaş buna bir şey mi oldu ya. böyle bakıyosun. açıyosun duvardan bir ayırıyorsun onu. aa, ananı avradını! bağlantısı yok nevra. kablo yok. o duvarda öyle duran bir şeymiş. senin hayatın ona güvenmekle, inanmakla geçmiş. halbuki seni kazıklamak için koymuşlar onu oraya. sen ona güven diye. sen ona güven. başını kaldırmadan, soru sormadan, işine gücüne bak diye koymuşlar. sen de ona öyle salak gibi güvenmişsin. aslında güveneceğin hiç bir şey yokmuş. işte kendimi şimdi öyle hissediyorum. bir şeylere öyle haybeye inanmışım. o da çok boktan bir durum. o yüzden şimdi ne yapacağımı hiç bilmiyorum.
Genç Kalemler Etkinliği " İlk 10 "
2 - MELEKLER GİBİ Evlerin de hikayeleri vardır, biliyorum. Bazen çok sevdiğin birini özler gibi tutkuyla dinlersin o hikayeyi. Bazen hiç yokmuş ve aslında hiç olmamış gibi için burkula burkula.. Zamanında ne kadar mamur olsan da, unutulunca tükenip gidiyorsun belli ki. Merdivenlerden çıkıyorum, etrafı kavun kokusu sarmış.. Ki babaannem çok
Reklam
Yazmak, var olmaktır.
Hayatımın oldukça sıkışık birkaç gününde, okumaya dahi vakit bulamazken, bir öyküyü bitirebilmenin yorgunlukla karışmış hafifliğini hissediyorum. İki arada bir derede, kimi kez masa başında, kimi kez hastane koridorlarında, bir yerlerden bir yerlere yetişmeye çalışırken... "Dante ile Virjil" adında, adının düşündürebileceği bütün azametten uzak, kendi hâlinde üç dört sayfalık bir öykü. İçinden birkaç mütevazı cümle: "İçime birden bir sıcaklık yayılmıştı. Ruhun bir parçasıyla, o ana kadar ruha dâhil olduğunun farkında olunmayan bir parçasıyla karşılaşmanın sıcaklığıydı bu. İnsan ruhu, hiç ummazken, işte böyle genişleyiveriyordu..."
Kendi kalemimden...
Not: Yazdığım yazıların tamamını bu gönderide okuyabileceğiniz gibi, gruplandırdığım bazı yazıların başlıklarının yanına koyduğum linklerden gönderilerin sayfasına tek tek de ulaşabilirsiniz. MASALLAR: 1- Çoban Köpeği ile Sokak Köpeği: #36186167 2- Minik Kedi Yavrusu: #36584901 3- Köpek
Sıradan Bir Hikaye
Daha güneş doğmadan uyandı. Gözlerini ovuşturduktan sonra doğruldu. Kapı koluna bakıyordu. Kapı kolu ile arasındaki benzerlikleri düşündü. Kendisi de bir yere bağlı olarak izin verildiği müddetçe hareket edebiliyor, birilerine kapıları açıp birilerine kapıları kapatıyor; ancak kendisi kapıdan ayrılamadan, bu yaptıkları yegane göreviymiş ve bundan
Maria Callas'ın sevgilisine mektup,
"Aristo sevgilim, biliyorum bu eksik bir doğum günü hediyesi ama, söylemeliyim ki çok şey yaşadığımız 8,5 yılın ardından kalbimin en derinlerinden söylüyorum ki, seninle gurur duyuyorum. Tüm benliğimle seni seviyorum. Umarım sen de böyle hissediyorsundur. Zor bir kariyerde en yükseğe çıktığım için ve tanrı seni bana verdiği için kendimi imtiyazlı hissediyorum. Lütfen bizi bir arada tutmaya çabalamaya devam et. Çünkü sonsuza kadar senin sevgin ve saygına muhtaçım. Bunu gururla itiraf ediyorum. Ama bilki sen benim nefesim, aklım, gururum, şefkatimsin.Hislerimi görebilsen kendini dünyanın en güçlü ve zengin insanı gibi hissedersin. Bu bir çocuğun mektubu değil. "
Reklam
235 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.