Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
296 syf.
10/10 puan verdi
Okudugum kitabın tüm sorunsal düzen - yaşam, ölüm, kader, vicdan- içerisinde kaybolmuşken, sona doğru yapraklar hızlanırken, yazarın evreni, kimliği, toplumu ve kendisini sorularla boğarken yazmaya başladığım bu incelemeye, yağmur damlalarının gökyüzünden yeryuzune dansı, her bir damlanın yere inişinde ki hızı, o hızdaki aşkı, aşkla toprağı
İçimizdeki Kara Delik
İçimizdeki Kara DelikOşin Çilingir · Aras Yayınları · 20064 okunma
Aşkı uzaklarda arama -Mervan Bayram
Aşkı uzaklarda arama, Kalbim bir sana çarpar, bilirsin. İlkbaharda çiçekler sana açar, Bu gözler sana durmadan ağlar. Aşkı uzaklarda arama, Her sabahın soğuk sessizliğinde. Yüreğimde haykırırdı sesin, Sımsıkı sardım ki benim gibi üşümesin. Aşkı uzaklarda arama, Ben değil miydim senin evin? Dudaklarımın aradığı tek şeydi, Senin sıcak nefesin. Aşkı uzaklarda arama, Her sözün bir şarkıdır benim için. Her gülüşün bir yaşam Ve her vedan bir ölüm olsa da, benim için...
Reklam
Facebook gibi yeni sosyal ağlar, tüketimin kayıtsızca sürdüğü, sosyal faaliyetlerin rutinleştiği ve ahlaken uyuşmuş bir çağda insanın ilgi çekme umuduyla mahremiyetinden belli parçalarla gösteriş yapmasına hizmet etmektedir. Mahremiyetinizi hevesli bir şekilde gözler Önüne sermek (buna işiniz, başarınız ve ailenizle ilgili hikâyeler, yüzlerce veya binlerce sanal “arkadaşınızla” paylaşılan şahsi resimler ve aile fotoğrafları eşlik eder), kamusal alanın ikamesi olur ve aynı zamanda yeni (akışkan) bir kamusal alan yaratır. İnsanların olgunlaşmamış edebi yaratımlar için ilham, onay, ilgi, yeni konular ve karakter prototiplerini aradığı yer bu alandır. Aynı zamanda hayranlardan ve arkadaşlardan oluşan yarı küresel bir seyirci kitlesinin de şekillendiği arenaya dönüşmektedir.
152 syf.
9/10 puan verdi
“Mesafelerin cahiliyiz. Çocuğa darp ederek kabilesini yıkar, çocuğu öldürerek atasına kıyarlar. Yaşadığı zulmün tastamam mağduru saymazlar. Can veren hiçbir çocuğu lütfedip de felaketin öznesi yapmazlar. Yapılsa dahi isimler eksik kalır. Çocuğu ölen ana babaların acısını tarif edebilecek medeniyeti kurmadık hala. Halbuki sadece kendi makamındadır
Barbarın Kahkahası
Barbarın KahkahasıSema Kaygusuz · Metis Yayınları · 20201,852 okunma
Facebook gibi yeni sosyal ağlar, tüketimin kayıtsızca sürdüğ ü , sosyal fa aliyetlerin rutinleştiği ve ahlaken uyuşmuş bir çağda insanın ilgi çekme umuduyla mahremiyetinden belli parçalarla gösteriş yapmasına hizmet etmektedir. Mahremiyetinizi hevesli bir şekilde gözler önüne sermek (buna işiniz, başarınız ve aile­ nizle ilgili hikayeler, yü zlerce veya binlerce sanal "arkadaşınızla ' ' paylaşılan şahsi resimler ve aile fo toğraf l arı eşli k eder), kamusal alanın ikamesi olur ve aynı zamanda yeni (akışkan) bir kamusal alan yaratır. İnsanların olgunlaşmamış edebi yaratımlar için ilham, onay, ilgi, yeni konular ve karakter prototiplerini aradığı yer bu alandır. Aynı zamanda hayranlardan ve arkadaşlardan oluşan yarı küresel bir seyirci kitlesinin de şekillendiği arenaya dönüşmektedir.
Sayfa 139
Varoluş İtirafı
Genç adam, dış dünyada bulamadığı neyse, nelerin kırıklığı, nelerin hevesiyle, katılmak için dergâhın kapısını çaldı. Binlerce gecenin ve yakarışın esrarında süzülmüş, aksakallı, incecik, uçuk bir İsa tasviri gibi* bir derviş açtı kapıyı. Genç içinde yapraklı bir göl, gölgeli bir sesle dergâha katılmak istediğini söyledi. Derviş, dalgınlıktan öte gözlerle baktı gence. Bir şey söylemeden usulca kapattı kapıyı. Şaşkın kalıverdi tanrı heveskârı. Kısacık, uzunca, bir zaman sonra kapı açıldı. Derviş, elinde su dolu bir kova, bir şey söylemeden gencin önüne koydu. Sonra bin yıllık bir bilginin karşılığını bulmak ister gibi baktı yüzüne. Genç, bu sırrı binlerce yıl önceden biliyormuş gibi incecik bir gülümsemeyle yanı başındaki gül ağacından bir yaprak kopardı, suyun üstüne bıraktı. Derviş, üstündeki esrara yakışan bir gülümseme, aradığı yanıtı bulmanın sessiz sevinciyle, dergâhın kapısını ardına kadar açtı. Derviş, harflerin sesiyle büyüyü bozmadan, genci incitmeden "doluyuz" demiştir. Genç, bilgeliği görmüştür, inceliği görmüştür, içerdeki dünyayı görmüştür. Kendi sığlığında boğulan dünyadan, doğru yere geldiğine bir daha inanmıştır. "Ben taşırmam" demiştir. Kapı, sessiz bir alfabeye, onun çağrışım yüklü cümlelerine, dışarının kaybettiği bir sonsuzluğa açılmıştır.
Reklam
162 syf.
·
Puan vermedi
·
27 günde okudu
!!!!!SPOİLER!!!! Yazar bir Devlet Üniversitesi Kütüphanesinde arşivde çalışan bir memurdur. Okur olarak yazarın bilinç akışına adapte olmada zorlanmadım. Zaten bir boşlukta ve arayışta olan yazar devlet üniversitesi kütüphanesi arşiv yetkilisi yazarın kısaltımıyla DÜKAY’ın ortadan kaybolmasıyla olaylar zinciri başlar. DÜKAY’ın yerine atanır
Gariplerin Kitabı
Gariplerin KitabıIan Dallas · Şule Yayınları · 2011804 okunma
430 syf.
·
Puan vermedi
Meryem ‘in , annesi Nana ile yaşadığı anlarda geçmiş yaşantısı okudukça çözülüyor . Dünyaya gelişi , dışlanmışlığı , baba sevgisi açlığı , dışardaki hayata özlemi, kardeş arayışı yine derin bir duygu tasviri ile anlatılmış. Babası Celil, çok zengin bir adam, 3 karısı var ve çok büyük bir evde, fazla imkanları olan bir evde yaşamaktalar. Nana o
Bin Muhteşem Güneş
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020101bin okunma
Zamanın çok eski devirlerinde iki kardeş yaşarmış. Bir kız, bir oğlan. Kız kardeş, kardeşi Yusuf’tan büyükmüş. Kardeşlikte büyük olan fedakârlığın, küçük olan ise sevginin ve merhametin daha fazlasının düştüğü kişidir. Yüksek yaylalardan akan serin sularda ayaklarını yıkayan, çam kozalaklarından oyuncak, çiçeklerden başlarına taç yaparak kendi
Hz.Ebubekir Rd hayatı
Ebu Bekir (r.a.) İslam dininin Peygamber Efendimizden sonra ikinci büyük şahsiyeti Hz. Ebû Bekir’dir (r.a.). İslam davası uğrunda eşsiz bir fedakârlık örneği ve sadakat tim­sali olmuştur. Hayatı baştan sona ahlak, fazilet ve yüce insanlık örnekleriyle do­ludur. Hz. Ebû Bekir (r.a.), henüz peygamberlik güneşinin dünyamızı aydınlatmadı­ğı o
33 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.